İnsanda Üreme ve Embriyonik Gelişim
İnsanda Üreme ve Embriyonik Gelişim
İNSANDA ÜREME SİSTEMİ
VE
EMBRİYONİK GELİŞİM
- Omurgalılarda üreme sistemi ile boşaltım sistemi bağlantılı olduğu için ikisine birlikte ÜROGENİTAL SİSTEM denir.
ERKEK ÜREME SİSTEMİ
Erkek Üreme Sisteminin Görevleri:
- Spermatogenez ile sperm oluşumunu sağlamak.
- Erkek üreme hormonlarını üretmek.
- Spermleri besleyecek sıvıları ( seminal sıvı) üretmek ve depolamak.
- Spermleri, besleyici sıvılar ile birlikte dişi üreme organına iletmek
Erkek Üreme Sisteminin Kısımları:
⇒İnsanda erkek üreme sistemi üç kısımdan incelenir.
Bunlar:
1- Testisler ( Er bezleri )
•Seminifer tüpçükler (Bu tüpçüklerin, içerisinde Sertoli, Leydig ve Sperm Ana Hücreleri vardır. )
Dikkat Et!
•Testisler ile eşey organını birbirine bağlayan kısımlar:
⇒Epididimis kanalı, (testislerin çıkışındaki kısım)
⇒Vas Deferens kanalı, (epididimisten sonraki kısım)
2-Yardımcı bezler
•Prostat Bezi,
•Seminal Kesecik,
•Cowper Bezi,
3- Erkek eşey organı (penis)
1- Testisler ( Er bezleri):
♦Erkek eşey bezleri olan testisler bir çifttir ve testis torbasında (skrotum) bulunur.
♦Testislerin temel görevleri;
•hormon salgılamak,
•erkek üreme hücreleri olan spermlerin üretilmesini sağlamaktır.
♦Embriyonun gelişimi sırasında karın boşluğunda bulunan testisler, doğumdan önce veya doğumdan hemen sonra testis torbasına (skrotum) iner.
NOT !
Testislerin, testis torbasına (skrotum) inmesi sperm yapımı için gereklidir. Çünkü sperm oluşumunda (Spermatogenez) görev yapan enzimler normal vücut sıcaklığında faaliyet göstermezler.
♦Her testis içerisinde kıvrımlı Seminifer Tüpçükleri bulunur.
♦Seminifer tüpçüklerinde, SERTOLİ, LEYDİG ve SPERM ANA HÜCRELERİ vardır.
⇒Sertoli hücreleri; spermlerin beslenmesini ve korunmasını sağlar. Aynı zamanda İNHİBİN adlı hormonu üretir.
⇒Leydig hücreler; erkek cinsiyet hormonu olan testosteron (androjen) salgılar.
⇒Sperm ana hücrelerinden (spermatogonyumlar ); spermatogenezle spermler oluşur.
♦Seminifer tüpçüklerde oluşan spermlerin dölleme ve hareket yetenekleri yoktur.
♦Bu spermler Seminifer tüpçüklerden Epididimis Kanallarına geçer.
♦Epididimis Kanalları; Spermlerin, olgunlaşıp hareket yeteneği ve döllenme yeteneği kazandığı , yaklaşık 20 gün tutulduğu yerdir.
♦Vas deferens;
- Olgunlaşan spermler epididimisten, Vas deferens denilen sperm kanalına geçer.
- Spermlerin depolanmasını ve penise aktarılmasını sağlar.
- Burada salgı bezlerinden gelen salgılarla birleşir.
- Vas deferens kanalı idrar kesesi üzerinden dolanarak spermleri üretraya taşır.
- Spermler üretradan geçerek penisten dışarı atılır.
2- Yardımcı Bezler:
•Spermlerin hareket etmelerini ve beslenmelerini sağlayan Seminal sıvıları (semen) üreten bezlerdir.
Bunlar;
a)Prostat bezi,
b)Seminal kesecik ,
c)Cowper bezi.
Seminal Sıvının Görevleri:
- Spermlerin beslenmesini ve hareket etmesini sağlar.
- Spermleri dişi üreme kanalındaki asitlere karşı koruyup ( dişi üreme sisteminde pH=3,5 – 4,5 ) bir süre hayatta kalmasını sağlar. ( Seminal sıvını hafif bazik özellikte olması ortamın nötrleşmesini sağlar.)
- Spermlerin geçtiği yolları kayganlaştırır.
- Spermlere enerji kaynağı olarak şeker sağlar.
(Yardımcı Bezler)
a)Prostat bezi :
- İdrar kesesinin hemen altında üretrayı ( idrar kanalını ) saracak şekilde yerleşmiştir.
- Spermin atılması sırasında prostatı çevreleyen kaslar istemsiz olarak kasılıp spermi üretraya boşaltırken idrarın da üretraya geçişini engeller. Böylece prostat bezi sperm ve idrarın aynı anda çıkışını önlemiş olur.
b) Seminal kesecik:
- Seminal sıvının ( semen) üretildiği keseciklerdir . Bu sıvı spermin hareketini ve beslenmesini sağlar.
c) Cowper bezi:
- Diğer bezler gibi Seminal sıvı üreterek spermin hareketini ve beslenmesini kolaylaştırır.
3) Erkek eşey organı (penis ):
- Spermlerin ve idrarın dışarı atıldığı yerdir.
- İçerisindeki kanala üretra denir.
- Üretra hem boşaltım sisteminin hem de erkek üreme sisteminin sonudur.
Spermlerin oluşumundan dış ortama atılıncaya kadar izlediği yol:
Seminifer Tüpçükleri
↓
Epididimis
↓
Vas deferens ( sperm kanalı)
↓
Üretra ( idrar kanalı )
↓
Penis
↓
Dış ortam
GAMETOGENEZ:
•Üreme ana hücrelerinin mayoz bölünme ile üreme hücreleri oluşturmasına GAMETOGENEZ denir.
♦Gametogenez;
•Erkeklerde SPERMATOGENEZ,
•Kadınlarda OOGENEZ, olarak isimlendirilir.
SPERMATOGENEZ:
- Mayoz bölünmeyle testislerin (erbezlerinin) yapısındaki seminifer tüpçüklerinde Spermatogonyumların ( 2n kromozomlu sperm ana hücreleri) mayoz ile sperm üretmesine SPERMATOGENEZ denir.
- Erkek birey ergenliğe ulaşmadan önce spermatogonyumlar mitozla çoğalır.
- Mitozla yeni spermatogonyumların oluşması ergenliğe ulaştıktan sonra da antropoza kadar devam eder.
