Biyoteknoloji ve Genetik Mühendisliği
BİYOTEKNOLOJİ VE GENETİK MÜHENDİSLİĞİ
GENETİK MÜHENDİSLİĞİ
ve
BİYOTEKNOLOJİ
Genetik Mühendisliği:
» Canlıların genetik yapı değişimlerinin sağlanması ( genlerin izolasyonu, çoğaltılması, nükleotit dizilişlerinin belirlenmesi gibi ) ve buna bağlı olarak bu canlılara yeni özellikler kazandırılması ( farklı canlıların genlerinin birleştirilmesiyle ya da bir canlıdan başka bir canlıya gen aktarılması gibi ) çalışmalarla uğraşan bilim dalıdır.
- Genetik mühendisliği, bugünkü Biyoteknolojinin temelini oluşturan bir bilim dalıdır.
Biyoteknoloji
» Canlıların endüstriyel boyutta kullanılmasına yönelik olarak genetik yapılarında istenilen şekilde değişiklikler meydana getirilmesi için kullanılan yöntemleri kapsar.
» Doğa bilimleri ve çeşitli mühendislik dallarından yararlanarak DNA teknolojisiyle yeni bir organizma elde etmek veya var olan bir organizmanın genetik yapısında arzu edilen yönde değişiklikler meydana getirmek amacıyla kullanılan yöntemlerin tamamını kapsayan bir bilim dalıdır.
» Genetik mühendisliği ile elde edilen bilgiler sayesinde biyoteknolojik yöntemler kullanılarak daha ucuz, daha kolay veya daha verimli ürünler günlük hayatımıza kazandırılır.
NOT !
» İstenen özellikte olan genin bir başka canlıya aktarılması Genetik Mühendisliğinin Alanı iken, istenen amaca yönelik ürün elde edilmesi ise Biyoteknolojinin Alanıdır.
Örneğin;
- Escherichia coli ( Eşerişiya koli ) bakterisine, insülin üretecek özelliklerin kazandırılması ( aktarılması ) genetik mühendisliğinin alanıdır.
- İnsülinin saflaştırılması, gerekli kontrollerinin yapılması ve ilaç özelliği kazandırılması ise biyoteknolojinin alanıdır.
» Gen Mühendisliği İle ;
• Genetik yapıyı değiştirir. Gen aktarılır veya etkisizleştirilir.
» Biyoteknoloji İle ;
• Doğal olarak var olmayan yeni ürünler elde edilir veya ihtiyacı karşılayamayan ürünlerin daha fazla miktarda üretilmesi sağlanır.
• Bu duruma ; protein, antibiyotik, hormon, antikor vb. maddelerin üretimi, yeni özelliklere sahip sebze ve meyvelerin üretimi, tıbbi bitki ve çiftlik hayvanı üretimi, yapay organ ve doku üretimi, atıkların yeniden kullanılabilir hâle getirilmesi örnek olarak verilebilir.
Ek Bilgi :
- Escherichia coli, memeli hayvanların kalın bağırsağında yaşayan bakteri türlerinden biridir.
- Normalde bağırsakta yaşadığı için, E. coli ‘nin çevresel sularda varlığı dışkı kirlenmesinin bir belirtisidir.
Biyoteknolojinin Amaçları:
1- Besin içeriği yüksek olan ürünler elde etmek.
2- Hastalık yapıcı canlıları kontrol altına almak.
3- Hastalıkların, çok hızlı bir şekilde tedavi edilmesini sağlamak.
4- Doğada kalıcı kirlenmeye neden olmayan, yenilenebilir enerji kaynakları elde etmek.
5- Adli suçluları çok hızlı belirleyerek, sosyal düzeni sağlamak.
6- İnsan sağlığına zarar vermeyen ürünler elde etmek.
7- Doğada kirlenmeye yol açan zararlı atıkları, çok hızlı bir şekilde etkisiz hale getirmek.
» Biyoteknoloji alanında istenilen özelliklere sahip canlı eldesi için Bazı Islah Yöntemleri kullanılır.
•Bunlar :
1- Melezleme :
Genotipleri farklı olan bireylerin çaprazlanmasıdır.
2- Yapay döllenme :
Bazı hayvanların erkek gametlerinin alınarak uygun şartlarda saklanıp, uygun zamanda dişi gamet ile döllenmesinin sağlanmasıdır.
3- Poliploidi :
Takım kromozom sayısının arttırılması ile ekonomik değeri fazla olan, daha çok tohum üretebilen veya daha fazla meyveye sahip olan bitkilerin elde edildiği yöntemdir.
4- Gen aktarımı :
İstenilen özelliğin ortaya çıkmasına neden olan genin bir canlıya aktarımının sağlanmasıdır.
Önemli !
» Biyoteknolojinin Çalışma Alanlarının Başında ;
1- Genomik,
2- Proteomik
3- Biyoinformatik
gelir.
Açıklama !
“ Genomik, Proteomik ve Biyoinformatik ” kavramlarına kısaca ne olduğuna bakalım :
1- Genom, bir organizmanın DNA’ları üzerindeki genetik bilgilerin tamamıdır. Organizmaların genomları üzerinde çalışan genomik, bir organizmanın tüm DNA dizisinin belirlenmesi, genom organizasyonu ve gen ifadesinin kontrolü çalışmalarını içerir.
2- Proteomik, bir organizmada genom tarafından kodlanan tüm proteinlerin sistematik olarak çalışıldığı disiplindir.
3- Biyoinformatik; biyolojik bilgilere bilgisayar teknolojisini ve matematiği uygulayarak karmaşık biyolojik verileri derleyen ve analiz eden bilimsel disiplindir.
Unutma !
- Biyoteknolojik çalışmalarda( genlerin klonlanmasında), en çok bakterilerin kullanılır. Bunun nedeni;
1- Sağlam hücre duvarları sayesinde olumsuz koşullara dayanıklıdır
2- Bakterileri hızlı çoğalır,
3- Kolaylıkla izole edilebilir
4- Maliyeti düşük (ucuz kaynaklarla beslenebilir.)
5- Genetik modifikasyonlara uygundur
6- n sayıda kromozom taşıdıklarından gen aktarımı çalışmalarında çok hızlı sonuç elde edilir.
Gen Mühendisliğinde Üç Temel Aşama Bulunur ;
- Canlı hücrelerden DNA izolasyonu.
- Rekombinant DNA ( rDNA) üretimi.
- Rekombinant DNA’nın hücreye aktarımı.
DNA İzolasyonu:
- Canlı hücrelerde bazı kimyasallar ve enzimler yardımıyla saf olarak DNA elde edilmesine denir.
Rekombinant DNA Üretimi:
- Farklı DNA parçalarının birleştirilmesi sonucu üretilmiş olan yeni DNA molekülüne Rekombinant DNA denir.
NOT :
- Rekombinant DNA üretiminde Polimerazlar, DNA Ligazlar ve Restriksiyon Endonükleazlar olarak adlandırılan enzimler kullanılır.
- Rekombinant DNA teknolojisiyle oluşturulmuş enzimler; deterjan, şeker ve peynir üretiminde kullanılmaktadır.
1- Polimerazlar : DNA sentezinde görev yapan enzimlerdir.
2- Fosfatazlar : Fosfat bağlarını koparan enzimlerdir.
3- Restriksiyon Endonükleazlar : DNA molekülündeki istenilen geni tanıyıp kesen enzimlerdir.
4- DNA Ligazlar : İstenilen genin plazmite bağlanmasını sağlayan enzimdir.
Gen Mühendisliğinin Gelişimine Katkıda Bulunan Bilimler;
1) Genetik,
2)Moleküler Biyoloji
3)Mikrobiyolojidir.
» Biyoteknolojik çalışmalarda en çok Genetik Mühendisliğinden yararlanılır.
Genetik Mühendislerinin Kullandığı Biyoteknolojik Yöntemler:
A) Gen Teknolojileri,
1- Gen aktarımı
2- Gen Klonlaması
3- Gen Terapisi
4- DNA Parmak İzi Analizi
B) Kök Hücre Teknolojisi
A) Gen Teknolojileri :
1- Gen Aktarımı :
» Günümüzde bilim insanları, istenen genlerin bitki, hayvan ya da mikroorganizmalara aktarımını kontrol edebilmekte ve canlıya yeni özellikler kazandırabilmektedirler.
» Farklı bir türden gen aktarılarak belirli özellikleri değiştirilmiş,
Örneğin ;
- Doğal yollarla üretilen pirinçte bulunmayan ve A vitamini öncüsü olan Beta – Karoten Maddesinin oluşumundan sorumlu gen, Nergis Bitkisinden, Agrobacterium tumefaciens ( Agrobakteriyum tumefasiyens ) bakterisi aracılığıyla çeltiğe aktarılmıştır.
- Böylece pirince Beta – Karoten üretme yeteneği kazandırılmıştır.
- Altın pirinç olarak adlandırılan bu pirincin üretimi ile A vitamini eksikliğinin giderilmesi amaçlanmaktadır.
» Bir canlıdan başka bir canlıya gen aktarımı yapılarak; istenilen özelliklere sahip canlılar elde edilir.
» Böyle genetiği değiştirilmiş organizmalara (GDO), Transgenik Canlılar adı verilir.
Örnek:
- İnsandan, bakteriye insülin geni aktarılmış ve böylece bakterilerin insülin hormonu üretmesi sağlanmıştır.
Hedef Genin Canlıya Aktarılması:
• İzole edilip çoğaltılmış gen istenen canlılara uygun tekniklerle aktarılır.
• Böylece rekombinant DNA hücre zarından içeri girer.
• Bu şekilde DNA’nın herhangi bir canlı hücreye aktarılmasına Transformasyon denir.
Ek Bilgi
» En çok kullanılan gen aktarım yöntemleri; Biyolistik, Elektroporasyon ve Mikroenjeksiyondur.
Biyolistik ( gen tabancası ):
- Hızlandırılmış altın ve tungsten parçacıkları ile DNA molekülüne ateş edilir.
- Bunun sonucunda, DNA molekülü hızlanarak hedef hücrenin içine girer.
Elektroporasyon :
- Hücre zarına elektrik akımı verilerek, hücre zarında geçici olarak bir delik açılır.
- Hücre zarında oluşan bu delikten, DNA molekülü hücre içine aktarılır.
Mikroenjeksiyon :
- Önce DNA molekülü, kılcal bir mikro pipetin içine alınır.
- Daha sonra hücre zarı, mikro pipet ile delinerek; DNA molekülü hücre içine aktarılır.
2- Gen Klonlaması :
» Bir genin kopyasını oluşturmak için kullanılan yöntemleri kapsar.
» Tek bir hücreden çoğaltılan ve genetik yapısı aynı olan hücrelere klon denir.
Not !
• Genlerin klonlanmasında çoğunlukla bakterilerden yararlanılır.
• Çünkü bakteriler; sağlam hücre duvarları sayesinde olumsuz koşullara dayanıklıdır, hızlı çoğalır, kolaylıkla izole edilebilir, genetik modifikasyonlara uygundur ve ucuz kaynaklarla beslenebilir.
Gen Klonlaması:
- Bir canlıya ait olan genin başka bir canlıya aktarılmasıdır.
- Seçilmiş bir genin plazmit ya da bir virüs içerisine yerleştirilerek bir bakteriye aktarılması ve bakteri aracılığı ile birçok kopyasının üretilmesine gen klonlanması denir.
