Bitkisel Organlar
Bitkisel Organlar
BİTKİSEL ORGANLAR
» Yüksek yapılı bitkilerde karada yaşamasını sağlayan üç temel organ vardır. Bunlar:
1- Kök
2- Gövde
3- Yaprak
1- KÖK:
Genellikle karasal ortam bitkilerinde bulunan bitkiyi toprağa bağlayan organa Kök denir.
Kök Organının Temel Görevleri Şunlardır:
1- Kök bitkinin toprağa tutunmasını sağlar.
2- Su ve minerallerin topraktan alınmasını sağlar.
3– Organik besin maddelerini depolayabilir. Örnek: Havuç.
4– Bitki için gerekli bazı bitkisel hormonlar (sitokinin ve giberellin) salgılar.
5- Gaz alışverişi yapar.
Dikkat Et!
• Köklerin toprak altı yapılar olması şart değildir.
Örneğin;
• Mısırın “destek kökleri”, Sahlepgillerin “ hava kökleri ” kısmen veya tamamen toprak üstünde kalan köklerdir.
KÖK:
⇒Bir bitki tohumunun çimlenme sürecinde embriyodan oluşan ilk yapıya Embriyonik Kök ( Kök Taslağı = Radikula ) denir.
Ana Kök:
( Birincil = Primer Kök )
•Bir bitki tohumunun çimlenme sürecinde oluşan embriyonik kökten gelişen ilk köke Ana Kök adı verilir.
•Ana kök, yerçekimi doğrultusunda gelişerek bitkinin toprağa bağlanmasını ve topraktan su ve suda çözünmüş mineralleri almasını sağlar.
Yan Kök:
( İkincil = Sekonder Kök )
•Ana kökün topraktan faydalanma yüzeyini artırmak için dallanması sonucu Yan Kökler meydana gelir.
⇒Böylece, bitkide ana ve yan köklerin oluşmasıyla KÖK SİSTEMİ oluşur.
Kök Çeşitleri:
• Bitkilerde, iki çeşit kök bulunur. Bunlar:
1- Kazık Kök
• Ana kök iyi gelişmiş, kalınlaşmış ve toprağın içine doğru uzamıştır.
• Yan kökler ise ana köke bağlıdır ve az gelişmiştir.
• Kazık kökte besin depolanabilir.
• Çift çenekli ( dikotiledon) bitkilerde kazık kök bulunur.
Örnek:
• Bazı otsu bitkiler (Ebegümeci, fasulye, havuç, lahana, bakla, bamya, gelincik gibi ) ve odunsu bitki kökleri örnektir.
2- Saçak Kök
• Gövdenin kökle birleştiği yerden hemen hemen aynı uzunlukta çok sayıda yan kökün oluşturduğu köklerdir.
• Saçak kökte, ana kök iyi gelişmemiştir veya hiç yoktur. Köklerin uzunlukları yaklaşık aynıdır.
• Erozyonun önlenmesinde etkilidir.
• Tek çenekli( Monokotiledon) bitkilerin kökleri saçak köktür.
Örnek:
• Soğan, buğday, çuha çiçeği, mısır, çilek, arpa, pırasa gibi otsu bitkilerin kökleri örnektir.
Kökün Boyuna Kesitinin Yapısı:
- Kökün Boyuna Kesitinin Yapısı Kök 4 bölümde incelenir.
- Bu bölümler birbirinden kesin olarak ayrılmaz ve iç içe geçmiş durumdadır.
» Boyuna kök bölümleri en uçtan geriye doğru sırasıyla şunlardır;
1- Kaliptra,
2- Hücre Bölünme Bölgesi,
3- Uzama Bölgesi
4- Olgunlaşma (Farklılaşma) Bölgesidir.
Kökün Boyuna Kesitinin Yapısı:
1- Kaliptra (Yüksük=Kök başlığı):
- Kökün en ucunda bulunur.
- Apikal (uç ) meristem tarafından üretilir.
- Kök ucunu örten koni şekilli yapıdır.
- Kaliptra hücreleri jelatinimsi bir madde üretir. Bu madde kök ucunun toprak içinde zarar görmeden kolayca ilerlemesini sağlar.
2- Hücre bölünme bölgesi:
- Kök ucunun merkezinde bulunan uç (apikal) meristem hücrelerinden oluşmuştur.
- Bu hücreler sürekli olarak bölünür.
- Bu bölgenin uç kısmına büyüme konisi denir.
3- Uzama bölgesi:
- Uç (apikal) meristem hücrelerinin bölünerek oluşturduğu yeni hücreler hızla dikey yönde büyür.
- Böylece kökün uzaması gerçekleşir.
- Ayrıca bazı hücrelerde farklılaşma meydana gelir ve köke ait diğer dokular oluşturulur.
4- Olgunlaşma ( farklılaşma ) bölgesi:
- Uzama bölgesinin üzerinde bulunur.