Spermatogenez Olayı Sırasıyla Şu Şekilde Gerçekleşir:
1) Seminifer Tüpçükleri içerisinde bulunan spermatogonyumlar mitoz bölünme ve farklılaşmalar ile birincil (primer) spermatosit oluşur.
2) 2n kromozomlu spermatositlerden mayoz I sonunda haploit (n) kromozomlu iki hücre meydana gelir. Bu hücrelere ikincil (sekonder) spermatosit denir.
3) İkincil spermatositlerden mayoz II sonunda spermatit adı verilen haploit (n) kromozomlu hücre oluşur. Spermatidler döllenme ve hareket yeteneği olmayan gametlerdir.
4) Spermatidler, epididimis içerisine giderek burada dölleme ve hareket yeteneği kazanır. Böylece sperm hücreleri oluşur.
NOT
Spermatogenez sırasında oluşan sağlıklı bütün sperm (sperma) hücreleri eşit miktarda sitoplazma ve genetik materyal içerir ve yaklaşık eşit büyüklüktedir.
- Seminifer tüpçüklerde oluşan spermatitlerin dölleme ve hareket yetenekleri yoktur. Seminifer tüpçüklerden epididimis kanallarına geçer.
- Epididimis kanalları spermatitlerin yaklaşık 20 gün tutulduğu, olgunlaştığı, hareket yeteneği kazandığı yerdir. Yumurta dölleme yeteneğini ancak dişi üreme sisteminin kimyasal ortamında elde eder.
Şekil: Erkek üreme sisteminde spermatogenez olayı
Sperm Hücresinin Yapısı
♦Baş, boyun (orta bölüm) ve kuyruk kısmında oluşur.
♦Baş kısmında n kromozomlu çekirdek bulunur.
♦Başın uç kısmında akrozom vardır.
♦Akrozom, bol miktarda sindirim enzimi içerir. Yumurta hücresinin zarının erimesini sağlar.
•(Yumurtayı çevreleyen zara ZONA PELLUSİDA denir. )
•Boyun kısmında bol miktarda mitokondri bulunur. Bu mitokondriler kuyruk kısmındaki kamçının hareketi için gerekli olan ATP enerjisini üretirler.
•(ATP enerjisi, kamçının yapısını oluşturan mikrotübüller tarafından kullanılarak hareket sağlanır.)
•Kamçı hareketi, spermlerin döllenmeyi gerçekleştirmek üzere yumurtaya doğru hızla hareket etmelerini sağlar.
♦Baş ile boyun kısmının ortasında sentrozom bulunur. Döllenmeyle beraber bu sentrozom zigotun sentrozomu haline gelir.
Şekil: Sperm hücresi
ERKEK ÜREME SİSTEMİNDE HORMONAL KONTROL
♦Erkek üreme sisteminde:
FOLİKÜL UYARICI HORMON (FSH),
LÜTEİNLEŞTİRİCİ HORMON (LH),
TESTESTERON HORMONLARI
etkilidir.
⇒Folikül uyarıcı hormon (FSH): Hipofiz bezinin ön lobundan salgılanır.
Testislerdeki Seminifer tüpçüklerini uyarır yani sperm oluşumunu uyarır ve spermatogenezi başlatır.
⇒Lüteinleştirici hormon (LH): Hipofiz bezinin ön lobundan salgılanır.
Testislerdeki Leydig hücrelerine etki ederek testesteron hormonunun salgılanmasını sağlar.
⇒Testesteron: Testislerde bulunan Leydig hücrelerinden salgılanır.
Sperm oluşumunu ve erkeklere özgü kıllanma, ses kalınlaşması gibi ikincil eşey özelliklerin de ortaya çıkmasını sağlar.
Negatif geri bildirim ile FSH, LH ve GnRH salgılarını azaltır.
İnhibin Hormonu Testis içerisindeki Sertoli hücreleri tarafından salgılanarak FSH hormonunun salgılanmasına engel olur. (Negatif geri bildirim)
EK BİLGİ
ANDROJEN ( Dehidroepiandrosteron) HORMONLARI
Salgılandığı Yer:
Böbrek üstü bezi ( Kabuk= Adrenal korteks bölgesi)
Fizyolojik Etkileri:
Erkek cinsiyet hormonları anlamına gelir.
Hem erkek hem de kadın bireylerin adrenal korteksinden devamlı fakat az salınan ,fazla aktif olmayan hormonlardır.
En Önemli Androjen Hormonları:
Testosteron ve Adrenosteron’dur. Testosteron hormonunun çoğu testislerde salgılanır.
Fazlalığında Ortaya Çıkan Sorunlar:
Erkek çocuklarda aşırı çalışırsa ; daha erken ergenliğe ulaşmasını sağlar.
Kız çocuklarında ise ses kalınlığına, yumurtalıkların ve vajinanın körelmesine, sakal çıkmasına neden olur.
DİKKAT ET !!!
Hipotalamusun Hormonu: Üreme ile ilgili salgılatıcı faktör (RF) çeşidi GnRH ’dır.
GnRH: Hipotalamus tarafından salgılanarak hipofiz bezinin ön lobundan FSH ve LH salgılanmasını sağlar.
GnRH= Gonadotropin Releasing Hormone, ( = Gonadotropin Uyarıcı Hormon)
Gonadotropin: Hipofizin ön lobundan salgılanan, kadınlarda overlerin, erkeklerde testislerin fonksiyonlarını düzenleyen ve üreme organlarında eşey hormonlarının üretim ve salgısını sağlayan hormonlara denir.
Şema: Erkek üreme sisteminin hormonal denetimi
DİŞİ ÜREME SİSTEMİ
Dişi Üreme Sisteminin Görevleri:
- Oogenez ile yumurta hücresini oluşturmak.
- Dişi eşey hormonlarını üretmek.
- Yumurtayı döllenmenin gerçekleşeceği yere taşımak
- Embriyonun gelişimi için uygun bir ortam sağlamak.
- Doğuma kadar fetüsü taşımak
- Oluşan yavru bireyin doğumunu sağlamak.
Dişi Üreme Sistemini Oluşturan Yapılar:
a) Yumurtalıklar (ovaryumlar),
b) Yumurta kanalı (fallopi tüpü),
c) Döl yatağı (uterus, rahim),
d) Döl yatağı ağzı (serviks)
e) Vajina (doğum kanalı)
Şekil: İnsanda dişi üreme sistemi
Ovaryumlar (Yumurtalıklar):
1- Vücudun ön tarafında, karın boşluğunun hemen altında, sağ ve solda yer alan oval şeklinde bir çift organdır.