Gen Klonlaması Sırasında Kullanılan Araçlar :
Virüsler :
1- DNA virüsleri : ( DNA ———– mRNA ————- Protein )
2- RNA virüsleri : ( mRNA ——– cDNA ——– mRNA ——— Protein )
Bakterilerde Gen Klonlaması
- Canlılara ait bazı genlerin başka canlılara aktarılması rekombinant DNA teknolojisi ile sağlanır.
- Rekombinant DNA, birden fazla canlının genetik materyalini içeren yeni bileşenli DNA molekülüdür.
- Klonlanacak genin kesilmesi Restriksiyon Enzimleri ile genin bir DNA’ya eklenmesi ise ligaz enzimleri ile sağlanır.
- Canlı hücrelerde kimyasal maddeler ve enzimler kullanılarak hücre zarı ve çekirdek zarının parçalanıp DNA’nın ayrıştırılmasına DNA izolasyonu denir.
Gen Klonlaması Sırasında Kullanılan Enzimler
» Bir Gen Nasıl Kopyalanır ?
Bakteriyel Plazmitin Gen Klonlanmasında Kullanılması :
- Genlerin ya da DNA parçalarının klonlanabilmesi için plazmitler kullanılır.
- Plazmitler, bakterilerde kromozom dışında bulunan, kendi kendine bölünebilen küçük halkasal yapıdaki DNA’lardır.
Gen Klonlanmasının Aşamaları:
( Bakteriyel plazmitin kullanıldığı gen klonlanma işleminin aşamaları.)
1. İstenilen geni taşıyan DNA ile vektör olarak kullanılacak bakteri plazmiti saf olarak elde edilir.
2. Klonlanacak geni taşıyan DNA parçası ve plazmit Restriksiyon Enzimleri ile kesilir.
3. Kesilen plazmit ve klonlanacak genin uçları birbirini tamamlayan nükleotitlerden oluşur. Bu uçlar ligaz enzimi ile birleştirilerek klonlanacak gen plazmite eklenmiş olur. Bu durumda plazmit, farklı kaynaktan gelen iki DNA’nın kombinasyonu olduğu için bir rekombinant (yeni bileşenli) DNA molekülüdür.
4. Genetiği değiştirilmiş plazmit, bakteri hücresine tekrar aktarılır.
5. Bakteri, klonunu oluşturmak üzere kültürde çoğaltılır. Plazmite aktarılan gen klonlanmış ve yeni hücrelere de aktarılmış olur. Böylece bir canlıya ait gen, diğer bir canlıya yeni bir metabolik özellik kazandırmak amacıyla kullanılır.
‘’ Suş’’ nedir?
- Bir bakteri veya virüsun farklı alt türlerinin, aralarında genetik farklılıklar bulunan gruplarına “ Suş ” denebilir.
- Farklı suşlar arasında, ilaçlara, dış etkilere dayanıklılık vs. özellik değişiklikleri olabilir.
Şekiller:
Bakteriyel plazmidinin gen klonlamasında kullanımı.
Klonlamanın Aşamaları:
- Klonlama çalışmalarında daha çok 3 birey kullanılır.
- Dişi bireyden yumurta ( n ) hücresi alınır ve bunun çekirdeği çıkarılır
- Klonlama yapılacak olan, dişi ya da erkek bireyden vücut hücresi ( 2n ) alınır ve bunun çekirdeği çıkarılır.
- Vücut hücresinin çekirdeği, yumurta hücresine aşılanır.
- Böylece 2n kromozomlu bir yumurta hücresi elde edilir.
- Bu yumurta hücresi, taşıyıcı annenin döl yatağına yerleştirilir.
- Yumurta hücresi gelişerek, vücut hücresinin çekirdeği alınan bireyin ( B bireyi ) kopyası elde edilir.
3- Gen Terapisi :
» Virüsler kullanılarak bozuk olan genlerin sağlam olanları ile yer değiştirilmesi tekniğe Gen Terapisi denir.
» Gen terapisi istenmeyen genleri örneğin kısa boyluluk, renk körlüğü, göz bozukluğu eğer varsa kalıtsal hastalıklar gibi genleri bulup kontrol altına alabilecek, istenilenleri ekleyip istenilmeyen genleri pasif hale getirebilecektir.
Gen Terapisi ; Kanser, kalp hastalığı, diyabet ve hemofili dâhil birçok hastalığın tedavisi için umut vermektedir.
Gen Terapisinde Uygulanan Basamaklar:
1- Normal bireyden alınan bir gen klonlanır. RNA versiyonuna
çevrilir. Zararsız bir virüsün RNA genomuna sokulur.
2- Hastanın kemik iliğinden alınan hücreler rekombinant virüs ile enfekte edilir.
3- Virüs normal insan genini içeren kendi genomunun bire bir DNA kopyasını hastanın hücrelerindeki DNA’ya katar.
4- Bu hücreler hastaya enjekte edilir.
Şekil: İnsan Gen Terapisi
4- DNA Parmak İzi Analizi:
» Bir canlının sahip olduğu DNA şifresine, DNA Parmak İzi denir.
» DNA Parmak İzi; İnsandan alınan DNA molekülünün enzimler ile parçalanarak bazı uygulamalar sonucu bantlaşma yapması ve bu bantlaşmaların pek çok alanda kullanılmasıdır.
» DNA parmak izi yöntemi, bir insanın DNA’sını oluşturan baz sırasının diğer insanların DNA baz sıralarından farklı olmasına dayanır.
» Her bireyin DNA dizilimi, tek yumurta ikizleri hariç, kendine özgüdür.
» İki kişinin aynı DNA parmak izine sahip olma olasılığı oldukça düşük ( milyarda bir ) olduğundan birçok adli vakada bu yöntemden faydalanılır.
- Bir canlıdan alınan bir doku parçasından ( deri, kan, kıl…), DNA molekülü alınarak , bunun şifresi belirlenir.
- DNA parmak izinin belirlenmesinde, bireylerin DNA’larındaki işlevsiz genlerin tekrar eden baz dizilerine bakılır.
- PCR ( Polimeraz zincir reaksiyonu ) ve çeşitli teknikler ile elde edilen DNA örneklerindeki tekrarlar , organizmanın DNA parmak izini oluşturur.
» Akraba bireylerde, işlevsiz genlerin tekrar eden baz dizileri benzerdir.
Örnek:
X bireyinde tekrar eden baz dizisi: TCCAG / TCCAG / TCCAG
Y bireyinde tekrar eden baz dizisi: TCCAC / TCCAC / TCCAC
♦ Bu yöntemle sperm, kan, tırnak, kıl gibi canlı kalıntıları kriminal çalışmalarla incelenerek, bir çocuğun anne babasının tespiti , adli suçluların belirlenmesinde, kalıtsal hastalıkların teşhisinde ve cinsiyetin belirlenmesinde kullanılır.
Dikkat Et !
PCR ( Polimeraz Zincir Reaksiyonu) Yöntemi:
- Kısaca, baz dizililerinin çoğaltılmasında kullanılan yöntemidir.
- PCR , temel olarak amacı yüksek sıcaklıkta yapısı bozulmayan bir DNA Polimeraz kullanılarak DNA Replikasyonu ve çoğaltılmasını sağlamaktır.
ELEKTROFEREZ:
- PCR ile elde edilen DNA lar özel bir jele yüklenir.
- Bu jelde farklı uzunluktaki DNA parçalarının birbirinden ayrılması yöntemidir.
Elektroforez Nedir?
Elektroforez genel anlamda, özel bir sıvı ortamda, parçacıkların içerdikleri elektriksel yüke göre farklı hızda ve farklı yönde hareket etmesi sonucu, bütün bir maddenin yapısındaki farklı maddelerin ayırt edilebilmesini sağlayan bir inceleme yöntemidir.
Ortama verilen elektrik akımı sonucu incelenen maddenin bütün elektrik yüklü birimleri birbirinden ayrılacak ve artı yüklü olanlar eksi yüklü tarafa yani anot elektrotuna doğru, eksi yüklü olanlar ise artı yüklü tarafa yani katot ucuna doğru hareket edeceklerdir.
Bu yöntem hemoglobin içindeki zincirlerin yapısını incelemede kullanılırsa, buna hemoglobin elektroforezi adı verilir.
DNA Parmak İzi Yönteminin Basamakları:
1. Bireyden alınan DNA örneği uygun Restriksiyon Enzimleri ile kesilir.
2. Tekrar edilen DNA parçaları PCR ( polimeraz zincir reaksiyonu) yöntemiyle çoğaltılır.
3. Elde edilen DNA parçaları jele yüklenir ve Elektroforez tekniği ile DNA’lar büyüklüklerine göre değişik uzaklıkta bantlar oluşturulur.
4. DNA’ya bağlanan bir boyanın ilave edilmesinden sonra oluşan bantlar ultraviyole ışık altında floresan PEMBE renkli bir bant oluşturur.
5. Oluşan bant profiline DNA Parmak İzi denir.
DNA Parmak İzinin Kullanıldığı Alanlar :
1- Suçluların ortaya çıkarılmasında,
2- Babalık davalarında,
3- Bulaşıcı hastalıkların teşhis edilmesinde,
4- Göçmen sorunlarında,
5- Cinsiyetin belirlenmesinde,
6- Bitki ve hayvan türlerinin korunması
gibi alanlarda kullanılır.
Genetik Danışmanlık ;
» Kalıtsal hastalığı olan veya taşıyıcılık riski bulunan kişilere;
- Tanı testlerinin uygulanması,
- Hastalıkların seyri,
- Tekrarlama riskleri,
- Hastalığın olası sonuçları,
- Varsa tedavisi ve diğer çözüm yolları ile ilgili, bilgi verilmesidir.
Bir DNA parmak izi oluşturmak için aşağıdaki yol takip edilir :
1. DNA hücreden izole edilir.
2. DNA Endonükleaz Enzimleri ile kesilir .
3. Kesilmiş DNA bir Elektroforezdeki jel üzerine yerleştirilir.
4. Negatif yüklü DNA lar elektroforezdeki pozitif uca doğru hareket ederler.
5. Sistem kapanır ve DNA ’lar özel boyalar ve radyoaktif tekniklerle gözlenir şekilde işaretlenmiştir.
DNA Parmak İzi:
- Rekombinant DNA tekniğinin kullanım alanlarından birisidir.
- Bir insanın DNA’sını oluşturan nükleotit dizisi ile diğer insanın DNA’sını oluşturan nükleotit dizisi birbirinden farklıdır. buna göre iki farklı insanın
- DNA’sında her 100 nükleotidde 1 veya 2 nükleotit gibi farklılıkların olduğu anlaşılmıştır.
- Restriksiyon enzimleri DNA yı belli nükleotid tekrar bölgelerinden keserler.
- Aynı DNA larda aynı tekrarlar olduğu için kesimleri sonunda aynı parçalar oluşur.
- Farklı DNA ların kesiminde benzer parça oranı DNA lar arasındaki benzerliği verir.
- Bu şekilde kesilmiş DNA ların elektroforez de karşılaştırılması ile benzerlikleri tespit edilir.
- Bu yönteme DNA parmak izi denir.
( DNA Parmak İzi )
Uygulanışı :
- Aynı kesici enzimle DNA’lardan farklı büyüklükte ve sayıda DNA parçaları elde edilir.
- Bu DNA parçaları jel içine enjekte edilir.
- Elektroforez adı verilen bir yöntemle farklı uzunlukta DNA parçaları birbirlerinden ayrılır.