- Uzama bölgesi hücrelerinin farklılaşması ile oluşmuştur.
- Bu bölgede epidermis hücrelerinin farklılaşması ile emici tüyler oluşmuştur.
- Emici tüyler suyun ve suda çözünmüş minerallerin topraktan emilmesini sağlar.
Kökün Enine Kesitinin Yapısı:
Kökün enine kesitinde dıştan içe doğru sırasıyla bulunan yapılar;
Epidermis → Korteks → Endodermis → Merkezi Silindir
Epidermis:
- Genç kökün en dış yüzeyinde bulunur ve kütikula tabakası içermez.(Kütikula:Bitkinin toprak üstü kısımlarında bulunur. Kökte bulunmaz.)
- Kökte epidermisin farklılaşmasıyla emici tüyler oluşur.
- Emici tüyler topraktan su ve minerallerin alınmasını kolaylaştırır.
- Kurak ortam bitkilerinde kök emici tüy hücreleri fazladır.
Korteks:
- Epidermis altında hücreler arası boşluklara sahip korteks bulunur.
- Klorofilsiz, ince çeperli korteks parankiması hücrelerinden oluşmuştur.
- Çoğunlukla nişasta depo edilir.
Endodermis Tabakası:
•Tek sıralı hücrelerden oluşur. Korteks ile merkezi silindiri birbirinden ayırır. Emici tüylerin aldığı su ve minerallerin ksileme aktarılmasında etkilidir.
•Endodermisindeki kaspari şeridi su geçirmeyen bir tabaka oluşturur. ( Böylece iletim demetlerine geçen suyun tekrar dışarı çıkması engellenir.)
Merkezi Silindir:
•Kökün merkezinde iletim demetlerini kapsayan bölümdür.(Yani merkezi silindiri ksilem ve floemin oluşturur.)
•Çok yıllık bitkilerde merkezi silindirde ksilem yıldız şeklinde, floem yıldızın kolları arasında bulunur. Ksilemin yıldız şekline uymuş kambiyum halkası bulunur.
»Kambiyum hücreleri bölünerek merkeze doğru ksilemi, dışa doğru floemi oluşturur. (Yani Floem dış kısımda, ksilem ise iç kısımda bulunur.) Her büyüme döneminde yeni ksilem ve floem oluşturulur. Bu şekilde sekonder büyüme (kökte enine kalınlaşma) ile kök enine büyür, kalınlaşır.
Ek Bilgi
BAŞKALAŞIM KÖKLERİ:
•Bu kökler , kendi görevinden farklı görevler üstlenir.
Başkalaşım kökleri;
1- Depo Kök: (Havuç, Nişasta, Pancarda Şeker Birikir.)
2- Diken Kök: (Hurma)
3- Sömürge Kök (Parazit Kök): (Ökse Otu)
4- Tutunma Kök: (Sarmaşık)
5- Destek Kök: (Mısır)
6- Gövde Teşkil Eden Kökler: (Yabanıl Otlar)
(yabanıl otlarda kökler yan tomurcuklar vererek yeni bitkiler oluşturur.)
7- Havalandırma Kök: (Sahlepgiller )
( yeterli O2 içermeyen bataklık ve sulak ortamlarda “negatif jeotropizma” gösteren toprak ve su üstüne çıkarak O2 alımında rol oynar.)
8- Özümleme Kök: (Orkideler)
( kloroplast taşıyan bu hava kökleri fotosentezde yaparlar.)
Dikkat Et !
1- “Depo Kök “ ve “Gövde Oluşturan Kökler” vejetatif üreme gerçekleştirir.
2- ”Havalandırma Kökleri” negatif jeotropizma gösterir.
3- ”Yabanıl Otlarla” mücadelenin zorluğu gövde teşkil eden kökler bulundurmasıdır.
4- Su ortamında yaşayan bütün yüzeyi su alabilen bitkilerde Kök Bulunmaz.
Kökünden Yararlandığımız Bitkiler:
• Bunların başında havuç, turp, şalgam, kereviz, pancar gelir.
• Bunlardan havuç, turp, şalgam, kereviz sebze olarak kullanılır.
• Pancarın da sebze olarak kullanılan türleri vardır.
• Şeker pancarından ise şeker yapılır.
2- GÖVDE:
•Bitkinin genellikle toprak üstünde kalan yaprak, çiçek ve meyve gibi organları taşıyan kısmına Gövde denir.
Gövdenin Temel Görevleri Şunlardır:
1- Bitkide boy, yüzey alanı ve kütle artışına imkan sağlar.
2- Madde iletimini sağlar. (Köklerden alınan su ve minarelleri yapraklara, yapraklarda oluşan organik bileşikleri de bitkinin diğer bölümlerine taşır.)
3- Dal, yaprak, çiçek ve meyveleri taşır.
4- Bitkiye diklik ve desteklik sağlar.
5- Vejetatif üremeyi sağlar.