2- Asıl görevi yumurta hücresini oluşturmaktır.
3- Yumurta, yumurtalıklardaki çok sayıda bulunan Folikül denilen yapılarda Oogenez denilen olayla üretilir. Her ay yumurtalıkların birinde genellikle bir yumurta üretilir.
4- Ovaryumlarda ayrıca Östrojen ve Progesteron gibi hormonları salgılar.
⇒Fetüs halindeyken foliküller oluşmaya başlar ve folikül içinde bulunan oogonyumlar farklılaşarak primer oosit halini alır. Primer oositler ergenliğe kadar değişikliğe uğramadan beklerler.
⇒Ergenlikle beraber foliküller gelişmeye başlar ve hipofiz hormonlarının denetimi ile östrojen ve progesteron hormonu salgılarlar.
⇒Her ay yumurtalıklardan bir tanesi içinde birden fazla folikül gelişmeye başlar. Sadece bir tanesi gelişimini tamamlayarak yumurta hücresini üretir. (Genellikle)
Yumurta kanalı (Fallopi tüpü= döllenme borusu):
1- Yumurtalıkla rahim arasında bulunan bir kanaldır.
2- Yumurta kanalının ( ovaryumun) yumurtalığa bakan ucu kirpikli (silli) huni şeklindedir.
3- Kirpiksi uzantılar, yumurtalıktan atılan yumurtanın yumurta kanalına alınmasını sağlar.
4- Yumurtanın rahime taşınması, yumurta kanalının içindeki sillerin tek yönlü dalgalanma hareketi yapması ile sağlanır.
5- Yumurta fallopi tüpünde döllenir. Döllenmiş yumurtanın (zigot) ilk mitoz bölünmelerini geçirdiği yer burasıdır.
♦Döllenmiş yumurta ilk mitoz bölünmelerini yumurta kanalında geçirir ve 3 ile 5 gün içerisinde rahime ulaşır.
Döl Yatağı (Rahim, Uterus):
1- Embriyonun doğuma kadar büyüyüp geliştiği organdır.
2- Karın bölgesinin alt tarafında, idrar kesesinin arkasında, kalın duvarlı ve kaslı bir yapıdır.
3- Döl yatağının iç kısmı mukus salgılayan ve bol miktarda kan damarı taşıyan ENDOMETRİYUM denilen tabaka ile kaplanmıştır.
Endometriyum tabakası, embriyonun rahime tutunduğu ve belirli bir süre beslendiği yerdir.
Adet döngüsünde mitoz bölünmeyle endometriyum kalınlığı artar. Böylece embriyonun gelişimi için uygun bir ortam hazırlanmış olur.
4- Embriyo, gelişiminin ilk 2 ile 4 haftasında doğrudan endometriyumdan beslenir. Daha sonra embriyonun besin ve oksijen ihtiyacını plasenta karşılar.
5- Düz kaslardan yapılmış, kalın çeperli büyüyüp gelişebilen bir organdır.
Serviks (döl yatağı ağzı = rahim ağzı):
- Uterus ile vajina arasındaki dar bir kanaldır.
- Gebelik süresince kapalı olan serviks kanalı doğum sırasında açılır ve doğumun gerçekleşmesini sağlar.
Doğum Kanalı:
- Döllenmemiş yumurtanın dışarı atıldığı yerdir.
- Normal doğum ile fetüsün dışarı çıktığı yerdir.
- Üretra (idrar kanalı) ile bağlantısı yoktur. Yani dişilerde yumurta ve boşaltım artıkları ayrı açıklardan dışarı atılır.
♦Vajinanın üretra (idrar kanalı) ile bağlantısı yoktur. Bundan dolayı dişilerde yumurta hücresi ile idrar farklı kanallarda taşınır.
♦Yumurtanın oluşumundan dışarıya atılıncaya kadar izlediği yol:
OOGENEZ:
Yumurtalıkta bulunan yumurta ana hücrelerinden (Oogonyumların) (2n) mayoz bölünmeyle yumurta hücrelerinin üretilmesine OOGENEZ denir.
1)
•Kadınlarda oogenez anne rahminde fetüsken başlar, menopozla sonlanır.
•Fetüs halindeyken OOGONYUMLAR mitoz bölünmeler ile primer oosit oluşturur.
•Oluşan bu hücreler ergenliğe kadar değişikliğe uğramadan BİRİNCİL ( PRİMER) OOSİT olarak bekler.
•Ergenlik döneminden itibaren hormonların etkisiyle gelişimini tamamlar.
(Erkeklerde sperm sayısı sınırsız olmasına karşın yeni doğmuş bir kız çocuğunun yumurtalıklarında birincil( primer) oosit durumundaki hücre sayısı yaklaşık 300.000 kadardır.)
(Ergenlikle beraber her ay bir tanesi yumurta hücresini oluşturur.)
2)
•Ergenlik ile beraber hormonların etkisi ile PRİMER OOSİT mayoz I geçirerek SEKONDER OOSİT ve KUTUP HÜCRESİ halini alır.
•Kutup hücrelerinin sitoplazması azdır bu nedenle bir süre sonra kaybolur.
•Sekonder Oosit ise mayoz II ye başlar. Metafaz II aşamasına geldiğinde ise bu aşamada durur.
•Folikül içinde çıkarak yumurta kanalına atılır. ( OVULASYON )
3)
•Yumurta kanalı ( fallop tüpü )içerisinde sperm ile karşılaşırsa döllenerek mayoz II ye kaldığı yerden devam eder.
•Yumurta hücresi oluşturulur.
•Oluşan yumurta hücresi ile sperm hücresinin çekirdeği kaynaşır.
•Bol sitoplazmalı döllenmiş yumurta hücresi, az sitoplazmalı ikincil (Sekonder) kutup hücresi oluşur.
•Kutup hücresi zamanla kaybolur.
- Yumurtanın korunması ve beslenmesi yumurtalık (Ovaryum) sayesinde olur.
- Yumurtalıkta çok sayıda kesecik (folikül) bulunur.
- Her kesecikte ise bir tane birincil (primer) oosit vardır.
- Her ay genellikle bir tane birincil (primer) oosit olgunlaşarak döllenmenin gerçekleşebilmesi için yumurtalığın (Ovaryum) dışına bırakılır.