- Kısa olan DNA parçalarının hareketleri uzun olanlara göre daha hızlıdır.
- DNA parçaları jel üzerinde büyüklüklerine göre belirli uzaklıklarda bantlar oluşturur.
- Bu bantlaşma her bireyin kendine özgüdür.
- Buna DNA parmak izi adı verilir.
- Bu yöntemle adli olaylarda şüphelinin DNA’sı olay yerinde bulunan DNA’larla karşılaştırılarak suçu gerçekten işleyip işlemediği belirlenebilir.
- Ayrıca DNA parmak izi şüpheli çocuğun adli tıpta ana-baba tayininde de kullanılır.
( Genetik Mühendislerinin Kullandığı Biyoteknolojik Yöntemler )
B) Kök Hücre Teknolojisi:
» Kök hücreler, kendisini yenileyebilen ve uygun şartlar sağlanırsa vücut içinde ya da laboratuvarda birçok hücre tipine dönüşebilen farklılaşmamış hücrelerdir.
» Kök hücreler uygun ortam hazırlandığında bilinen 200’den fazla hücre türüne dönüşebilme potansiyeline sahiptir.
» Kök hücreler, tüm vücut doku ve organlarında, kan dolaşımında bulunur.
♦ İnsan vücudunda da kök hücreler, bütün dokuları ve organları oluşturan ana hücrelerdir.
Kök hücreler üç temel kaynaktan elde edilir.
Bunlar ;
1- Yetişkin Kök Hücreleri,
2- Kordon Kanından Elde Edilen Kök Hücreler
3- Embriyonik Kök Hücrelerdir.
» Bölünme yeteneği fazla ve farklılaşmamış hücrelere kök hücre denir.
Yetişkin Kök Hücreler :
- Vücutta birçok doku ve organ yapısında bulunur. Bulundukları organların hasar görmesi durumunda hasarlı bölgeyi onarırlar.
» Embriyonik kök hücreler :
- Embriyonun erken dönemlerinde (blastula evresinde) elde edilen kök hücreler embriyonik kök hücre olarak adlandırılır.
- Henüz farklılaşmamış olan bu hücreler sınırsız bölünebilme ve kendini yenileme, dokulara ve organlara dönüşebilme yeteneğine sahiptir.
(embriyo yapısında bulunur; gebelik süresince farklılaşarak canlının fetüs halini almasını sağlar.)
» İnsandan alınan kök hücreler laboratuvar ortamında geliştirilerek organ ve doku üretiminde kullanılabilir.
Not !
Göbek Kordonu Kan Bankası:
√ Hemen doğum sonrası, doktor bir iğne ile göbek kordonundan bir miktar (yaklaşık yarım fincan) kan alır.
√ Kök hücrelerce zengin göbek kordonu dondurulur ve kan bankasında saklanır.
√ Bu kan gerektiğinde buradan alınarak tedavi amaçlı kullanılır.
Kök Hücre Teknolojisi:
» Bir hücrenin ölmesi ya da görevini yapamaması sonucu gelişen Diyabet, Parkinson, Alzheimer ve Bağışıklık Sistemiyle İlişkili Hastalıkların tedavisinde,
» Yanmış Vücut Dokularının Onarımında, Organ Nakillerinde, Kimi Kanser Türlerinin Ve Kalp Kaslarının Yenilenmesinde, Felç, Kanser ve Genetik Hastalıkların tedavisi ile doku ve organ üretimi yapılabilmektedir.
ve daha birçok hastalığın tedavisinde umut ışığı olmaktadır.
Kök Hücre Tedavisi:
- Embriyolardan, kemik iliğinden ve yeni doğmuş bebeklerin kordon kanından alınan kök hücreler kullanılarak gerçekleştirilir.
HÜCRE KÜLTÜRÜ
√ Hücrelerin yapı ve işlevinin bozulma nedenlerinin anlaşılması için hücrelerin vücut dışında ve uygun ortamlarda çoğaltılarak araştırılması tekniğine Hücre Kültürü denir.
√ Hücre kültürü ile ilgili uygulamalar sonucunda uygun kök hücrelerden doku ve organ geliştirilebileceği fikri ortaya çıkmıştır.
√ Bu fikir günümüzde uygulama alanı bulmuş ve çeşitli doku ve organların yapay olarak üretilmesi sağlanmıştır.
Model Organizma Nedir ?
» Deney ve araştırmalarda kullanılmaya uygun özellikleri taşıyan canlılara verilen isimdir.
Genetik Çalışmalarda Model Organizma Niçin Kullanılır?
- Bu organizmaları laboratuvar ortamında üretmek ve üretimlerini devam ettirmek kolaydır ve dikkate değer deneysel avantajlar sunar.
- Ayrıca bu organizmaların üretimi ucuz, etik açıdan fazla sorun yaratmaz.
- Model organizmalar, üzerinde çalışılması zor olan diğer türler hakkında ( insan da dahil ) bilgi edinmek için kullanılır.
MODEL ORAGANİZMA SEÇİMİNDE GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULAN FAKTÖRLER:
1- Deneysel Uygulamalar İçin Uygun Olmalı :
- Genomunda kolay değişiklik yapılabilmeli. ”Drosophila melanogaster” ( Drosofila melanogaster = Meyve Sineği ) günümüzde en sık kullanılan model organizmalardan biridir.
2- Kısa Yaşam Döngüsüne Sahip Olmalı :
- Kısa sürede sonuç ulaşmak için ve daha fazla yeni nesil üzerinde gözlem yapabilmek için genellikle kısa yaşam döngüsüne sahip canlılar seçilir.
3-laboratuvar Ortamında Yetiştirilebilme:
- Laboratuvarda kolayca bakımı yapılan canlılar seçilir.
- Seçimde canlının boyutu, beslenme biçimi, yaşadığı sıcaklık gibi faktörler göz önünde bulundurulur.
- Örnek: “ Mus musculus” (Mus muskulus = Fare ) en sık kullanılan model organizmadır.
4- Genom Büyüklüğü:
- Bazı model organizmalar küçük genomo sahip olduğundan tercih edilir.
- Örnek ; Hardal Bitkisi ”Arabidopsis thaliana”(Arabidopsis talina) bitkisel araştırmalarda en çok seçilen model organizmadır.
- Çok küçük genomu olması ve genom haritası çıkartılmış ilk bitki olması nedeniyle tercih edilir.
5- Genom Haritasının Çıkartılmış Olması :
- Genom dizilimin tamamı bilinen canlılar, özellikle genetik alanındaki araştırmalar için çok uygun bir model organizmadır.
- Örnek: Bir çeşit nematod ( ip solucan) olan yuvarlak solucan “ Ceanorhabditis elegans ” ( Seronabdidis elegans ) genom dizilimi haritalanmış ilk çok hücreli canlı olması bakımından önemlidir.
6- Ekonomik Koşullar :
- Model organizmanın ucuz ve kolay bulunur olması, bakımının masraflı olmaması tercih sebebidir.
- Örnek: Ekmek mayası “ Saccharomy cerevisiae ” ( Sakkaromises serevise ) kolay yetiştirilebilir olduğundan, genetik ve mikrobiyoloji alanında sıklıkla kullanılır.
Başka bir ifadeyle bu faktörleri şu şekilde de sıralayabiliriz.
Çalışmalarda Kullanılacak Model Organizmalar Seçilirken Göz Önüne Alınan Faktörler;
- Yaşam döngülerinin kısa olması
- İnsan genomu ile homolojisinin (yapısal benzerliklerin ) yüksek olması,
- Jenerasyonlar arası sürenin kısa olması
- Embriyonik gelişiminin kolayca izlenebilmesi ve müdahale edilebilirliği
- Kolay kültüre alınması
- Deney manipülasyonlarına (yönlendirmelerine) uygun olması
- Genetik analizlere uygun olması
- Etik açıdan fazla sorun oluşturmamaları
Üç farklı MODEL ORGANİZMA tipi vardır. Bunlar:
1. Genetik Model Organizmalar
2. Deneysel Model Organizmalar
3. Genomik Model Organizmalar
1. Genetik Model Organizmalar :
Genetik analizler için uygundur.
Bu organizmalar çok hızlı ürerler ve kısa zaman içerisinde çok fazla nesil oluştururlar.
Çok fazla mutant bireyler genelde elde edilir.
Genetik haritalar çıkarılabilir.
Örnek: Sirke sineği, tek hücreli bazı mantar türleri, bazı yuvarlak solucanlar.
2. Deneysel Model Organizmalar :
Ürettikleri dayanıklı embriyolar nedeniyle gelişim biyolojisinde model organizma olarak kullanılır.
Örnek: Gallus gallus (tavuk) ve Xenopus laevis ( bir kurbağa türü) gibi…
3. Genomik Model Organizmalar :
Bu tip organizmaların genetik yada deneysel avantaj ve dezavantajlarına bakılmaksızın model organizma olarak seçilirler. Çünkü evrimsel gelişimde çok önemli bir noktada olmaları yada genomlarının bazı kalitesi bunlar üzerinde çalışmayı ideal kılar.
Örnek: Fugu rubripes (şişen balık) insanlarınkine benzer gene sahiptir ancak daha küçük genomları vardır. Büyüklükteki bu farklılık insan genomundaki DNA tekrarlarından ve intronlardan kaynaklanır.
Not !
1- Model organizmalarla ilgili çok önemli bir nokta ise genlerinin insan genleriyle yakından ilişkili olmasıdır.
2- Bu zamana kadar tanımlanmış insan hastalık genlerinin %60 dan fazlası şaşırtıcı bir şekilde meyve sineği ve nematod ( ip solucan) genlerine benzemektedir.
3- İmmün sistemimiz gibi ileri düzeyde evrimsel gelişimi etkileyen genler basit hayvanlardakine daha az benzerlik gösterirler. Bu gibi genler için fare gibi bize daha yakın model canlıya ihtiyaç duyulur.
4- Fare genomlarının organizasyonu insan genomlarının organizasyonuna benzerdir. İnsanlarda gözüken bozuk genlerin taklidiyle hastalık modellerini kanıtlamak için fareler kullanılır. Ayrıca bu modeller yeni ilaçların etkinliğinin testi içinde kullanılabilir.
Hatırlatma !
Genetik Islah :
- Bir türün üstün olan özelliklerinin, bir bireyde toplanarak; verimli canlı türlerinin elde edilmesine genetik ıslah denir
- Genetik ıslah, farklı özelliklere sahip bireyler arasında çaprazlama yaparak ya da mutasyon ve gen aktarımı tekniği kullanılarak yapılır.
- Böylece, istenilen özelliklere sahip olan canlı türleri elde edilir.
Islah Yöntemleri :
1- Melezleme:
- Farklı karakterler bakımından homozigot olan bireylerin çaprazlanması ile heterozigot bireyler elde edilmesidir.
2- Yapay Dölleme:
- Üstün özellikli spermler ile üstün özellikli yumurtaların laboratuvar ortamında döllendirilmesidir.
3- Poliploidi:
- Kromozom çift sayısının fazla olması durumudur. Poliploidi canlılar daha verimli ve daha dayanıklı ürün oluştururlar.
Günümüzde Biyoteknoloji
ve
Genetik Mühendisliğinin Çalışmaları İle ;
- Aşı,
- Süt ürünleri,
- İnterferon,
- İnsülin hormonu,
- Penisilin ve türevleri,
- Büyüme hormonları,
- Ekmek,
- Sirke,
- Alkollü içecekler,
- Alkol (saf alkol) ve aseton,
gibi ürünler
- Deterjan…
gibi maddeler üretilmektedir.
GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ UYGULAMALARI
1- Tarım Alanındaki Uygulamalar
a) Bitkilerde Klonlama
b) Hayvanlarda Klonlama
2- Tıp alanındaki uygulamalar
3- Endüstri Alanındaki Uygulamalar
4- Çevre alanındaki uygulamalar
5- Nanoteknoloji Alanındaki Uygulamalar
Biyoteknolojinin DİĞER KULLANIM Alanları:
- Enzim teknolojisi
- Ayrıştırıcıların kullanılması:
- Tek hücre proteinleri:
- Antibiyotik üretimi:
- Aşı üretimi:
- Panzehir (serum, antikor) üretimi:
- Biyoyakıt üretimi:
Genetik Mühendisliği ve Biyoteknoloji Uygulamaları
1- Tarım Alanındaki Uygulamalar :
- Rekombinant DNA teknolojisi kullanılarak bitkilerde ürün kalitesi ve verimlilik artırılabilmekte; bitkinin böceklere, soğuğa, kuraklığa, tuza, herbisitlere (yabancı ot öldürücüler), virüslere vb. karşı dirençli olması sağlanabilmektedir.
- Ayrıca pek çok bitkinin tek bir doku hücresi, kültür ortamında geliştirilerek olgun bitki oluşturulabilmektedir.
- Bütün bunlar, tarımda DNA teknolojisinin kullanımını oldukça kolaylaştırmaktadır.
- Genetiği değiştirilmiş tek bir hücreden; istenen özellikleri taşıyan, verimli bitki türleri elde edilebilmektedir.
- Oluşan türler, kazandıkları yeni özellikleri, sonraki nesillere tohumla taşımaktadır.
Ek Bilgi
Organik Tarım:
» Kimyasal ilaç ve hormon kullanılmadan bitki türlerinin yetiştirilmesine Organik Tarım denir.
» Organik tarım çalışmalarında, bitkilerin tozlaştırılması için Bombus Arıları kullanılır.
» Böylece hormonsuz meyve üretimi yapılır.
» Aynı zamanda, tarım bitkilerinde hastalıklara yol açan zararlılar; avcıları kullanılarak etkisiz hale getirilebilmektedir.
Örnek: Çekirgeleri yok etmek için kargaların kullanılması.
• Zararlıların, bu şekilde etkisiz hale getirilmesine biyolojik mücadele denir.
• Böylece, kimyasal ilaç kullanmadan sebze ve meyve üretimi yapılır.
a) Bitkilerde Klonlama :
- Bitkilerde gen klonlanması antibiyotiğe ya da böceğe bitkinin direnç̧ kazanması, daha fazla çiçek veren, daha büyük ve lezzetli meyvelere sahip bitkilerin üretimi için kullanılabilir.
- Bitkilerde gen klonlaması yandaki şekildeki gibi gerçekleşir.
Bitkilerde Klonlama Basamakları:
1. Agrobacterium ‘un plazmitlerinden birine (A plazmiti) rekombinant DNA tekniğiyle antibiyotik direnç geni ve böceklere karşı direnç geni aktarılır.
2. Bitki yaprağı kesilerek yaralanma bölgesine Agrobacterium bakterisi bulaştırılır.
3. Yaralanan bitki hücrelerinden salgılanan özel bir madde, bakterideki diğer plazmiti
(B plazmiti) aktif hâle geçirir. B plazmiti, rekombinant A plazmitin bitki hücresine geçmesini sağlar.
4. Böylece istenilen gen bitkilere aktarılmış olur. Genetiği değiştirilmiş bitki hücreleri antibiyotik ve büyüme hormonu içeren kültür ortamına taşınır.
5. Oluşan yeni bitki hem antibiyotiğe hem de böceklere karşı dirençli olur.
- Bakteriden elde edilen Plazmite istenen gen eklenerek Rekombinant Plazmit oluşturulur.
- Daha sonra bu plazmit bitki hücrelerine aktarılarak bitki DNA ‘sına katılımı sağlanır.
√ Bu yöntemle, yabancı otları öldüren ilaca karşı dirençliliği sağlayan genler pamuk bitkilerinin DNA ‘larına aktarılır ve ilaçlar yabancı otları öldürürken pamuk bitkisi bu ilaçtan etkilenmez.
b) Hayvanlarda Klonlama :
- Mikroenjeksiyon yöntemi ile hücre zarı çok ince iğneye sahip olan mikro enjektör ile delinir ve çekirdek zarına ulaşılır. Rekombinant DNA çekirdeğe aktarılır.
- Hayvanlarda gen klonlaması yandaki şekildeki gibi gerçekleşir.
Hayvanlarda Klonlama Basamakları:
» İnsanlardan izole edilen büyüme hormonu geninin fare embriyolarına aktarımı sonucu normale göre daha iri fareler elde edilmiştir.
» Bir sığır ırkından fazla kas üretimine neden olan bir geni izole ederek farklı ırktaki sığırlara hatta koyunlara aktarmış ve daha fazla et üreten Transgenik organizmalar elde etmişlerdir.
» Klonlama yöntemi ile bitki ve hayvanlarda ata canlı ile aynı genetik özelliklere sahip canlılar da elde edebiliriz. Memeli canlılardaki ilk klonlama 1996 yılında gerçekleştirilmiştir.
» Klonlama sonucu oluşan ilk memeli olan Dolly, DNA’sını aldığı koyunun genetik olarak ikizidir.
- Bir hayvanın genetik olarak kopyasının üretilmesidir.
- İlk klon canlı DOLLY ismi verilen bir koyundur. (1996)
Koyun Klonlanmasının Aşamaları:
1- Dişi koyunun (A koyunu) memesinden bir hücre alınmış bu hücrenin çekirdeği çıkartılmıştır.
2- Başka bir dişi koyunun (B koyunu) yumurta hücresi alınmış ve bu hücrenin çekirdeği çıkartılarak bir süre yaşaması sağlanmıştır.
3- Sitoplazması alınan yumurta hücresi ile çekirdeği alınan meme hücresi kaynaştırılarak 2n kromozomlu bir hücre elde edilmiştir.
4- Oluşan 2n kromozomlu hücre mitoz bölünmelerle embriyo halini almış ve farklı bir dişi koyun (C koyun) rahmine yerleştirilerek gelişmesi sağlanmıştır.
5- Gebelik sonunda doğan koyun genetik olarak ‘’A ‘’koyunun aynısı yani klonu olmuştur.
Koyun “Dolly” nin Kopyalanması (1996)
Uyarı:
- Meme bezi hücresinin kullanılmasının nedeni az farklılaşmış̧ olmasıdır.
Dolly ‘nin klonlanma basamakları:
1. Ergin bir koyunun memesinden bir hücre alınır. Bu somatik hücre genetik olarak bir koyunun oluşması için gerekli bütün genleri içermektedir. Fakat bu genlerden sadece bir kısmı aktif durumdadır.
2. Meme hücresi besin bakımından fakir bir ortama alınarak hücre döngüsü durdurulur. G0 evresine giren hücrenin bütün genleri aktifleşmiş durumdayken çekirdeği çıkarılır.
3. Başka bir koyundan alınan yumurta hücresinin çekirdeği çıkarılır.
4. İlk koyundan alınan meme hücresinin çekirdeği, boşaltılmış yumurta hücresinin içine yerleştirilip, elektrik akımı yardımıyla kaynaştırılır.
5. Elektrik akımı aynı zamanda yumurta hücresinin bölünmeye başlamasını uyarır. Mitoz bölünmeler sonucunda altı günlük olan erken embriyo oluşur.
6. Erken embriyo taşıyıcı anne görevini yapacak olan üçüncü bir koyunun rahmine yerleştirilir.
7. Embriyonik gelişimin tamamlanması ile bir kuzu (Dolly) dünyaya gelir. Bu kuzu genetik olarak meme hücresinin çekirdeği alınan koyunla özdeştir.
» Çekirdek transferi ile bir hücreden klonlanan ilk memeli olan koyun Dolly ‘nin varlığı halka duyuruldu.
» Dolly üç annenin kullanılması sonucu 5 Temmuz 1996’da, Edinburgh Roslin Enstitüsü’nde dünyaya geldi.
Not :
- Çok ince iğne yapısına sahip mikroenjektör ile hücre zarı geçilerek doğrudan çekirdeğe rekombinant DNA aktarılması yöntemine Mikroenjeksiyon Yöntemi denir.
Bilgi !
- Oyalı ‘nın klonlandığı proje ekibinin başı Prof. Dr. Sema Birler, yaptığı açıklamada Oyalı ‘nın ölüm nedeninin ilk belirlemelere göre bir akciğer enfeksiyonu olduğunu söyledi.
- Türkiye’nin ilk klon koyunu Oyalı, İÜ Veteriner Fakültesi’nde 21 Kasım 2007 tarihinde dünyaya geldi.
Kopya koyun Oyalı 4.5 yaşında öldü
Bilgi !
- 2007 yılında İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinde uzman bir ekip tarafından yürütülen çalışmalarla Türkiye’deki ilk klonlama gerçekleştirildi. Klonlanmış kuzuya ’’ Oyalı’’ adı verildi.
- 2009 yılında TÜBİTAK, İstanbul ve Uludağ Üniversitelerinin iş birliğiyle yürütülen “Anadolu Yerli Sığırlarının Klonlanması
Klon buzağının günümüzde torunları vardır.
2- Tıp Alanındaki Uygulamalar:
- DNA teknolojisi ile elde edilen ilk ürün insülin hormonudur.
- Bundan önceki yıllarda insülin, domuz ve sığırdan elde ediliyordu; ancak bu yöntem oldukça masraflıydı.
- Ayrıca hayvanlardaki insülinin kimyasal yapısının insandakinden farklı olması bazı alerjik tepkilere de neden olmaktaydı.
- Gen mühendisliğiyle elde edilen insülin, kimyasal olarak insan insülininin aynısıdır.
- Ayrıca bu yöntemle daha ucuz ve çok miktarda insülin üretilir.
Gen mühendisliği çalışmalarıyla insülin hormonunun elde edilmesi
NOT !
- İnsülin üretiminde kullanılan bu yöntem daha sonra büyüme ve Kalsitonin hormonunun üretimi için de kullanılmıştır.
- 1980’li yıllarda izole edilen insan interferon geninin E. coli bakterisinin genomuna yerleştirilmesiyle çok daha ucuz ve fazla miktarda interferon üretimi gerçekleştirilmiştir.
- Üretilen interferondan virüs enfeksiyonlarının engellenmesinde yararlanılmaktadır.
(İnterferon: Hücrelerin virüslere karşı oluşturduğu protein yapısındaki özel savunma maddesidir.)
İNTERFERON:
» Parazit, bakteri, virüs ve tümörlere karşı vücudumuzda üretilen bağışıklık moleküllerine “interferon” denir.
» İnterferon üretiminde “E. coli” gibi bakterilerden, çeşitli Transgenik canlılardan yararlanılır.
» İnterferon kanser tedavisinde sıklıkla kullanılır.
İnterferon; Virüslere karşı bir savunma tepkisi olarak vücut hücreleri tarafından üretilen, birbirine yakın birkaç proteinin adıdır. Virüslerin hücre içinde çoğalmasını önleyen interferonlar, vücudun en hızlı üretilen ve bu tür organizmalara karşı en önemli olan savunmadır.