6- Bazı gövdeler besin depo eder ( toprak altında kalan yumru gövde gibi.
Örneğin; patates, ya da su depolayan gövdeler. Örneğin; kaktüs gövdesi gibi.) ve fotosentez ( toprak üstünde kalan yeşil otsu gövdeler gibi) de yapabilir.
Not !
• Gövde genellikle toprak üstünde bulunur.
• Ancak bazı bitkilerde özelleşmiş toprak altı gövdeler de bulunabilir.
Bitkilerde Çeşitli İşlevleri Üstlenmiş Farklılaşmış Gövdeler :
1- Stolon (sürünücü gövde):
•Toprak üstü yatay ince gövdedir. Örnek; Çilek.
2- Rizom:
•Toprak altı yatay gövdelerdir. Stolona göre daha kalındır. Örnek Ayrık otu.
3- Yumru gövde:
•Rizomların şişkinleşmesi ile oluşmuş toprak altı depo gövdeleridir. Örnek ; Patates, yer elması.
4- Soğan (Yassı gövde):
•Şişkinleşmiş yapraklardan oluşmuş toprak altı depo gövdeleridir. Örnek; Lale, soğan, sarımsak.
5- Sarılıcı gövde:
•Özel uzantıları ile bitkinin başka bir yere tutunarak büyümesini sağlayan gövdelerdir. Örnek; Sarmaşık.
- Genel olarak iki çeşit gövde tipi vardır. Bunlar;
1- Otsu Gövde:
a- Monokotil( tek çenekli) bitkiler ile bazı dikotil ( çift çenekli) bitkilerde görülür.
b- Bir veya iki yıllık bitkilerde bulunur.
( Otsu gövdelere daha çok bir yıllık bitkilerde bulunur.)
c- Otsu gövdeler odun ve kabuk içermeyen narin, yeşil gövdelerdir.
(Gövdenin dışı epidermis ile kaplı olduğundan iç taraftaki klorofil taşıyan hücreler nedeni ile yeşil gözükür.)
d- Dolayısıyla fotosentez gerçekleştirir.
2- Odunsu Gövde:
a- Bazı dikotil ve açık tohumlu bitkilerde görülür.
b- Ağaç ya da çalı formunda olan bitkiler odunsu gövdeye sahiptir.
c– Odunsu gövdeler ise daha kalındır ve koruyucu bir kabuğa sahiptir.
(Gövdenin dışı peridermis ile kaplı olduğundan kahverengi gözükür ve iç taraftaki hücreler klorofil pigmenti taşımaz.)
d- Odunsu gövde çok yıllık dikotillerde bulunur.
Gövdenin Boyuna Kesitinin Yapısı :
1- Gövdenin büyüme noktası yani uç kısmı ,kök büyüme noktası ile benzerdir. Apikal ( uç ) meristem genç yapraklar tarafından korunur.
2- Tohumlu ( çiçekli ) bitkilerin gövdesi tohumsuz ( çiçeksi ) bitkilere oranla daha gelişmiştir.
3- Gövdenin her dalının uç kısmında Tepe Tomurcuğu bulunur.
•Tepe tomurcuğu gövdenin uzamasını sağlar.
•Yapısı kök büyüme noktasına benzemektedir.
•Farklı olarak kökteki kaliptranın görevini gövdede tomurcuk yapraklar gerçekleştirmektedir.
4- Gövde üzerinde yan dalların oluşumunu sağlayan Yanal Tomurcuk bulunur.
•Yanal tomurcukların çıkış yapacağı her noktaya Nodyum denir. Yaprak veya yan dallar daima nodyumlardan oluşur.
•İki nodyum arasına ise İnternodyum denir.
5- Hormonların etkisi ile tepe ya da yanal tomurcuklar aktifleşerek uzama sağlanır.
•Gövde üzerindeki tomurcukların faaliyetleri mevsimlere bağlıdır. Koşullara göre tomurcukların bir kısmı aktifken bir kısmı pasif kalır. Başka bir ifadeyle ,Tepe tomurcuğu aktif haldeyken yanal tomurcuklar uzama yapmaz. Tomurcukların bu pasif haline veya uyku haline Apikal Dormansi denir.
Gövde de Bulunan Yapılar ve Büyüme Noktaları:
Tepe Tomurcuğu:
• Gövdenin en ucunda koruyucu pullar tarafından kuşatılmış olan tomurcuğa denir.
Nodyum:
• Yaprakların çıktığı yere denir.
İnternodyum:
• İki nodyum arasında kalın bölgeler denir.
Yanal (aksiler) Tomurcuk:
• Yaprağın gövdeye bağlandığı bağlandığı bölgede arada kalan açıda oluşan tomurcuğa denir.
Apikal Dominansi:
• Tepe tomurcuğu , gövdeyi aktif olarak boyuna uzattığı sürece buradaki yanal tomurcuklar genellikle uyku halindedir. Bu duruma apikal dominansi denir.