Oogenez Evreleri
Oogenez, iki evrede gerçekleşir:
1. Doğum öncesi olgunlaşma evresi
2. Doğum sonrası olgunlaşma evresi
1. Doğum öncesi olgunlaşma evresi:
a. Yumurtalık ana hücresi mitozla çoğalarak oogonyumlar (yumurta ana hücreleri) meydana getirir.
b. Oogonyumların bir kısmı mitozla bölünürken bir kısmı da büyüyerek birincil oositleri oluşturur. Birincil oositler doğuma yakın mayoz I profaz evresinde durmuştur.
2. Doğum sonrası olgunlaşma evresi:
a. Doğumdan sonra tüm birincil oosit, I. Mayozun profaz evresinde dinlenme evresine girerler. Bu evrede ergenliğe kadar kalırlar.
b. Ergenlik ile birlikte folikül olgun hale gelince mayoz I tamamlanır. Büyüklükleri farklı ancak n kromozomlu iki yavru hücre oluşur.
c. Bunlardan biri sitoplazmanın büyük bölümünü alan ikincil oosit, diğeri ise az sitoplazma kapsamlı birinci kutup cisimciğidir.
d. İkncil oosit, mayoz II metafaz evresinde beklerken Ovulasyon gerçekleşir, folikülden dışarı atılır. Fallop tüpüne alınır.
e. İkincil oosit, fallop tüpünde bir spermle döllenirse II. Mayoz bölünme tamamlanır. Döllenmiş yumurta oluşur. Spermle karşılaşmaz ise ikincil oosit dejenere olur.
Not:
- Oogenezde eşit olmayan sitoplazma bölünmesi önemlidir.
- Çünkü Büyük miktardaki sitoplazma ve depolanmış besin yumurtanın yapısına katılır.
- Böylece döllenmiş yumurtadan gelişecek olan embriyoya besin sağlanmış olur.
Yumurta Hücresinin Yapısı
•Yaklaşık 150 mikron büyüklüğündedir. Bu büyüklük insan vücut hücrelerinin (örneğin lenfosit) 100 katı kadardır.
•Yumurta hücresinin hacmi sperm hücresinin 250.000 katı kadardır.
•Spermin küçük ve hareketli olmasına karşın yumurta büyük ve hareketsizdir.
♦Sentrozom organeline sahip olmayan sitoplazması normal hücrelerden daha fazla olan “ n “ kromozomlu bir hücredir.
Şekil: Yumurta hücresi
Yumurta Hücresinin Yapısı
- Yumurta örtüleri birçok türde oositin gelişimi ya da döllenmesi sırasında oluşur.
- Örtülerin yapısı ve sayısı türe göre farklılık gösterebilir.
Şekil: Yumurta hücresi
1- Memelilerde yumurta zarı protein, glikoprotein ya da polisakkaritlerden oluşan ve ZONA PELLUSİDA adı verilen jel benzeri örtüyle çevrilidir.
2- Zona pellusida türe özgü yapıya sahiptir ve yumurtayla aynı türe ait spermlerin döllenmesini sağlar.
3- Memelilerde yumurta, gelişim aşamasında FOLİKÜL HÜCRELERİ ile çevrilidir.
4-Yumurtalık dokusundan gelişen bu folikül hücreler yumurtayı besler ayrıca ZONA PELLUSİDANIN oluşumuna katılır.
5-Yumurta bırakıldıktan sonra da folikül hücreleri farklılaşarak koruyucu bir örtü şeklinde yumurtayı çevreler.
⇒Etrafı zona pellusida tabakası ile kaplıdır.
⇒Zona pellusida tabakası birden fazla spermin dölleme yapmasını ve farklı türdeki spermlerin dölleme yapmasına engel olur.
⇒Zona pellusida etrafında bulunan folikül hücreleri, yumurta hücresini besler ve zona pellusidayı üretir.
UNUTMA!
- Zona pellusida türe özgüdür.
- Yumurtanın türe özgü spermler ile döllenmesini sağlar.
- Zona pellusida tarafından üretilen FERTİLİZİN maddesi glikoprotein yapıdadır ve yumurtanın spermleri kendine doğru çekmesini sağlar.
- Spermin yumurta zarına ulaşması ile birlikte zona pellusida sertleşir ve diğer spermlerin yumurtaya girmesini önler..
Sperm ile yumurta hücresinin karşılaştırılması
DİŞİ ÜREME SİSTEMİNDE HORMONAL KONTROL
♦Dişi Üreme Sisteminde Etkili Hormonlar:
1- GnRH : Hipotalamusun hormonudur. Üreme ile ilgili salgılatıcı faktör (RF) çeşidi olan GnRH hipofizin ön lobundan FSH ve LH hormonlarının salgılamasını sağlar.
Hipofiz hormonları:
2- FSH (Folikül uyarıcı hormon): Hipofiz ön lobundan salgılanır.
3- LH (Lüteinleştirici hormon): Hipofiz ön lobundan salgılanır.
4- LTH (Lüteo Tropik Hormon = Prolaktin): Hipofiz ön lobundan salgılanır.
5- Oksitosin : Hipofiz arka lobundan salgılanır.
Ovaryum hormonları:
6- ÖSTROJEN: Hipofiz denetiminde Ovaryumdan salgılanır.
7- PROGESTERON: Hipofiz denetiminde Ovaryumdan salgılanır.
FSH: Hipofizin ön lobundan salgılanır. Ovaryumları uyararak folikül gelişmesini, olgunlaşmasını sağlar, oogenezi başlatır, yumurtanın olgunlaşmasını sağlar, ve folikülden östrojen hormonu salgılanmasını sağlar.
LH: Hipofizin ön lobundan salgılanır. Folikülün yırtılıp Ovulasyonu ( yumurtlamayı) sağlar. Yırtılan folikülün yağ ile dolarak Korpus luteum ( Sarı cisim) halini almasını sağlar. Ayrıca Korpus luteumdan az miktarda östrojen çok miktarda progesteron salgılattırır.
LTH (Prolaktin): Hipofizin ön lobundan salgılanır. Süt bezlerinin gelişmesini ve annelik iç güdüsünün oluşmasını sağlar.
Oksitosin: Hipofizin arka lobundan salgılanır. Rahim kaslarının kasılmasını sağlayarak doğumu başlatır ve süt bezlerinden süt salgılanmasını sağlar.
Östrojen:
•Folikülden salgılanarak rahim iç dokusunun gebeliğe hazırlanmasını sağlar.
•Uterustaki ( rahimdeki) doku sıvısı miktarını arttırır.
•Menstruasyonun düzenlenmesini sağlar.
•İkincil eşey karakterlerinin oluşmasını sağlar.
Progesteron:
•Korpus luteumdan salgılanır.