3- Endüstri Alanındaki Uygulamalar:
» Rekombinant DNA teknolojisinin kullanıldığı alanlardan biri de endüstriyel enzimlerin üretimidir.
» Bu enzimlerin bazıları sentetik olarak da üretilebilmektedir ancak biyoteknolojik yöntemlerle daha hızlı ve ekonomik üretim yapılmaktadır.
♦Bu enzimler ;
• Tıpta, gıda endüstrisinde, deterjanlarda, tekstilde, çevre kirliliğinin önlenmesinde, dericilikte kâğıt endüstrisinde kullanılmaktadır.
Örnek :
- B12 Vitaminleri,
- Antibiyotikler,
- Kontak Lens Solüsyonları,
- Eskitilmiş Kot Kumaşı,
- Polyester
4- Çevre Alanındaki Uygulamalar:
» Genetik mühendisliğiyle elde edilen mikroorganizmalar, çevre sorunlarının çözümü için yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
» Özgül enzimlere sahip olan ve atıklarda yaşamlarını sürdürebilen binlerce bakteri türü, doğanın geri dönüştürücüleri olarak hizmet vermektedir.
Kompostlama ve Atık Su Arıtımı Bunun Bilinen En İyi Örnekleridir.
- Kompostlamada saman, kâğıt, mutfak atıkları gibi atık ürünler bakterilerin ürettiği enzimlerle ayrıştırılır.
- Benzer şekilde lağım sularının arıtıldığı sistemlerde de bakteriler, organik bileşikleri parçalayarak zararsız hâle getirir.
- Bazı bakteriler bakır, kurşun, nikel gibi ağır metallerin doğada birikmesini önler ve bunların canlılara olan zararlı etkilerini azaltır.
- Petrol gibi çevreyi kirleten pek çok maddenin temizlenmesinde de Transgenik mikroorganizmalardan yararlanılmaktadır.
5- Nanoteknoloji Alanındaki Uygulamalar:
- Nanoteknoloji 1-100 nm arasındaki boyutlarda malzemelerin özelliklerini inceleyen, mühendislik, fizik, kimya, biyoloji ve tıp alanlarını kapsayan disiplinler arası bir alandır.
- Nanoteknoloji ile maddelerin önceden bilinmeyen özellikleri keşfedilmiş, elde edilen bulgular kullanılarak yeni cihaz ve sistemler geliştirilmiştir.
- Bu cihaz ve sistemlerden hastalıkların tanı ve tedavisinde yararlanılmaktadır.
- Nanopartiküller kanserli hücrelerin büyümesini önlemede, nano lifler biyomedikal alanda, tıbbi protezlerde (yapay organlarda ve yapay damarlarda), teletıp malzemelerinde, ilaç transferinde, yara örtü malzemelerinde, tıbbi yüz maskelerinde ve doku iskeletlerinde kullanılmaktadır.
Ek Bilgi
TELETIP
- Teletıp Sistemi radyolojik tetkiklere ait görüntülere 7×24 web ortamında erişilmesine, bu görüntülerin raporlanabilmesine, radyologlar arası telekonsültasyon yapılabilmesine, tıbbi görüntü ve raporların kalite açısından değerlendirilebilmesine ve e – Nabız uygulaması üzerinden vatandaşlar ile paylaşılabilmesine olanak sağlayan bir sistemdir.
Bizden Bir Haber:
- Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde yürütülen üç boyutlu doku ve organ basımı çalışmalarında tıpta çığır açacak bir buluş yapıldı.
- Dünyada ilk kez canlı hücreler kullanılarak 3B biyo – yazıcıyla üretilen aort dokusu sayesinde artık insan vücudunun yapay organı reddetmesi dönemi kapanıyor.
GDO ( Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar )
» Bir canlının gen diziliminin değiştirilmesi ya da ona kendi doğasında bulunmayan bambaşka bir karakter kazandırılması yoluyla elde edilen canlı organizmalara “ Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar ” ( Transgenik organizma) veya kısaca GDO adı verilmektedir.
GDO İle İlgili Kaygıların Bazıları Şunlardır :
- GDO ‘lar öldürücü alerjilere neden olabilir.
- GDO’lu yemler, hayvanlarda antibiyotik direncini artırır, antibiyotiklerin etkisini azaltır.
- Çoğu GDO ‘ nun içerdiği böcek öldüren toksinlere hamile kadınların kanında ve fetüsünde rastlandı.
- GDO ekim tarlalarında kullanılan yabani ot ilaçları, memeliler için toksik etki ve insanlarda hormonal dengeyi bozma riski taşıyor.
- Viyana Üniversitesi’nde fareler üzerinde yapılan araştırmalarda, GDO’lu domatesleri yiyen farelerin, üç nesil sonra kısırlaştığı görülmüş.
- Fareler üzerinde yapılan deneylerde kanserojen etkisi tespit edilmiştir.
- İstenmeden de olsa insanlığa zarar verecek ve belki de insan türünün ortadan kalkmasına neden olacak bir mikroorganizma ya da başka bir tür yaratılabilir.
- Biyolojik savaşlarda insanlığın zararına kullanılabilir.
- Genetik yapının değiştirilmesi suretiyle insanlarda yeni bir hastalığa yol açan bakteri, vücudu savunmasız yakalayacağı için ciddi hastalıklara neden olabilir.
- Transgenik bitkilerde bulunan bazı toksinler, zararlı olmayan böcek türlerini öldürücü etki yapabilir.
- İnsanların besin kaynaklarını sadece bazı dev anonim şirketleri kontrol edebilir.
GDO’nun Olası Yararları Nelerdir?
- Gen aktarımı sayesinde besinler daha cazip ve kaliteli hale getirilebilir ve daha çok ürün alınabilir.
- Bu organizmalar bazı hastalıklara karşı daha dirençli kılınarak, verim artışı yoluyla dünyada açlıkla mücadele edilebilir.
- Meyvelerin olgunlaşma süreci değiştirilebilir,
- Besin öğeleri zenginleştirilebilir,
- Depolama ve raf ömrü uzatılabilir, besinlerin tatları arttırılabilir.
Örnek:
- Kutupta yaşayan bir balıktan alınan anti – freeze geni çileğe aktarıldığında çileğin soğukta yetiştirilmesi sağlanmıştır.
- Yapısında A vitamini bulunmayan beyaz pirince, A vitamini sentezi yapan bir bakterinin aktarılmasıyla pirinç türlerinin A vitamini ürettiği görülmüştür.
GDO ( Transgenik Organizma )
» İstenilen özellikte bitki ve hayvan üretilebilmek için, insana yarar sağlayacak şekilde organizmaların genetik yapıları değiştirilmektedir. Bu şekilde genetiği değiştirilmiş canlılara GDO (Transgenik canlı) denir.
» Bu canlıların besin olarak kullanılmasına, ileriki dönemde insanlarda alerjik reaksiyonlara sebep olabileceğinden birçok bilim insanı tarafından karşı çıkılmaktadır.
İnsan Genom Projesi
» 1990 yılında pek çok ülkenin desteği ile insanların genetik maddesinin nükleotit diziliminin belirlenebilmesi için başlatılmış projedir.
» Genetik maddenin 3 milyardan fazla nükleotid, 20000-25000 civarında gen içerdiği saptanmıştır. (Genomun yaklaşık olarak %97si tüm insanlarda aynıdır.)
Biyogüvenlik ve Biyoetik
Biyogüvenlik :
- İnsan ve diğer canlıların sağlığını, çevre ve biyolojik çeşitliliği korumak için GDO ve ürünleri ile ilgili faaliyetlerin güvenli bir şekilde yapılmasını ifade eder.
- Ülkemizde bu konuyla ilgili çalışmalar Mart 2010’ da kabul edilen “ Biyogüvenlik Kanunu ” ile yasal bir zemine oturtulmuştur.
Biyoetik :
- Biyoteknoloji ve gen teknolojisinde yaşanan gelişmeler, insan ve diğer canlıların yaşamları, insanın özgürlük ve onuru açısından etik anlamda meydana getirdiği sorunların irdelenmesi ve çözüm önerilerinin geliştirilmesi üzerinde çalışan bir disiplindir.
- Biyoetik çalışmaları, yüksek teknoloji ile gerçekleştirilen bilimsel araştırmalarda nelere izin verilip nelerin yasaklanması gerektiği; neye, ne kadar izin verilmesinin etik anlamda doğru kabul edilebileceği gibi sorulara yanıt arar ve bu konuda standartlar geliştirilmesini hedefler.
Biyoteknolojinin Diğer Kullanım Alanları:
1- Enzim Teknolojisi:
2- Ayrıştırıcıların Kullanılması:
3- Tek Hücre Proteinleri:
4- Antibiyotik Üretimi:
5- Aşı Üretimi:
6- Panzehir (Serum, Antikor) Üretimi:
7- Biyoyakıtlar:
1- Enzim Teknolojisi:
• Canlılardan alınan enzimler kullanılarak; sirke, peynir, alkol, deterjan… gibi ürünlerin üretimi yapılır.
2- Ayrıştırıcıların Kullanılması:
• Doğada kirlenmeye yol açan organik atıklar (çöp, lağım suları…) ayrıştırıcılar kullanılarak zararsız hale getirilebilmektedir.
• Aynı zamanda, ekonomik değeri yüksek olan; biyogaz ve gübre gibi ürünler elde edilmektedir.
3- Tek Hücre Proteinleri:
• Protein içeriği yüksek olan bazı tek hücreli canlılar (bakteri, mantar, küfler,alg…), kültür ortamlarında çoğaltılarak; insanlar için besin kaynağı olarak kullanılır.
4- Antibiyotik Üretimi:
• İnsan ve evcil hayvanlarda hastalık oluşturan mikroplara karşı antibiyotik üretimi yapılabilmektedir.
5- Aşı üretimi:
• İnsan ve evcil hayvanlarda hastalık oluşturan birçok mikroba karşı aşı üretimi yapılabilmektedir.
• Aşıyı üretmek için, o hastalığın mikrobu kullanılır.
Aşının Etkisini Göstermesinin Aşamaları:
• Hastalık yapıcı mikrop zayıflatılarak, bir bireye verilir.
• Böylece bağışıklık sisteminin o mikrobu, önceden tanıması sağlanır.
• Bağışıklık sistemi, o mikrobu tanır ve ona karşı savunma proteinleri (antikor) üreterek önlem alır.
• İlerleyen zamanlarda, aynı hastalık mikrobu vücuda girerse; bu savunma proteinleri o mikrobu etkisiz hale getirir.
6-Panzehir ( Serum, Antikor) Üretimi:
• Yılan, akrep ve örümcek gibi zehirli hayvanların sokmasına karşı; panzehir üretimi yapılabilmektedir.
7- Biyoyakıtlar:
- Kızartma yağları , ürün atıkları ve odun gibi maddelerin yanı sıra şeker pancarı, mısır, buğday gibi tarım ürünlerinin fermantasyonu ile biyoyakıtlar elde edilmektedir.
- Kuraklık veya farklı nedenlerle kullanılmayan arazilerin biyoyakıt üretimi için kullanılmasıyla hem çevreye hem de ekonomiye fayda sağlanabilir.
- Ancak gıda üretimi için kullanılan alanların ya da ormanların biyoyakıt üretimine yönelik ekim alanlarına çevrilmesi tüm dünyada endişeye sebep olan ve tepki alan bir konudur.