Gövdenin Enine ve Boyuna Kesitinin Yapısı :
Gövdenin kalınlaşması
Monokotil Bir Bitkide Gövdenin Enine Kesiti:
- Tek çenekli bitkiler genellikle otsu bitkilerdir.
- Bu bitkilerde en dışta koruyucu doku olan epidermis tabakası görülür.
- Epidermisin altında kloroplastlı parankima (temel doku) hücreleri yer alır.
- Floem ve ksilemden oluşan iletim demetleri parankima dokusu içinde dağınık olarak düzensiz dağılmıştır.
- Bu demetlerde floem dışta, ksilem içte bulunur.
Tek Çenekli Bitkiler Örnek ;
- Buğday, Mısır gibi buğdaygiller.
- Lale ,Sümbül, Nergis gibi soğanlı bitkiler.
Dikotil Bir Bitkide Gövdenin Enine Kesiti:
- Çift çenekli bitkiler otsu ve odunsu yapıdadır.
- Koruyucu epidermis tabakası gövdeyi dış etkilerden korur.
- Epidermis ile merkezi silindir arasında Korteks bulunur.
- Korteksi parankima ve destek hücreleri (kollenkima ve sklerankima hücreleri) doldurur.
- Merkezi silindirdeki iletim demetleri (ksilem ve floem) çoğunlukla halka şeklinde sıralanmıştır. dışa doğru floemi, içe doğru ksilemi oluşturur.
- İletim demetleri düzgün dağılımlıdır.
- Floem ile ksilem arasında Kambiyum bulunur.
- Bunun için açık iletim demetine sahiptir.
- Merkezi silindirin ortasında kalan kısım Öz olarak adlandırılır.
Çift Çenekli Bitkiler Örnek ;
• Nohut, Fasulye, Bezelye, Mercimek ,Papatya, Elma, Armut, Kayısı, gibi.
Kotiledon (Çenek) ne demektir?
• Bitkilerin tohumlarında çenek (kotiledon) adı verilen besin dokusu (endosperm) bulunur.
• Bu besi doku tohum halindeki bitkinin beslenmesi sağlar.
• Bu yapı bazı bitkilerde iki tane bazı bitkilerde bir tanedir.
» Bir çenek taşıyan bitkilere, Monokotil (tek çenekli) bitki denir. (mısır, arpa, buğday, yulaf, lale, sümbül gibi…)
» İki çenek taşıyan bitkilere, Dikotil (Çift çenekli) bitki denir. (elma, karpuz, fasulye, limon gibi…)
Ek Bilgi
Gövdesini Besin Olarak Tükettiğimiz Bitkiler:
• Pırasa, Taze Soğan, Taze Sarımsak, Semiz otu, Patates, Yer Elması vb. örnek olarak verilebilir.
Bitkilerde Büyüme
Periderm = Mantar + Mantar kambiyumu
Kabuk = Periderm + Sekonder floem
Bitkilerde Büyüme Halkaları ( Yaş Halkaları):
- Ilıman bölgelerde yaşayan ağaçların gövdesinden enine kesit alındığında iç içe birçok halka görülür.
- Bu halkaların her biri bir yıl içinde meydana gelen ksilem dokudur ve bunlara büyüme (yaş) halkaları denir.
- Gövdenin içinde merkeze yakın olan halkalar yaşlı, kabuğun altındaki halkalar ise gençtir.
NOT:
• Tropik bölgelerde yaşayan ağaçlarda bu şekilde mevsimsel bir büyüme gözlenmediğinden yaş halkaları da oluşmaz.
İlkbahar odununun açık renkli, sonbahar odununun ise koyu renkli halkalar şeklinde görülmesinin nedeni şudur:
- Büyüme mevsiminin erken döneminde oluşan ilkbahar odununun hücreleri büyük ve hücre duvarları ince; büyüme mevsiminin sonuna doğru oluşan sonbahar odununun hücreleri ise daha küçük ve hücre duvarları kalındır. Bu nedenle ilkbahar odununun yoğunluğu sonbahar odununun yoğunluğundan daha azdır. Bu yoğunluk farkı ilkbahar odununun açık renkli, sonbahar odununun ise koyu renkli halkalar şeklinde görülmesine neden olur.
» Aynı yıl oluşan açık ve koyu halka ağacın bir yaşını gösterir.
- Ağacın yıllık halka genişliği o yılki iklimle ilişkilidir.
- Sıcaklık, ışık ve yağış ağacın gelişmesi için uygunsa oluşan yaş halkası geniş, uygun değilse dar olmaktadır. Buna dayanarak bilim insanları çok yaşlı ağaçların odun halkalarına bakarak eski dönemlerden günümüze iklim değişiklikleriyle ilgili ipuçları elde edebilmektedir.
UNUTMA !
Kambiyum ——-→ Floem ve Ksilemi oluşturur.