•Rahim iç duvarının gebeliğe hazırlanmasını sağlar. ( Embriyonun tutunması için döl yatağının hazırlanmasını, endometriyumun( rahim iç duvarının) gelişmesini sağlar.)
•Fallop tüpü hücrelerinde besin depo edilmesini sağlar.
•Uterustaki ( rahimdeki) doku sıvısı miktarını arttırır.
•Östrojenle birlikte Menstruasyonun düzenlenmesinde önemli rol oynar.
•Süt bezlerinin gelişmesinde de etkilidir.
♦Gebelik durumunda döl yatağında kas kasılmasını önleyerek gebeliğin sürmesini sağlar. Azalırsa düşük gerçekleşebilir.
MENSTRUASYON DÖNGÜSÜ
♦Ergenlik ile menopoz arasında ortalama 28 gün süren, yumurta hücresinin üretimi ve üreme sisteminin gebeliğe hazırlanmasını sağlayan döngüdür.
♦Bu olay progesteron ve östrojen hormonlarının denetiminde gerçekleşir.
♦Menstrual döngü kısaca; Dişilerde, yumurtalıklarda ve buna bağlı olarak rahimde meydana gelen değişiklikler olarak da tanımlanabilir.
- Dişi üreme sisteminde ortalama olarak ayda bir yumurta olgunlaşır ve döllenmeye hazırlanır.
- Eğer döllenme gerçekleşir ve hamilelik başlarsa hamilelik boyunca yeni yumurta üretimi durdurulur.
- Döllenme gerçekleşmezse döllenmemiş yumurta ve hamilelik için hazırlanmış endometriyum yıkılarak dışarı atılır; bir sonraki yumurtanın üretilmesine geçilir.
- İşte dişide yumurta hücresinin oluşması ve yumurtalık ile döl yatağında meydana gelen değişiklikler döngüsel olup belirli periyotlarda gerçekleşir.
- Kişiden kişiye değişiklik göstermekle birlikte yaklaşık 28 gün süren bu evreye Menstrual döngü denir.
NOT:
⇒Menstrual döngü ergenlik ile birlikte başlar ve yaklaşık 45-55 yaşlarına kadar devam eder. Yumurtlama (Ovulasyon) ve Menstrual döngünün bitmesine menopoz denir.
Ortalama 28 gün süren, yumurta hücresinin üretimi ve üreme sisteminin gebeliğe hazırlanmasını sağlayan bu döngü birbirini izleyen 4 evreden oluşmaktadır.
1) Folikül Evresi (yumurta oluşum evresi) (0-14 Gün)
2) Ovulasyon Evresi (yumurtlama evresi) (14. Gün)
3) Korpus Luteum Evresi (14-28 Gün)
4) Menstruasyonun Evresi (28 – 5 Gün) ( 28. günden sonraki 3-5 gün süresince devam eder.)
1)Folikül evresi (0-14 gün): Folikülde yeni bir yumurtanın geliştiği evredir.
a)(Hipotalamustan salgılanan salgılatıcı faktör (GnRH) etkisi ile) Hipofizden FSH salgılanır. Bu hormon yumurtalıktaki folikülleri uyarır.
b)Uyarılan foliküllerden biri gelişir, folikül kılıfı kalınlaşır ve içi sıvı dolar. Böylece oogenez başlar.
c)Foliküldeki yumurta hücresi olgunlaşarak döllenme özelliği kazanır.
d)Bu evrede folikülden östrojen hormonu salgılanır.
e)Kanda östrojen hormonu arttığında hipofizin FSH salgısı azalır. (negatif feed-back)
f)Folikül içinde yumurtanın olgunlaşma süresi ortalama 10-14 gün sürer.
2)Ovulasyon ( Yumurtlama) Evresi (14. gün): Folikülün yırtılıp olgunlaşmış ikincil oositin serbest hâle gelmesine ovulasyon (yumurtlama) denir.
(Östrojenin, FSH’a negatif feed-back yapması ve GnRH ( hipofiz uyarıcı hormon) etkisi ile hipofizden LH salgılanmasına neden olur. )
a) Ovulasyon hipofizden salgılanan LH hormonunun etkisiyle gerçekleşir.
b) LH hormonunun etkisiyle folikül kesesi yırtılarak (Metafaz II evresinde kalmış yumurta hücresi yani İkincil oosit) yumurta hücresi Ovaryumlardan (yumurtalıklardan) dışarı atılır.
c) Döllenme ve hamileliğin başlama ihtimalinin en fazla olduğu evre ovulasyondan sonraki birkaç gündür.
d) Burada spermle karşılaşırsa döllenme olur. ( Hamile kalma olasılığının en yüksek olduğu evredir.)
DİKKAT ET !!!
- OVULASYON ( yumurtlama ) olayı yumurta hücresinin , mayoz bölünmesini tamamlamadan METAFAZ – II evresindeyken gerçekleşir.
- Döllenme, yumurta hücresi Metafaz II evresindeyken gerçekleşir.
3)Korpus luteum evresi (14-28 gün):
⇒Ovulasyon evresinde yırtılan folikül, sarı renkli yağ damlacıkları taşıyan ve korpus luteum (sarı cisim) adı verilen yapıya dönüşür. Bu dönüşüm LH’nin folikülü uyarmasıyla gerçekleşir.
⇒Korpus luteum, hormon salgılayan bez özelliği taşır ve çok miktarda progesteron, daha az miktarda da östrojen hormonu salgılar.
⇒Östrojen ve Progesteron hormonu ise hipofizden FSH ve LH hormonlarının salgılanmasını azaltır.
⇒Progesteron hormonu döl yatağını (rahmi) embriyonun yerleşme olasılığına karşı hazırlar.
⇒Progesteronun etkisiyle döl yatağının( rahmin) iç duvarı (endometriyum) kalınlaşıp bol kan ve doku sıvısı depolayarak süngerimsi bir yapı hâlini alır.
(Kılcal damarlar genişler. Kan ve mukus salgısı artar. Böylece döl yatağı embriyonun yerleşip gelişmesi için hazır hale gelir.)
♦Bu evrede hipofiz bezinden LTH salgılanır. Bu hormon LH ile beraber korpus luteumun bozulmasına engel olur.
♦Döllenme olmuşsa doğuma kadar korpus luteum bozulmaz. Böylece bu sırada yeni yumurta hücresi üretilmez.
♦Döllenme olmamışsa LH, östrojen ve progesteron seviyeleri düşer. Korpus luteum bozulur.