Konuyla İlgili Ek Bilgiler
Modern Islah Yöntemleri
1- Melezleme: Farklı genotiplere sahip bireylerin çaprazlanmasıyla yeni özelliklere sahip yavrular elde edilmesidir.
2- Yapay Döllenme : İstenen özelliklere sahip canlının spermleri alınarak yine istenen özellikteki bir canlının yumurtalarının döllenmesidir.
3- Poliploidi: Kromozom sayısının 3n ve daha fazlası olmasına denir. Hayvanlarda ender, bitkilerde ise daha çok görülür. Bitkilerde genellikle daha büyük çiçek, meyve ve tohum oluşmasını sağlar. Bu nedenle tarımda özellikle ekonomik değeri yüksek tahıl, sebze, meyve ve süs bitkilerinin üretiminde terci edilir.
Örnek: Çilek poliploid bir bitkidir. Çilekte 2n (diploit)-4n ( tetraploit ) -6n ( hekzaploit ) -8n ( oktoploit ) ve 10n ( dekaploit ) türleri vardır.
Örnek : Hayvanlarda ise Xenopus laevis ( Ksenopus levis ) denilen büyük yumurta ve embriyoları ile tanınan 4n kromozomlu Afrika pençeli kurbağasıdır.
Afrika pençeli kurbağası
Unutma:
Restriksiyon enzimi: (= Restriksiyon Endonükleaz Enzimi)
DNA ve Plazmit Restriksiyon Enzimi ile kesilir.
Ligaz enzimi:
Kesilen plazmit ve klonlanacak gen ligaz enzimi ile birleştirilir.
Böylece iki farklı kaynaktan gelen DNA nın kombinasyonu olan moleküle rekombinant
( yeni bileşenli ) DNA molekülü denir.
Vektör (taşıyıcı):
İstenilen geni taşıyan plazmit taşıyıcı (vektör) olarak görev yapar.
Ek Bilgi:
• En çok kullanılan gen aktarım yöntemleri; biyolistik, elektroporasyon ve mikroenjeksiyondur.
Biyolistik (gen tabancası):
• Hızlandırılmış altın ve tungsten parçacıkları ile DNA molekülüne ateş edilir.
• Bunun sonucunda, DNA molekülü hızlanarak hedef hücrenin içine girer.
Elektroporasyon:
• Hücre zarına elektrik akımı verilerek, hücre zarında geçici olarak bir delik açılır.
• Hücre zarında oluşan bu delikten, DNA molekülü hücre içine aktarılır.
Mikroenjeksiyon:
•Önce DNA molekülü, kılcal bir mikro pipetin içine alınır.
•Daha sonra hücre zarı, mikro pipet ile delinerek; DNA molekülü hücre içine aktarılır.
Hayvancılık Alanındaki Uygulamaları :
• İlk olarak iribaş (Kurbağa) klonlanması 1952
• Koyun Dolly ’nin (ilk memeli) klonlanması 1997
Enzim ve Hormonların Üretilmesi
- Pankreas tarafından üretilen insülin kan şekerini düzenler. yeterli üretilemediği zaman dışarıdan alınmak zorunda kalınır.
- Daha önce koyun ve domuzdan üretilen insülin hormonu hem maliyetin yüksek olması hem de insanlarda bazı alerjik tepkimelerin oluşmasına yol açmaktaydı.
- 1980 yılında bilim insanları insülin hormonu genini Escherichia coli ( Eşerişiya kol i) bakterisinin genomuna yerleştirerek hem ucuz hem de bol miktarda insülin üretmeyi başarmışlardır.
Genom: bir organizmanın sahip olduğu genetik şifrelerin tamamı.
Bu Yöntemden Yararlanarak ;
- Büyüme hormonu, Kalsitonin hormonu gibi farklı hormonlar ve çeşitli enzimler elde edilmektedir.
GEN TERAPİSİ
- Virüsler kullanılarak, hücrelerdeki genlerin bozuk olanları sağlam olanları ile yer değiştirilebilir. Bu tekniğe “ Gen Terapisi ” denir.
- Gen terapisi sayesinde kalıtsal hastalıkların olumsuz etkileri ortadan kaldırılabilir.
- Böylece genetik hastalıklara sahip insanlar sağlıklı yaşayabilir.
GENETİK DANIŞMANLIK
Kalıtsal bir hastalık taşıyan veya taşıma riski bulunan kişilere ve bu kişilerin akrabalarına ;
- Hastalığın seyri ve tedavi yöntemleri
- Tekrarlama riskleri ve çözüm yolları
- Hangi dönemlerde hangi testlerin yapılması gerektiği ve bunların sonuçlarıyla ilgili bilgi verilmesidir.
Ek Bilgi:
- 1974 yılında Tokyo Üniversitesinde Norio Taniguchi tarafından ortaya atılan Nanoteknoloji mevcut teknolojilerin daha ileri düzeyde duyarlılık ve küçültülmesine dayalı olarak hızla ortaya çıkan teknolojilerdir.
- Gelecekte bu teknoloji muhtemelen Moleküler Nanoteknolojisi ( MNT ) adıyla nano büyüklüğündeki boyutlarıyla yapı makineleri ve mekanizmalarını da içerecektir.
- Nanoteknoloji ölçü olarak nanometre adı verilen(kısa şekli nm) bir ölçme birimini kullanılır.
- Her bir ölçüde 1 milyar nm vardır. Her bir nm sadece üç ile 5 atom genişliğindedir yani ortalama bir insan saç kalınlığından yaklaşık 40,000 kez daha küçüktür.
» Natoteknolojinin bir yönü de süper küçük bilgisayarlar (bakteri büyüklüğünde) ya da milyarlarca dizüstü bilgisayar gücünde küp şeker büyüklüğünde süper bilgisayarlar yada günümüzün bilgisayarlarından trilyonlarca daha güçlü belirli bir büyüklükte masaüstü modelleri gibi nano boyutunda yapılabilmesidir.
- İnsan Genomu Projesi ile üç milyar baz çiftinden oluşan insan DNA ‘ sının nükleotit dizilimi 2003 yılından bu yana bilinmektedir.
Bu proje ile bir çok hastalığın tedavisi noktasında fayda umulmaktadır.
Değişik Canlı Türlerine Ait Yapılan Genomik Çalışmaların Olası Sonuçlardan Birkaç Tanesi Şu Şekilde Sıralanabilir:
1- Biyolojik Silah Geliştirme
2- Besim Maddelerinin Kalitesinin Artırılması ( Daha Lezzetli Peynir Üretilmesi vs. )
3- Plastik Yapımı
4- Daha Az Maliyetli Ve Bol Biyoyakıt Üretimi ( Etanol )
5- Çevrenin Temizlenmesi ( Ağır Metallerin Tutulması, Petrolün Oluşturduğu Kirlilik)
6- Değerli Mineralleri Tutan Mikroorganizmalar Geliştirilmesi
7- Ülser, Verem, Şarbon, İshal, Kolera, Veba, Tifüs vb. Hastalıklara Yeni Tedavi Yöntemlerin Geliştirilmesi.
Ek Bilgi:
• Genomik çalışmalar güçlü bir “ Biyoinformatik ” desteğe ihtiyaç duyar.
• Biyoinformatik: kabaca söyleyecek olursak, biyolojik bilginin bilgisayar yardımı ile incelenmesi ve işlenmesidir.
KONU TARAMA
Soru. 1: Adli tıpta, güvenliği çok yüksek olan “DNA parmak izi yöntemi”, zanlıların suçluluğunun kanıtlanmasında ve babalık testlerinde kullanılmaktadır.
Bu yöntemin güvenilir olması DNA’nın aşağıda verilen özelliklerinden hangisine dayanmaktadır?
A) Sarmal yapıya sahip olması
B) Enzimlerle istenilen yerden kesilebilmesi
C) Laboratuvar ortamında çoğaltılabilmesi
D) Hücreden saf olarak elde edilebilmesi
E) Bazı bölgelerindeki baz dizilimlerinin bireye özgü olması.
Cevap.1: E
Açıklama:
- DNA’nın bazı bölgelerindeki baz dizilimleri bireye özgüdür.
Bir başkasında bulunmaz.
Soru.2: Aşağıdaki şekilde bir bitkinin doku kültürü yöntemiyle üretimi gösterilmiştir. Buna göre, aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılabilir?
A) Örnekleme bitkisinden alınan serbest hücreler mitoz ile gamet oluşturur.
B) Kültür fidesi krossing–over ile örnekleme bitkisinden farklı özellikler kazanmıştır.
C) Somatik embriyo hücresinin bölünmesi sırasında gerçekleşen anafaz-I evresinde homolog kromozomlar ayrılmıştır.
D) Genetik bakımdan, kültür bitkisi ile örnekleme bitkisi farklıdır.
E) Dokusal uyum göz önüne alındığında bu durum bir tür vejetatif üremedir.
Cevap.2: E
Açıklama: Şekilde bir bitkiden alına doku kültürünün laboratuvar şartlarında çoğaltılmasıyla yeni bir bitkinin elde edilmesi gösterilmiştir. Bu yöntemde, alınan örnek dokunun DNA‘sı değiştirmeden bu bitkinin genetik olarak aynısı üretilebilir.
Buna göre;
A) Örnekleme bitkisinden alınan serbest hücreler mitoz ile gamet oluşturur. Yapılamaz. ( Burada, serbest hücreler mitoz ile sayısını arttırır, ancak bir gamet oluşumu gözlenemez.)
B) Kültür fidesi krossing – over ile örnekleme bitkisinden farklı özellikler kazanmıştır. Yapılamaz. (Örnekleme bitkisinin hücreleri mitoz onucu oluştuğundan kalıtsal yapısı örnekleme bitkisiyle aynıdır. Mitoz sırasında krossing – over gerçekleşmez. Krossing – over, sadece mayozda gerçekleşebilir.)
C) Somatik embriyo hücresinin bölünmesi sırasında gerçekleşen anafaz-I evresinde homolog kromozomlar ayrılmıştır. Yapılamaz. ( Burada, somatik hücreler mitoz geçirdiğinden anafaz evresinde kardeş kromatitlerin ayrılması gerçekleşir. Homolog kromozomları ayrıldığı anafaz-I mayozda gerçekleşir. Burada mayoz bölünme olmamıştır. )
D) Genetik bakımdan, kültür bitkisi ile örnekleme bitkisi aynıdır. Yapılamaz. ( Bu yöntemde, alınan örnek dokunun DNA ‘ sı değiştirmeden bu bitkinin genetik olarak aynısıdır.)
E) Dokusal uyum göz önüne alındığında bu durum bir tür vejetatif üremedir. Yapılabilir. ( Doku kültürü yöntemiyle ana bitki ile aynı özellikte bitkiler elde edildiğinden, bu bir vejetatif üremedir.
Soru.3:
- İnsan ve diğer canlıların sağlığını, çevre ve biyolojik çeşitliliği korumak için GDO ve ürünleri ile ilgili faaliyetlerin güvenli bir şekilde yapılmasını ifade eder.
- Çalışmaları, yüksek teknoloji ile gerçekleştirilen bilimsel araştırmalarda nelere izin verilip nelerin yasaklanması gerektiği konularda standartlar geliştirilmesini hedefler.
- Tek bir hücreden çoğaltılan ve genetik yapısı aynı olan hücrelerdir.
- Bozuk olan genlerin sağlam olanları ile yer değiştirilmesi tekniğidir.
Aşağıdakilerden hangisine yukarıda değinilmemiştir?