Mantar Kambiyumu ——-→ Mantar Dokuyu oluşturur.
Mantar Kambiyumu + Mantar Doku ——–→ Peridermisi oluşturur.
Peridermis + Sekonder Floem ———→ Kabuğu oluşturur.
3- YAPRAK:
- Fotosentez ve boşaltımı sağlayan yassılaşmış özel bitki kısımlarıdır.
- Gövde büyüme noktalarının faaliyeti sonucunda oluşturulurlar.
- Değişik bitkilerde çok farklı görevlerde bulunabilirler.
(su ve besin depolama, korunma, böcek yakalama…)
» Bitkinin metabolik açıdan en önemli organı olan Yaprağın Temel Görevleri Şunlardır:
1- Fotosentez ile besin üretme.
2- Stomalardan terleme ve gaz değişimini sağlama.
3- Hidatot ile terleme ve damlama ( gutasyon) yoluyla fazla su ve minerallerin atılmasını sağlama.
4- Yaprak dökümü ile zararlı maddelerin bitkiden uzaklaştırılmasını yani boşaltımı sağlama.
5- Ayrıca birçok bitkide böcekleri çekme, besin ve su depo etme, bitkiyi hayvanlardan koruma (ısırgan otu gibi), böcekleri yakalama (böcekçil bitkiler gibi) işlevleri de vardır.
YAPRAĞIN MORFOLOJİSİ
♦Yaprak morfolojik olarak incelendiğinde iki kısma ayrılır. Bunlar:
1- Yaprak Ayası
2- Yaprak Sapı
1- YAPRAK AYASI:
- Yaprağın yassılaşmış ve genişlemiş kısmıdır.
- Fotosentez ve gaz alışverişinin yoğun olarak yapıldığı yerdir.
- Şekil ve büyüklüğü bitkinin kalıtsal özelliği ve ekolojik adaptasyonuna göre farklılık gösterir.
( Örneğin; Çölde yaşayan bitkilerde yapraklar küçülmüş veya dikene dönüşmüştür. Böyle durumlarda yaprağın görevlerini özümleme parankiması içeren gövde üstlenmiştir.)
- Bir yaprak bir tane yaprak ayasından oluşmuşsa Basit Yaprak; birden fazla aya varsa Bileşik Yaprak denir.
- Yaprağın içinden iletim demetleri geçer. Yani, yapraktaki damarlar iletim demetlerini oluşturan ksilem ve floem içerir.
- Bu iletim demetlerinin şekli (damarlanma) monokotil ve dikotil bitkilerde farklıdır. Monokotil bitkilerde paralel damarlanma gösterirken dikotil bitkilerde ise ağsı damarlanma görülür.
Paralel Damarlanma:
Bu damarlanmada orta bölgede belirgin olarak ana damar bulunur. Yan damarlar ana damara paralel olarak uzanır. Buğday, süsen, mısır gibi tek çeneklilerde.
Ağsı Damarlanma:
Ana damar belirgin olarak kalındır. Ana damardan ince kollar halinde yan damarlar çıkar.
Bu kollar daha ince kollara ayrılır. Fasulye, asma, çınar, gül, at kestanesi gibi çift çeneklilerde.
2- YAPRAK SAPI:
- Yaprak ayasını gövdeye bağlar.
- Yaprak ayasının ışıktan verimli bir şekilde yararlanmasını sağlar.
- Yaprak sapının gövdeyle birleştiği yer yaprak kını olarak adlandırılır.
- Palmiye gibi bazı bitkiler hariç monokotiledon bitkilerde yaprak sapı bulunmaz.
- Yaprak sapı bulunmayan bitkilerde yaprak ayası doğrudan gövdeye bağlanır.
- Yaprak sapı olmayan bitkilerde yaprak tabanı yaprak kınını oluşturur.
YAPRAĞIN ANATOMİSİ
1- Yaprağın enine kesiti incelendiğinde en üstte su kaybını önleyen kütikula tabakasına rastlanır. Kütikula kurak ortam bitkilerinde kalındır.
2- Kütikulanın altında üst epidermis bulunur. Epidermis hücreleri kloroplast taşımaz, fotosentez yapmaz.
3- Epidermisin altında da sık dizili ve silindirik hücrelerden oluşan palizat parankimasına rastlanır.
» Palizat parankimasının altında şekilsiz hücrelerden oluşan ve hücreleri arasında boşluklar bulunan sünger parankiması bulunur.
- Palizat ve sünger parankiması mezofil tabakasını oluşturur.
- Yapraklarda en fazla kloroplast palizat parankiması hücrelerinde bulunur. Dolayısı ile en fazla fotosentez de burada gerçekleşir.
- Mezofil tabakası içinde iletim demetleri geçer. İletim demetlerinin Palizata yakın olanı ksilem, uzak olanı Floemdir.
- İletim doku tam olarak sünger parankimasında gömülü̈ halde bulunur.