Eğer hamilelik gerçekleşmişse:
♦İnsan koryonik gonadotropin hormonunun (HCG) etkisiyle korpus luteum bozulmadığı için gebeliğin yaklaşık 5. ayına kadar ( veya 15-16. haftası olarak da ifade edilebiliyor.) progesteron hormonu salgılamaya devam eder. Daha sonra küçülerek kaybolur.
♦Bu noktadan sonra gebeliğin ileriki dönemlerinde plasenta oluşur ve progesteron hormonu plasentadan salgılanır.
♦Hamileliğin sonlarına doğru kandaki östrojen miktarı progesteron miktarının üzerine çıkar.
♦Doğumun başlamasını anne ve bebeğin hipofiz bezinden salgılanan OKSİTOSİN hormonu sağlar. Oksitosin rahim kaslarının çok şiddetli kasılmasını uyararak doğumun gerçekleşmesini sağlar.
Eğer döllenme gerçekleşmez ve hamilelik başlamaz ise:
♦Korpus luteum yaklaşık 10 gün sonra bozulur.
♦Kanadaki progesteron ve östrojen salgılarında hızlı bir azalma meydana gelir ve Menstruasyon evresi başlar.
NOT:
♦Hamileliğin başlaması ile birlikte embriyoyu örten hücreler tarafından HCG (insan koriyonik gonadotropin) hormunu salgılanmaya başlar.
♦HCG hormunu korpus luteumun bozulmasını engeller, östrojen ve progesteron salgılarının yüksek kalmasını, dolayısıyla hamileliğin devamlılığını sağlar.
♦HCG hormonunun kanda varlığı hamileliğin belirtisi olduğundan hamilelik testlerinde HCG varlığına bakılır.
4. Menstruasyon Evresi (28.günde başlayıp 3-5 gün devam eden süreç):
♦Yumurta döllenmezse korpus luteumun yapısı bozulur ve progesteron salgısı azalır.
♦Döl yatağı iç duvarı parçalanır.
♦Oluşan doku parçaları döllenmemiş yumurtayla beraber kanamalar hâlinde vajinadan dışarı atılır.
NOT:
- Bu evrenin ilk gününde aynı zamanda folikül evresi de görülmeye başlanmıştır.
- Yani kanamanın ilk günü yeni bir menstrual döngünün (menstruasyon= adet görme = regl= ay hali) birinci günüdür.
MENSTRUAL DÖNGÜDE HORMON DEĞİŞİMİ
Menstrual döngü birçok hormonun işlev gördüğü pozitif (+) ve negatif (-) geri bildirim kontrolü altında gerçekleşir.
Şekil: İnsanda dişideki üreme döngüsü
Şema: Dişi üreme sisteminin hormonal denetimi
MENSTRUASYON DÖNGÜSÜYLE İLGİLİ GRAFİKLER
MENSTRUASYON DÖNGÜSÜ
İNSANDA DÖLLENME
- Erkek vücudundan dışarı atılan semen sıvısı yaklaşık olarak 2–5 ml kadardır.
- Semen sıvısının 1 ml’sinde yaklaşık 100–150 milyon adet sperm hücresi bulunur.
- Yumurta hücresi sperm hücresinin yaklaşık 250.000 (250 bin) katı büyüklüğünde hareketsiz bir hücredir.
- Yumurta hücresinin salgıladığı FERTİLİZİN maddesi, spermlerin yumurtaya doğru hareket etmesini sağlar. (Döllenme kelimesinin İngilizce karşılığı “ FERTİLİZATİON “ dir.)
DÖLLENME
- Dişi üreme sisteminde üretilen Yumurta hücresi ve erkek üreme sisteminde üretilen sperm hücresinin, dişi vücundaki “yumurta kanalında” ( fallop tüpü) bir araya gelerek kaynaşmasına DÖLLENME denir.
- Döllenme sonucunda oluşan 2n kromozomlu hücreye ZİGOT denir.
- Zigot döllenmenin ardından çeşitli evrelerden geçerek yeni bireyi oluşturur.
- Bu sırada büyüme ve gelişme olayları görülür.
UNUTMA !!!
♦Dişi üreme sisteminde , ovaryumda ( yumurtalıkta) folikül hücresi çatlayıp , oluşan yumurta hücresini fallop tüpüne ( yumurta kanalına) bırakırken bir miktar folikül hücresi de yumurta hücresiyle birlikte dışarı atılır.
♦Yumurta hücresiyle birlikte dışarı atılan bu folikül hücreleri yumurta hücresinin etrafında bir tabaka oluşturur.
♦Yumurta ve sperm hücrelerinin mitoz veya mayoz bölünme geçirme yetenekleri yoktur.
♦Yumurta ve sperm hücrelerinin döllenme yeteneği vardır.
Döllenme Olayının Gerçekleşmesini Maddeleştirecek Olursak:
- Sperm hücresi yumurta hücresine doğru hareket eder, yumurta hücresinin dışında bulunan folikül hücrelerini geçer ve ZONA PELLUSİDA tabakasına ulaşır.
- Zona pellusida yumurtanın dış̧ kısmında bulunan, Protein, Polisakkarit ve Glikoprotein molekülleri bulunduran bir tabakadır.
- Sperm hücresinin zarında ZONA PELLUSİDADAKİ bazı molekülleri tanıyan reseptörler vardır.
- Sperm hücresi yumurtayı tanıdığı zaman spermin baş kısmında bulunan akrozom sayesinde sindirim enzimleri ile zona pellusida tabakası geçilir.
- Sperm hücresinin zarı ve yumurta hücresinin zarı birbirini tanır ve birleşir.
- Sperm hücresinin çekirdeği yumurta hücresine aktarılır ve çekirdekler kaynaşarak diploit hücreyi meydana getirir.
- Böylece döllenme gerçekleşmiş olur.
- Yani ZİGOT oluşmuştur.
- Sperm hücresinin boyun ve kuyruk kısmı yumurtanın dışında kalır.
10) Döllenme gerçekleştikten sonra yumurta hücresinin kenarında bulunan keseciklerdeki enzimler ekzositozla dış̧ tarafa doğru bırakılır.
11) Zona pellusida buna bağlı olarak kalınlaşır ve başka bir spermin yumurta hücresine girmesi engellenir.
12) Yumurta tarafından üretilen fertilizin maddesi, sperm hücrelerinin yumurta hücresine doğru gelmesini sağlar.
Not !
Doğum kontrol hapları fertilizin maddesinin üretimini engeller.
Böylece döllenme gerçekleşmez.