A) Klon B) Biyoetik C) Biyogüvenlik D) İnterferon E) Gen terapisi
Cevap. 3: D
Açıklama:
İnterferon: Hücrelerin virüslere karşı oluşturduğu protein yapısındaki özel savunma maddesidir.
Buna göre;
- İnsan ve diğer canlıların sağlığını, çevre ve biyolojik çeşitliliği korumak için GDO ve ürünleri ile ilgili faaliyetlerin güvenli bir şekilde yapılmasını ifade eder. ( Biyogüvenlik )
- Çalışmaları, yüksek teknoloji ile gerçekleştirilen bilimsel araştırmalarda nelere izin verilip nelerin yasaklanması gerektiği konularda standartlar geliştirilmesini hedefler. ( Biyoetik )
- Tek bir hücreden çoğaltılan ve genetik yapısı aynı olan hücrelerdir. ( Klon )
- Bozuk olan genlerin sağlam olanları ile yer değiştirilmesi tekniğidir. ( Gen terapisi )
Soru.4: Baklagiller azotça fakir topraklarda yaşayan bitkilerdir. Baklagillerin köklerinde yaşayan “ Rhizobium “bakterileri, atmosferdeki azotu bağlayarak bitkinin kullanabileceği hale dönüştürür.
Buna göre, “ Rhizobium “ bakterilerinde, atmosfer azotunun toprağa bağlanmasını sağlayan genin azotça fakir topraklarda yetişen bitki türlerine aktarılması uygulaması sonucunda aşağıdakilerden hangisinin gerçekleşmesi beklenir?
A) Bitki gelişiminde azotlu gübre kullanımının azaltılması.
B) Bu bitkilerin yaşadığı toprağın azot bakımından fakirleşmesi.
C) Bitki gelişim için toprağa ihtiyaç duymaması.
D) Bu bitkilerin “ Rhizobium “ bakterilerine olan bağımlılığının artması.
E) Atmosferdeki azot miktarında sürekli bir artışın olması.
Cevap.4: A
Açıklama:
- “ Rhizobium “bakterileri, atmosfer azotun toprağa bağlanmasını sağlar.
- Bu genin bitkilere aktarılması bitkilerin bu bakterilere ihtiyaç duymadan kendilerinin atmosferdeki azotu bağlayabilecekleri anlamına gelir. Bu durumda azotça fakir topraklarda bile bu bitkilerin yaşamlarını sürdürebileceği ve bitki gelişinde azotlu gübre kullanılmanın azalması beklenebilir.
- Ayrıca bu bitkilerin “ Rhizobium “bakterilerine olan bağımlılığının azalması da beklenebilir.
Soru.5: Genetik mühendisliği ve biyoteknoloji çalışmaları ile iki farklı kurbağa kullanılarak gerçekleştirilen uygulama yandaki şekil üzerinde açıklanmıştır.
Bu uygulama ve sonuçlarıyla ilgili aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) 1.kurbağa ile klonlanmış iribaş aynı genetik özelliklere sahiptir.
B) Bu iki kurbağanın sperm ve yumurtasının birleşmesi ile oluşan zigot da, bu uygulama sonuç oluşan zigotla aynı yapıdadır.
C) Buna benzer bir uygulama bitkilerde gerçekleştirilerek kaliteli ürün veren verimli bitki türlerinin devamı sağlanır.
D) Klonlanmış iribaş genetik bilgilerin tamamını tek canlıdan aldığından bu uygulama eşeysiz üremeye benzerlik gösterir.
E)1. kurbağanın vücut hücresinin çekirdeğinde yeni bir canlının oluşumunu sağlayacak kalıtsal bilgiler bulunur.
Cevap.5: B
Açıklama:
A) 1.kurbağa ile klonlanmış iribaş aynı genetik özelliklere sahiptir. Doğru.
B) Bu iki kurbağanın sperm ve yumurtasının birleşmesi ile oluşan zigot da, bu uygulama sonuç oluşan zigotla aynı yapıdadır. Yanlış. ( Sperm ve yumurtadan oluşan zigot her iki atanında özelliklerini taşır. Bu deneyde ise zigota aktarılan çekirdek sadece erkek kurbağanın ( 1. kurbağa) çekirdeğidir. Dolayısıyla deneyde oluşan zigot sadece 1. kurbağaya benzer. )
C) Buna benzer bir uygulama bitkilerde gerçekleştirilerek kaliteli ürün veren verimli bitki türlerinin devamı sağlanır. Doğru.
D) Klonlanmış iribaş genetik bilgilerin tamamını tek canlıdan aldığından bu uygulama eşeysiz üremeye benzerlik gösterir. Doğru.
E) 1. kurbağanın vücut hücresinin çekirdeğinde yeni bir canlının oluşumunu sağlayacak kalıtsal bilgiler bulunur. Doğru.
Soru.6: Virüsler, gen terapisinde ilgili genin aktarılması sürecinde vektör olarak kullanılmaktadır.
Virüslerin vektör olarak kullanılması,
I. Genom yapılarının basit olması
II. Çok kolay mutasyona uğrayabilmeleri
III. Genomlarını konak hücreye aktarabilmeleri
IV. Çok küçük yapıda olmaları
gibi özelliklerden hangilerine sahip olmaları bu durum için avantaj sağlar?
A) I ve II B) II ve IV C) I, II ve III D) I, III ve IV E) I, II, III ve IV
Cevap.6: D) I, III ve IV
Açıklama:
- Virüsleri, gen terapisinde vektör olarak kullanılmasının nedeni kolay mutasyona uğrama özelliği olamaz.
- Virüslere aktarılan genin mutasyonla değişimi de söz konusu olurdu.
Soru.7: Bir bilim insanının dört farklı fare üzerinde kapsüllü ve kapsülsüz bakterileri kullanarak yapmış olduğu deneyler ve sonuçları aşağıdaki gibidir.
Bu deneyler sonucunda bilim insanı;
I. Canlı kapsüllü bakteriler farelerde hastalığa neden olmaktadır.
II. Kapsüllü bakteriler ısıtılıp öldürüldüğünde hastalık etkeni yok olmuştur.
III. Canlı kapsülsüz bakteriler, ölü kapsüllü bakterilerden gelen maddeyle kapsüllü hale gelmiştir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve IIII D) II ve III E) I, II ve III
Cevap.7: E
Açıklama:
I. Canlı kapsüllü bakteriler farelerde hastalığa neden olmaktadır. Ulaşılabilir. ( Canlı kapsüllü bakteriler enjekte edildiğinde fare ölmüştür. Bu durumda, canlı kapsüllü bakteriler hastalığa neden olur.)
II. Kapsüllü bakteriler ısıtılıp öldürüldüğünde hastalık etkeni yok olmuştur. Ulaşılabilir. ( Normalde canlı kapsüllü bakteriler enjekte edildiğinde fare hastalanıp ölürken, kapsüllü bakteriler ısıtılıp öldürülerek fareye enjekte edildiğinde farenin ölmemesi hastalık etkenin ortadan kalktığını gösterir.)
III. Canlı kapsülsüz bakteriler, ölü kapsüllü bakterilerden gelen maddeyle kapsüllü hale gelmiştir. Ulaşılabilir. ( Son deneyde, kapsüllü ölü bakteriler ile canlı kapsülsüz bakteriler birlikte verildiğinde fare ölmüştür. Son deney, kapsüllü ölü bakterilerin kapsül yapma geninin kapsülsüz bakterilere geçerek onların kapsül oluşturmasına ve kapsüllü hale gelerek , farenin ölmesine neden olduğu sonucuna ulaşılabilir.)
Soru.8: Aşağıda bir bakteri kullanılarak insülin hormonunun üretilme basamaklarından bazıları verilmiştir.
I. Plazmitin bakteriden izole edilmesi
II. Rekombinant DNA’nın bakteriye aktarılması
III. İnsülin hormonunun üretilmesi
IV. Plazmit ile insülin hormonunun üretimini sağlayan gen bölgesinin birleştirilmesi
verilen olayların gerçekleşme sırası aşağıdakilerden hangisidir?
A)I-III-II-IV B) II-III-IV-I C) I-IV-II-III D) IV-II-I-III E) II-IV-I-III
Cevap.8: C) I-IV-II-III
Açıklama:
I. Plazmitin bakteriden izole edilmesi
IV. Plazmit ile insülin hormonunun üretimini sağlayan gen bölgesinin birleştirilmesi
II. Rekombinant DNA’nın bakteriye aktarılması
III. İnsülin hormonunun üretilmesi
Soru.9: Bir canlıda bulunan bir özelliğin başka bir canlıya geçişini sağlamaya yönelik gerçekleştirilen iki farklı uygulama aşağıda gösterilmiştir.
Günümüzde biyoteknolojik gelişmeleri ile birlikte 2. uygulamanın daha çok tercih edilmesinde;
I. 1. uygulamada istenilen özelliği bulunduran genle birlikte istenmeyen başka bir özelliğin aktarılmış olabilmesi,
II. 1. uygulamada istenilen genin yeni üründe ilk çaprazlamada ortaya çıkmama olasılığının olması,
III. 2. uygulama ile istenilen özelliğe sahip canlının daha kısa sürede elde edilebilmesi,
durumlarından hangileri etkili olmuştur?
A) Yalnız I B) yalnız III C) I ve II D) I ve III E) I , II ve III
Cevap.9: E
Açıklama:
I. 1. uygulamada istenilen özelliği bulunduran genle birlikte istenmeyen başka bir özelliğin aktarılmış olabilmesi. Etkili olmuştur. (Çaprazlama yöntemi kullanılmış . İstenilen özelliği taşıyan gen bu geni bulundurmayan canlıya çaprazlama yöntemiyle aktarılmış. Ayrıca çaprazlama ile istenilen özelliğin dışında istenmeyen başka özelliklerinde ortaya çıkma ihtimali vardır.)
II. 1. uygulamada istenilen genin yeni üründe ilk çaprazlamada ortaya çıkmama olasılığının olması. Etkili olmuştur. (1. uygulamada normal bir çaprazlama yöntemi kullanıldığı için, ilk deneme de istenilen özelliğin diğer canlıya aktarılamama ihtimali vardır.)
III. 2. uygulama ile istenilen özelliğe sahip canlının daha kısa sürede elde edilebilmesi. Etkili olmuştur. ( Biyoteknolojik bir yöntem kullanılmış. Bu yöntemde istenilen özelliği taşıyan gen özel enzimlerle çıkartılıp diğer canlıya aktarılmış. Sonuçta genin aktarıldığı canlı, istenilen özelliğe sahip olmuş. Bu uygulamada günümüz biyoteknolojik yöntemlerle sadece istenilen özellik , daha kısa sürede aktarılmış.)
Soru.10: Aşağıda bazı kavramlara ilgili özellikler verilmiştir.
- Genellikle hayvan ıslahında kullanılır. Verimli erkek hayvanlardan alınan spermler dondurularak saklanır. Gerektiğinde uygun özelliklere sahip yumurtaların döllenmesinde bu spermler kullanılır.
- Farklı karakterler bakımından homozigot bireylerin çaprazlanmasıyla atalarına göre daha güçlü ve verimli bireyler elde edilir.
- Bir canlıdaki genlerin kopyalanıp başka bir canlıya aktarılması sonucunda bu genlerin oluşturduğu özelliklere sahip yeni bir organizma meydana gelir.
- Hücrelerdeki kromozom sayısının 3n veya daha fazla olması durumudur.
Buna göre hangi kavramla ilgili özellik yukarıda belirtilmemiştir?