4- Sünger parankimasının alt kısmında alt epidermise rastlanır
- Epidermis hücrelerinin farklılaşması ile oluşan, epidermis hücreleri arasında terleme ve gaz alış verişini sağlayan Stomalar bulunur.
- Stomalarda kloroplast bulunur. Dolayısı ile fotosentez gerçekleşir.
- Stoma, gaz alışverişinin sağlandığı yapıdır.
DİKKAT !
1- Palizat ve sünger parankiması tabakalarında klorofil bulunur.
2- Bu nedenle yaprağın bu kısımlarında fotosentez gerçekleşir.
3- Palizat parankiması ile sünger parankimasının oluşturduğu kısma mezofil tabakası adı verilir.
4- Stoma hücrelerinde kloroplast bulunur, bu hücrelerde fotosentez gerçekleşir.
UNUTMA !!
Yaprakta fotosentez yapan kısımlar:
1- Palizat Parankiması
2- Sünger Parankiması
3- Stoma Hücreleri
İletim Dokusu:
- Bitkilerde su, mineral ve besin maddelerinin taşındığı yapılardır. Fotosentez gerçekleştirmezler.
- Yaprak damarları iletim demetlerinin devamıdır.
- Damarların üst kısmında ksilem, alt kısmında ise floem yer alır.
Unutma:
- İletim damarlarının (floem, ksilem) etrafını saran doku iletim parankiması hücrelerinden oluşur ve iletim parankimasında kloroplast yoktur, fotosentez yapmaz.
Şema: Yaprağın yapısı
Kurak Bölge Bitkilerinin Yaprak Özellikleri
1. Kütikula tabakası kalındır.
2. Yaprak ayası küçüktür. Kaktüs gibi bitkilerde diken şeklini almıştır.
3. Güneşten koruyan tüyler yoğun olarak bulunur.
4. Stomalar küçük az sayıdadır. Epidermisin derinliklerine gömülmüştür.
5. Mezofil tabakası kalındır.
6. Palizat parankiması sünger parankimasından gelişmiş, hatta bazılarında mezofil tabakası sadece palizat parankiması içerir.
7. Hücreler arası boşluk küçük, damarlar belirgindir.
Yapraklarından Yararlandığımız Bitkiler:
- Lahana, ıspanak, kıvırcık salata, marul, semizotu, pazı, ebegümeci, tütün, nane, dereotu, tere bunların başlıcalarıdır
- Lahana, ıspanak, yeşil salata, marul, semizotu, pazı, ebegümecinden sebze olarak yararlanırız
- Nane, dereotu, tere ise, yiyeceklere, içeceklere koku katmakta kullanılır
- Bundan dolayı da, bunlara kokulu bitkiler denir.
KONU TARAMA
Soru. 1: Bitkilerde sekonder büyüme ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Sekonder büyümede yanal meristemler görev almaktadır.
B) Gövde, sekonder büyüme sonucunda kalınlaşır.
C) Sekonder büyüme sürecinde mantar doku gelişebilir.
D) Sekonder büyüme yıl boyunca farklı hızda ilerleyebilir.
E) Sekonder büyümeyle kök ve gövdede genç sürgünler oluşur.
Cevap.1: E
Açıklama:
•Kök ve gövdede sekonder büyüme, bitkinin enine büyümesini (kalınlaşmasını) sağlar.
•Yanal meristem (kambiyum) tarafından gerçekleştirilir.
•Kök ve gövdede genç sürgünler primer büyüme ile oluşur.
Buna göre:
A) Sekonder büyümede yanal meristemler görev almaktadır. Doğru.
B) Gövde, sekonder büyüme sonucunda kalınlaşır. Doğru.
C) Sekonder büyüme sürecinde mantar doku gelişebilir. Doğru.
D) Sekonder büyüme yıl boyunca farklı hızda ilerleyebilir. Doğru.
E) Sekonder büyümeyle kök ve gövdede genç sürgünler oluşur. Yanlış.
Soru. 2: Bir incelemede bir ağacın yaş halkasının diğer yıllarda oluşanlara göre daha dar olduğu saptanmıştır.
Bu durumun ortaya çıkmasına aşağıdakilerden hangisi neden olarak gösterilemez?
A) Yağış miktarının azalması
B) Ortam sıcaklığının azalması
C) Aldığı ışık miktarının azalması
D) Ortamda bitki zararlılarının artması
E) Topraktaki azotlu bileşiklerin miktarının artması
Cevap.2: E
Açıklama: Yaş halkasının genişliğinin çok olması bitkinin ihtiyaç duyduğu şartların en uygun olduğunu, dar olması ise ortam şartlarının istenen düzeyde olmadığını gösterir.
Buna göre:
A) Yağış miktarının azalması. Doğru. (Çünkü, bu durum bitki için uygun olmayan bir durumdur ve yaş halkasının dar olmasına neden olur.)