NOT:
1. Döllenme olayı fallop tüpünde (yumurta kanalında) gerçekleşir.
2. Spermin baş kısmı yumurtaya girer kuyruk kısmı dışarıda kalır.
3. İnsanlarda döllenmiş yumurtada bulunan organellerden sentrozomun kaynağı sperm, mitokondrinin ve golginin kaynağı ise yumurtadır.
Şekil: İnsanda bir spermin yumurta hücresini dölleme aşamaları
DİKKAT ET !
♦Yumurta içerisine spermin sadece ÇEKİRDEK ve SENTROZOMU girer.
♦Zigotun SENTROZOMU SPERMDEN, MİTOKONDRİSİ YUMURTADAN gelir.
♦Kadında birden fazla yumurta hücresi üretilmiş ve bu hücreler ayrı ayrı döllenmişse bu durumda çoğul gebelikler oluşur.
♦Ancak oluşan yavruların genetik yapısı birbirinden farklıdır.
Örneğin: Çift yumurta ikisizi
In vitro Fertilizasyon (tüp bebek) Yöntemleri
♦Dişi veya erkek üreme sisteminden kaynaklanan bazı sebeplerden dolayı çocuk sahibi olamama durumuna KISIRLIK denir.
♦Çocuk sahibi olamayan çiftler için yardımcı üreme teknikleri geliştirilmiştir.
♦Günümüzde en yaygın kullanılan yardımcı üreme teknikleri tüp bebek ve mikroenjeksiyon yöntemleridir.
♦In vitro fertilizasyon (IVF) = tüp bebek
♦Dişi bireye ait yumurta hücresi ile erkek bireye ait sperm hücrenin dış ortamda döllenmesi olayına İn Vitro Fertilizasyon adı verilir.
♦In Vitro Fertilizasyon Uygulamasının Basamakları:
1. Anne adayından daha fazla yumurta elde etmek için bazı ilaçlar verilir. Anne adayının hormon seviyeleri kontrol edilir.
2. Dişi bireyin yumurtalıklarındaki folikül keselerinde meydana gelen yumurta hücresi, mikro enjektör yardımıyla alınır.
3. Baba adayından alınan spermler ve yumurtalar birleşmek için hazırlanır.
4. Döllenmenin gerçekleşebilmesi için uygun ortam koşullarının sağlanması gerekir.
5. Döllenmede meydana geldikten sonra, zigot dış ortamda bölünme sürecine başlamaktadır. 3-5 gün sonrasında oluşan embriyo, dişi bireyin rahmine yerleştirilir.
Şekil: In vitro fertilizasyon (IVF) da izlenen yollar
- Eğer döllenme sperm sayısının azlığı gibi çeşitli bazı nedenlerden dolayı doğal yolla gerçekleşemiyorsa kısırlık meydana gelebilir.
- Böyle durumlarda erkekten alınan spermler ile kadından alınan yumurtalar, uygun dış ortamda bir araya getirilerek döllenme sağlanabilir.
DIŞ GEBELİK
♦Sağlıklı bir gebeliğin oluşumunda döllenmiş yumurta uterus (rahim) içerisinde endometriyum tabakasına tutunarak buraya yerleşir ve gelişimine başlar.
♦Ancak bazen döllenmiş yumurtanın (embriyo) rahim dışında herhangi bir yere tutunması (yumurta kanalına (fallop tüpüne), yumurtalıklara (ovaryumlara) ya da karın boşluğuna), DIŞ GEBELİK (EKTOPİK GEBELİK) olarak adlandırılır.
♦Dış gebelik normal ve sağlıklı bir gebelik olmadığından anne sağlığı üzerinde hayati riskler oluşturur.
♦Bu şekilde gelişen bir gebeliğin devam etmesi mümkün değildir ve mümkün olan en kısa sürede sonlandırılması gerekir.
♦Nadir görülen bir durum olan dış gebelik her 50 gebelikten yalnızca bir tanesinde görülür.
Üreme Sisteminin Sağlıklı Yapısının Korunması İçin Yapılması Gerekenler
1- Sağlıklı ve dengeli beslenme ile alkol ve sigaradan uzak durmak çok önemlidir.
2- Kadınların düzenli olarak jinekolojik muayeneden geçmesi, özellikle geç belirti veren hastalıkların erken tanı ve tedavisi açısından son derece önemlidir.
3- İdrar yapma ihtiyacı olduğunda ertelenmemelidir.
4- Kürtajdan kaçınılmalı, kürtajın sonraki gebelikleri ve anne sağlığını olumsuz etkileyebileceği unutulmamalıdır.
5- Birinci derece akrabasında prostat kanseri olan erkeklerin 40, diğer erkeklerin 50 yaşından itibaren yılda bir kez üroloji uzmanına giderek kontrolden geçmesi erken teşhis için önemlidir.
6- Mantar ve bakteriler, nemli ve sıcak ortamlarda daha kolay ürediklerinden genital bölgenin kuru kalmasına özen gösterilmelidir. Bunun için iç çamaşırlar günlük değiştirilmeli, pamuklu iç çamaşırlar tercih edilmeli ve dar çamaşırlar kullanmaktan kaçınılmalıdır.
7- Menstruasyon döneminde hijyenik pedler / tamponlar kullanılmalı ve bunlar gün içerisinde sık sık değiştirilmelidir.
8- Genital bölgenin düzenli temizliğine ve kişisel hijyene dikkat edilmeli, ortak kullanılan tuvaletlerde hijyen kurallarına uygun hareket edilmelidir.
9- Cinsel yolla bulaşan hastalıklar hakkında bilgi sahibi olunmalı ve gerekli tedbirler alınmalıdır.
10- Sigara içen kadınlarda gebe kalamama, düşük, erken doğum, gelişme geriliği gibi sorunlarla nispeten sık karşılaşılır ve günlük sigara sayısı arttıkça bu gibi sorunların ortaya çıkma olasılığı artar.
ÜREME SİSTEMİNDE GÖRÜLEN BAZI HASTALIKLAR
Bakteriyel ve viral bazı hastalıklar cinsel yolla bulaşmaktadır.
AIDS, HIV virüsünün neden olduğu bir hastalıktır.
Frengi ve bel soğukluğu, bakterilerin neden olduğu hastalıklardır. Yaralara ve çıbanlara neden olur.
Rahim ağzı kanserine, HPV virüsü neden olmaktadır. HPV virüsü bazen siğillere neden olur. Bazen de kansere neden olabilir.
Hepatit, viral bir hastalıktır. Kuluçka dönemini karaciğerde geçirir ve SİROZA da neden olabilmektedir.
KONU TARAMA
SORU 1.