A)DNA parmak izi B) Yapay döllenme C) Melezleme D) Poliploidi E) Genetiği değiştirilmiş organizma (GDO)
Cevap.10: A
Açıklama: DNA Parmak İzi: Her bireyin kendine özgü DNA nükleotit dizilimi vardır. DNA ‘ da tekrar eden nükleotit dizlileri bireylerde farklılık gösterir. Bu dizilerin bir kısmı kişinin genetik kimliğinin ortaya çıkmasında kullanılır. DNA parmak izi uygulaması, suçluların tespiti ve babalık testlerinde yapılır.
Buna göre;
- Genellikle hayvan ıslahında kullanılır. Verimli erkek hayvanlardan alınan spermler dondurularak saklanır. Gerektiğinde uygun özelliklere sahip yumurtaların döllenmesinde bu spermler kullanılır. ( Yapay döllenme )
- Farklı karakterler bakımından homozigot bireylerin çaprazlanmasıyla atalarına göre daha güçlü ve verimli bireyler elde edilir. ( Melezleme)
- Bir canlıdaki genlerin kopyalanıp başka bir canlıya aktarılması sonucunda bu genlerin oluşturduğu özelliklere sahip yeni bir organizma meydana gelir. Genetiği değiştirilmiş organizma (GDO)
- Hücrelerdeki kromozom sayısının 3n veya daha fazla olması durumudur. ( Poliploidi )
Soru.11: Aşağıdaki klonlama yöntemi ile bir kuzunun meydana gelme aşamaları gösterilmiştir?
Bu uygulama ile ilgili;
I. Bu uygulamada döllenme olmadan yeni bir canlı elde edilmiştir.
II. 3. koyun, klonlama ile oluşan kuzunun taşıyıcı annesidir.
III. Bu uygulama ile soyu tükenme tehlikesinde olan canlıların üremesi sağlanabilir.
IV. 2. koyunun yumurta hücresindeki DNA ‘ nın kopyası, klonlama ile oluşan kuzuya aktarılmıştır.
açıklamalarından hangileri doğrudur?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) II ve IV D) I , II ve III E) I, II, III ve IV
Cevap.11: D
Açıklama: Klonlama ile bir canlının genetik yapısı ile aynı olan başka bir canlı elde edilir. Bu uygulama ile soyu tükenmekte olan canlıların çoğaltılması sağlanır. Klonlama uygulamasında spermin ve yumurtanın döllenmesi olmadan yeni bir canlı meydana gelir.
Klon kuzunun elde edilmesinde üç farklı koyun kullanılmıştır.1. koyunda meme hücresi,2.den yumurta hücresi alınmıştır. 2. koyundan alınan yumurta hücresinin çekirdeği çıkarılmıştır. Bu durumda klon kuzunun çekirdeği 1. koyundan alınan meme hücresinden aktarılmıştır. 1. koyun klon kuzunu biyolojik annesidir, genetik özellikleri 1. koyun ile aynıdır.
Çekirdeği çıkartılmış yumurta hücresinin ve meme hücresinin kaynaşması ile oluşan hücrenin bölünmesiyle oluşan embriyonun geliştiği koyun 3. koyundur. O halde 3. koyun klon kuzunun taşıyıcı annesidir. Klon kuzunun genetik özelliklerinin tümü 1. koyundan aktarılmıştır.
I. Bu uygulamada döllenme olmadan yeni bir canlı elde edilmiştir. Doğru.
II. 3. koyun, klonlama ile oluşan kuzunun taşıyıcı annesidir. Doğru.
III. Bu uygulama ile soyu tükenme tehlikesinde olan canlıların üremesi sağlanabilir. Yanlış.
IV. 2. koyunun yumurta hücresindeki DNA ‘ nın kopyası, klonlama ile oluşan kuzuya aktarılmıştır. Doğru.
Soru.12 : Aşağıda bir bakteri hücresi ile insana ait bir hücre kullanılarak gerçekleştirilen uygulamanın basamakları numaralandırılarak gösterilmiş. Gerçekleştirilen bu uygulama ve sonuçlarıyla ilgili aşağıda verilen çıkarımlardan hangisi yanlış olur?
A) İnsana ait hücrede sentezlenebilen bir ürün, bakteriler aracılığıyla daha kolay yoldan elde edilebilir.
B) Bakteriye ait gen, insana aktarılarak insandaki hücreleri daha hızlı çoğalması sağlanmış olur.
C) 1’ de bakteriye ait plazmit bakteriden, 2’ de ise özelliği bulunduran gen insan hücresinden izole edilmiştir.
D) 3 numaralı aşamada insan hücresine ait gen plazmit ile birleştirilmiştir.
E) 4 numaralı aşama ile oluşan yeni bakteriler, başlangıçtaki bakterilerden farklı genetik özelliklere sahiptir.
Cevap.12: B
Açıklama:
- Şekilde, insana ait bir hücreden bir gen izole edilmiş ( 2 numaralı aşama) ve bu gen bakteriden izole edilen ( 1 numaralı aşama) plazmit ile birleştirilmiştir.
- Bu işlem ile bakteriye ait plazmite, insanda bir ürünün sentezinden sorumlu gen eklenmiş olur.
- Plazmitin tekrar bakteri hücresine aktarılması ( 3 numaralı aşama) ile yeni genetik özelliğe sahip bir rekombinant bakteri oluşturur.
- Bu bakterinin eşeysiz olarak çoğaltılmasıyla oluşan yeni bakteriler , başlangıçta kullanılan bakteriden farklı genetik özelliğe sahip olur.
Soru.13: Şeker hastalığı için gerekli olan insülin hormonunun biyoteknolojik yöntemlerle üretim aşamaları aşağıda verilmiştir.
I. İnsan insülin üretiminden sorumlu genin yerinin belirlenmesi
II. Ligaz enzimiyle insan insülin üretiminden sorumlu genin bakteri DNA’sına bağlanması
III. İnsülin üretiminden sorumlu geni taşıyan DNA’nın bakteriye yerleştirilmesi
IV. Restriksiyon Endonükleaz ile insan kromozomundan insülin üretiminden sorumlu genin kesilmesi
V. Bakterilerin uygun besi yerinde çoğaltılmasıyla insülin elde edilmesi
Bu aşamaların gerçekleşme sırası, aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) I, II, III, IV, V B) I, III, IV, II, V C) I, IV, III, II, V D) I, IV, II, III, V E) I, V, IV, III, II
Cevap.13: D) I, IV, II, III, V
Açıklama:
Doğru Sıralama;
I. İnsan insülin üretiminden sorumlu genin yerinin belirlenmesi
IV. Restriksiyon Endonükleaz ile insan kromozomundan insülin üretiminden sorumlu genin kesilmesi
II. Ligaz enzimiyle insan insülin üretiminden sorumlu genin bakteri DNA’sına bağlanması
III. İnsülin üretiminden sorumlu geni taşıyan DNA’nın bakteriye yerleştirilmesi
V. Bakterilerin uygun besi yerinde çoğaltılmasıyla insülin elde edilmesi
Soru.14: Genin klonlanması sırasında gerçekleşen;
I. Taşıyıcı DNA’nın izole edilmesi
II. Kopyalanacak genin yerinin belirlenmesi
III. Genin, ligaz enzimi ile taşıyıcı DNA’ya bağlanması
IV. Rekombinant DNA’nın alıcı hücreye aktarılması
V. Geni taşıyan DNA’nın izole edilmesi
VI. Restriksiyon enzimi ile genin DNA’dan kesilmesi
uygulamalarının gerçekleşme sırası aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?
A) I-II-III-IV-V-VI B) V-II-III-IV-I-VI C) III-VI-V-I-II-IV D) II-VI-III-I-IV E) V-II-VI-I-III-IV
Cevap.14: E ) V-II-VI-I-III-IV
Açıklama:
Doğru sıralama;
V. Geni taşıyan DNA’nın izole edilmesi
II. Kopyalanacak genin yerinin belirlenmesi
VI. Restriksiyon enzimi ile genin DNA’dan kesilmesi
I. Taşıyıcı DNA’nın izole edilmesi
III. Genin, ligaz enzimi ile taşıyıcı DNA’ya bağlanması
IV. Rekombinant DNA’nın alıcı hücreye aktarılması
Soru.15: Büyüme hormonu sentezleyebilen bir hücre ile bir bakteri hücresinin kullanılmasıyla gerçekleştirilen çalışma yanda özetlenmiştir.
Numaralandırılmış işlem basamakları ve bu çalışmayla ilgili aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) 1. numaralı aşamada bakteriye ait genleri bulunduran plazmit bakteriden ayrılmıştır.
B) 2. numaralı aşamada büyüme hormonu sentezleyen gen hücre DNA ‘ sın dan izole edilmiştir.
C) 3. numaralı işlem onucunda rekombinant bir bakteri hücresi elde edilmiştir.
D) 1. numaralı işlemde bakterilerin eşeyli çoğalması tüm bakterilerde büyüme hormonunun sentezlenmesini sağlar.
E) Bu uygulama bakterilerde yeni bir genetik özelliğin ortaya çıkmasını da sağlar.
Cevap.15: D
Açıklama:
A) 1. numaralı aşamada bakteriye ait genleri bulunduran plazmit bakteriden ayrılmıştır. Doğru.
B) 2. numaralı aşamada büyüme hormonu sentezleyen gen hücre DNA ‘ sın dan izole edilmiştir. Doğru.
C) 3. numaralı işlem onucunda rekombinant bir bakteri hücresi elde edilmiştir. Doğru.
D) 1. numaralı işlemde bakterilerin eşeyli çoğalması tüm bakterilerde büyüme hormonunun sentezlenmesini sağlar. Yanlış. ( Bakterinin eşeyli değil, eşeysiz çoğaltılmasıyla büyüme hormonu sentezleyen birçok bakteri elde edilir.)
E) Bu uygulama bakterilerde yeni bir genetik özelliğin ortaya çıkmasını da sağlar. Doğru.
Soru.16: Tabloda bazı enzim çeşitlerinin görevleri verilmiştir. Buna göre bu enzimlerin isimlerini yazarak tabloyu tamamlayınız.
Soru.17: Genellikle virüslerin kullanıldığı, bir hücredeki bozuk genlerin sağlam olanları ile yer değiştirilebilmesini sağlayan teknik aşağıdakilerden hangisi ?
A) DNA parmak izi.
B) Gen klonlaması.
C) Gen terapisi.
D) Pleitropi.
E) Amniyosentez.
Cevap.17: C
Açıklama:
A) DNA parmak izi. Bu yöntem, bir canlıya ait hücredeki DNA baz diziliminde tekrar eden nükleotitlerin belirlenmesini sağlar.
B) Gen klonlaması. Bir hücreye ait genin çıkartılarak başka bir hücreye aktarılmasıdır.
C) Gen terapisi. Bu teknikle virüsler kullanılarak, bir hücredeki bozuk olan genlerin sağlam olanları ile yer değiştirmesi sağlanır. Kalıtsal hastalıkların canlılarda neden olduğu olumsuz etkiler bu teknik sayesinde ortadan kaldırılabilir.
D) Pleitropi. Bir genin canlıda birden fazla fenotipik ( dış görünüşle ilgili ) özelliği etkilemesidir.
E) Amniyosentez. Bu yöntemde bebeğin anne karnında gelişimi sırasında bebeğe ait hücrelerin kromozom analizi yapılır.
KONU BİTTİ.
Bir yanıt yazın