B) Ortam sıcaklığının azalması. Doğru. (Çünkü, bu durum bitki için uygun olmayan bir durumdur ve yaş halkasının dar olmasına neden olur.)
C) Aldığı ışık miktarının azalması. Doğru. (Çünkü, bu durum bitki için uygun olmayan bir durumdur ve yaş halkasının dar olmasına neden olur.)
D) Ortamda bitki zararlılarının artması. Doğru. (Çünkü, bu durum bitki için uygun olmayan bir durumdur ve yaş halkasının dar olmasına neden olur.)
E) Topraktaki azotlu bileşiklerin miktarının artması. Yanlış. ( Çünkü, topraktaki azotlu bileşiklerin miktarının artması bitki için uygun ortam oluşumuna neden olarak yaş halkaların arasının geniş olmasına neden olur.)
Soru.3: Karasal ortamda bulunan bir bitkinin yaprak kesiti yanda verilmiştir.
Buna göre fotosentez ürünlerinin taşındığı yapı, şekilde hangi numarayla gösterilmiştir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Cevap.3: B
Açıklama: Fotosentez sonucu oluşan organik moleküller iletim demetlerinden soymuk ( floem) borularıyla yaprağın diğer kısımlarına taşınır. İletim demetlerinin Palizata yakın olanı ksilem, uzak olanı Floemdir. İletim doku tam olarak sünger parankimasında gömülü̈ halde bulunur. Yaprakta ksilem palizat parankimasına yakın kısımdadır.
Şekle göre ;
I. odun boruları, II. soymuk boruları, III. stoma, IV. sünger parankiması, V. Palizat parankimasıdır.
Bu durumda ;
B) II. soymuk boruları. fotosentez ürünlerinin taşındığı yapıyı gösterir.
Soru.4: Bitkilerde vasküler (damar) kambiyumunun özellikleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Kök ve gövdenin enine büyümesini sağlar.
B) Odunsu bitkilerde bulunur.
C) İletim demetlerinin oluşumunu sağlar.
D) Bitkilerin gövdesinde yaş halkalarını oluşturur.
E) Epidermis hücrelerini oluşturur.
Cevap.4: E
Açıklama:
♦Kambiyum yani İç Kambiyum = Demet veya Damar kambiyum , Meristem dokunun ‘’sekonder meristem ‘’ kısmıdır.
•Damar kambiyumu, kök ve gövdenin enine kalınlaşmasını sağlarken iletim doku elemanları olan ksilem (odun boruları) ve floemin (soymuk boruları) oluşmasında da görevlidir.
•Yaş halkalarını oluşturur.
Buna göre:
A) Kök ve gövdenin enine büyümesini sağlar. Doğru.
B) Odunsu bitkilerde bulunur. Doğru.
C) İletim demetlerinin oluşumunu sağlar. Doğru.
D) Bitkilerin gövdesinde yaş halkalarını oluşturur. Doğru.
E) Epidermis hücrelerini oluşturur. Yanlış.(Primer meristem tarafından oluşturulur.)
Soru.5: Bitkilerde fotosentez, yaprağın aşağıda verilen yapılarının hangisinde gerçekleşir?
A) Soymuk boru hücrelerinde
B) Arkadaş hücrelerinde
C) Kütikula tabakasında
D) Palizat parankima hücrelerinde
E) Odun boru hücrelerinde
Cevap.5: D
Açıklama:
•Bitkilerde fotosentez, en yoğun olarak yaprağın Palizat parankima hücrelerinde gerçekleşir.
•Çünkü en fazla kloroplast burada bulunur. Bunun dışında sırasıyla sünger parankiması ve stoma hücrelerinde gerçekleşir. Ayrıca henüz yeşil olan genç gövde ve dallarda olabilir.
Buna göre:
A) Soymuk boru hücrelerinde. Hayır.
B) Arkadaş hücrelerinde. Hayır.
C) Kütikula tabakasında. Hayır.
D) Palizat parankima hücrelerinde. Evet.
E) Odun boru hücrelerinde. Hayır.
Soru.6: Kökün enine kesiti ile ilgili aşağıdaki açıklamalardan hangisi yanlıştır?
A) Endodermis altında bulunan kaspari şeridi su kaybını engeller.
B) Monokotil bitkilerde merkezi silindirin ortasında öz bölgesi bulunur.
C) Merkezi silindirin dış kısmında ksilem, iç kısmında floem yer alır.
D) Kökte epidermisin farklılaşmasıyla emici tüyler oluşur.
E) En dışı epidermis tarafından örtülmüştür.
Cevap.6: C
Açıklama:
A) Endodermis altında bulunan kaspari şeridi su kaybını engeller. DOĞRU. (Aynı Kütikula tabakası gibi.)
B) Monokotil bitkilerde merkezi silindirin ortasında öz bölgesi bulunur. DOĞRU.
C) Merkezi silindirin dış kısmında ksilem, iç kısmında floem yer alır. YANLIŞ . (Kök ve gövde de daima “dışta floem” ”içte ksilem” bulunur. Bu durum hem ” monokotiledon hem de dikotiledon içinde bu şekildedir . Yani “dışta floem, içte ksilem” bulunur.)
D) Kökte epidermisin farklılaşmasıyla emici tüyler oluşur. DOĞRU. (Kök epidermisinin farklılaşmasıyla oluşan emici tüyler topraktan su ve minerallerin alınmasını kolaylaştırır. Kurak ortam bitkilerinde kök emici tüy hücreleri fazladır.)
E) En dışı epidermis tarafından örtülmüştür. DOĞRU. (En dışta EPİDERMİS Hiç bir şekilde dışta “peridermis” olmaz. Aynı şekilde Kütikula tabakası da bulunmaz. Çünkü; Kütikula suyun geçişini engeller. Peridermis de ölü ve kalın bir tabaka olduğu için suyun geçişini engeller.)
Soru.7: Yaprak döken bir ağacın gövdesinin yerden h yüksekliğindeki bir noktasına uzun bir çivi, 2/3 ü dışarıda kalacak şekilde, öz bölgesine kadar çakılıyor.
Bu bitki 10 yıl sonra incelendiğinde,
I. ağacın gövdesi dışında kalan çivi uzunluğunun aynı kaldığı,
II. ağacın gövdesi dışında kalan çivi uzunluğunun azaldığı,
III. uzayan ağaçta çivinin, h yüksekliğinden daha yukarıda olduğu,
IV. ağacın uzamasına karşın çivinin, h yüksekliğinde kaldığı
durumlarından hangileri gözlenir?
A)Yalnız I B) Yalnız III C) I ve IV D) II ve III E) II ve IV
Cevap.7: E
Açıklama:
I. ağacın gövdesi dışında kalan çivi uzunluğunun aynı kaldığı. Yanlış. ( Ağaç enine kalınlaştıkça çivinin dışarda kalan kısmı ağacın içine doğru gömülecektir.)
II. ağacın gövdesi dışında kalan çivi uzunluğunun azaldığı. Doğru. (Kalınlaşma gövdedeki kambiyum tarafından sağlanır. Kalınlaşma oldukça çivinin dışarıda kalan uzunluğu azalacaktır.)
III. uzayan ağaçta çivinin, h yüksekliğinden daha yukarıda olduğu. Yanlış. (Boyuna büyüme kök ve gövde ucunda olduğu için çivinin yerden yüksekliği değişmeyecektir.)
IV. ağacın uzamasına karşın çivinin, h yüksekliğinde kaldığı. Doğru. (Bitkilerde boyca uzama kök ve gövde ucundaki uç meristem hücreleri ile sağlanır. Bu durumda çivinin “h” yüksekliğinde kalması beklenir. )
Soru.8: Aşağıdakilerden hangisi kök sisteminin görevlerinden biri değildir?
A) Kökün toprağa bağlanmasını sağlar.
B) Fotosentez yaparak bitkiyi besler.
C) Bitkisel hormonları üretir.
D) Topraktan inorganik madde alımını sağlar.
E) Besin depolar.
Cevap.8: B
Açıklama:
Hatırlatma:
Kök Organının Temel Görevleri Şunlardır:
1- Kök bitkinin toprağa tutunmasını sağlar.
2- Su ve minerallerin topraktan alınmasını sağlar.
3- Organik besin maddelerini depolayabilir.
4- Bitki için gerekli bazı bitkisel hormonlar (sitokinin ve giberellin) salgılar.
5- Gaz alışverişi yapar.
Buna göre:
A) Kökün toprağa bağlanmasını sağlar. Doğru.
B) Fotosentez yaparak bitkiyi besler. Yanlış. ( Kök sistemi fotosentez yapamaz. Öncelikle genelde toprak altında olduğu için ışık almaz. Ayrıca hücrelerinde kloroplast dolayısıyla da klorofil yoktur.)
C) Bitkisel hormonları üretir. Doğru.
D) Topraktan inorganik madde alımını sağlar. Doğru.
E) Besin depolar. Doğru.
Soru.9: Aşağıdakilerden hangisi Monokotil ve Dikotil Bitkilerin gövde kısımları için ortak bir özelliktir?
A) Korteks bakası bulunur.
B) Öz bölgesi bulunur.
C) En dışta epidermis tabakası vardır.
D) İletim demetleri düzensizdir.
E) Ksilem ve floem arasında kambiyum bulunmaz.
Soru.10: Aşağıda verilen özelliklerden hangisinde stomalar açık haldedir?
I .Kurak havalarda.
II. Işıksız ortamda.
III. Nemli havalarda.
IV. Stomalar fotosentez yaptığında
A) Yalnız II B) Yalnız IV C) I – II – IV D) III – IV E) I – III
KONU BİTTİ.
Bir yanıt yazın