İnsanlarda;
I. Ovulasyonun gerçekleşmesi,
II. Testosteron salgılanması,
III. Menstruasyonun başlaması,
IV. Süt bezlerinin uyarılması
olaylarından hangileri lüteinleştirici hormonun (LH) salgılanması sonucunda gerçekleşir ?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) II ve IV E) III ve IV
Cevap: B
I. Sperm ve yumurta oluştuktan sonra hücre bölünmesi geçirmezler.
II. Mayoz diploit (2n) hücrelerden haploit (n) hücreler oluşturur.
III. Farelerde haploit evreler tek hücreli, diploit evreler ise çok hücrelidir.
SORU 2. Şekilde, insanda dişi üreme sisteminin bazı kısımları numaralarla gösterilmiştir.
Normal menstruasyon döngüsünde önce dokusu kalınlaşan, kılcal damarları genişleyen, kan miktarı ve mukus salgısı artan, döllenme gerçekleşmediğinde ise kalınlaşmış dokusu parçalanarak dışarı atılan yapı aşağıdakilerden hangisidir ?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Cevap: C
Normal menstruasyon döngüsünde östrojen ve progesteron hormonlarının etkisi ile önce dokusu kalınlaşan, kılcal damarları genişleyen, kan miktarı ve mukus salgısı artan, döllenme gerçekleşmediğinde ise kalınlaşmış dokusu parçalanarak dışarı atılan yapı III numara ile gösterilen döl yatağıdır.
SORU 3. İnsanda dişi bireyde menstrual döngü sırasında kandaki östrojen ve progesteron seviyesinin değişimi aşağıdaki grafiklerin hangisinde doğru verilmiştir?
Cevap: B
Menstrual döngününün 14. gününe kadar östrojen yüksektir.
14. günden sonra korpus luteumdan bol Progesteron salındığı için Progesteron düzeyi artar.
SORU 4. Mayoz bölünme ile gerçekleşen Spermatogenez olayında DNA’nın eşlenmesi hangi aşamada gerçekleşir?
A) Spermatogonyumdan birincil spermatosit oluşumu
B) Primer spermatositten sekonder spermatosit oluşumu
C) Sekonder spermatositten spermatit oluşumu
D) Spermatitlerin spermlere dönüşümü
E) Spermatitlerin olgunlaşması
Cevap: A
Spermatogonyumdan birincil spermatosit oluşumu sürecinin başında DNA eşlenir.
SORU 5. İnsanda, spermatogenezin aşamaları aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Cevap: A
Spermatogonyumdan (2n) mitozla birincil spermatosit (2n) üretilir.
Bunlardan da mayoz I ile 2 tane ikincil spermatosit (n) oluşur.
Mayoz II ile de her birinden ikişer tane Spermatit (n) oluşur.
SORU 6. Aşağıda, bir farenin eşeyli yaşam döngüsü şematize edilmiştir.
Buna göre,
I. Gametler oluştuktan sonra döllenme olayına kadar hiçbir hücre bölünmesi geçirmez.
II. Mayoz, gametlerdeki kromozom takımı sayısının yarıya indirgenmesini sağlar.
III. Farede hem haploit hem de diploit evreler çok hücreli olabilir.
ifadelerinden hangileri doğrudur ?
A) Yalnız II B) I ve II C)I ve III D) II ve III E) I, II ve III
Cevap: B
I – Gametlerin (sperm ve yumurta) bölünme yetenekleri yoktur. Oluştuktan sonra döllenme olayına kadar hiçbir hücre bölünmesi geçirmez. I. öncül doğrudur.
II – Mayoz, gametlerdeki kromozom takımı sayısının yarıya indirgenmesini sağlar. II. öncül de doğrudur.
III – Farede haploit evreler tek hücrelidir. III. öncül yanlıştır.
SORU 7. Aşağıda verilenlerden hangisi, insanda erkek üreme organlarının bölümlerinde spermin üretiminden vücuttan atılışına kadar izlediği yolu doğru ifade eder ?
A) Seminifer tüpçükler – Epididimis – Vasdeferens – Üretra
B) Seminifer tüpçükler – Vasdeferens – Epididimis – Üretra
C) Epididimis – Vasdeferens – Seminifer tüpçükler – Üretra
D) Epididimis – Seminifer tüpçükler – Vasdeferens
E) Prostat – Seminifer tüpçükler – Epididimis – Vasdeferens
Cevap: A
Seminifer Tüpçükleri – Epididimis – Vasdeferens – Üretra
SORU 8. Aşağıdaki hormonlardan hangisi yumurtalıkta oluşan korpus luteumdan salgılanır?
A) Prolaktin B) Progesteron C) LH D) FSH E) Testosteron
Cevap: B
Korpus luteum, hormon salgılayan bez özelliği taşır ve çok miktarda progesteron, daha az miktarda da östrojen hormonu salgılar.
SORU 9. İnsan üreme sisteminde, kural olarak yumurtanın döllendiği yer aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yumurtalıklar B) Fallop tüpü C) Rahim içi D) Rahim duvarı E) Vajina
Cevap: B
İnsan üreme sisteminde, kural olarak yumurta Fallop tüpünde (yumurta kanalı=döllenme borusu) döllenir.
SORU 10. İnsanda üreme sistemiyle ilgili çeşitli bezlerden salgılanan hormonlar ve bu hormonların uyardığı bezler aşağıdaki gibi gösterilmiştir:
Hipotalamus → X → hipofizin ön lobu → Y → testisler → Z
Buna göre; X , Y ve Z hormonları aşağıdakilerden hangisi olabilir?
Cevap: B
Hipotalamus, GnRH salgılar hipofizin ön lobunu uyarır, LH salgılanır.
LH testisleri uyararak Leydig hücrelerinden progesteron hormonu üretilir.
SORU 11. İnsandaki üreme hücrelerinden olan sperm ve yumurta için aşağıdakilerden hangisi ortak değildir?
A) Mayoz bölünme sonucu oluşma
B) Haploit (n) kromozomlu olma
C) Döllenme olayına katılma
D) Bir adet gonozom taşıma
E) Aktif hareket etme yeteneğine sahip olma
Cevap: E
Aktif hareket etme yeteneğine sahip olma spermin özelliğidir. Yumurta hareketsizdir.
SORU 12. İnsanda dişi bireyde normal bir menstrual döngü sırasında, X hormonunun kandaki miktarının değişimi aşağıdaki grafikte verilmiştir.
Buna göre X hormonu aşağıdakilerden hangisidir?
A) LTH B) FSH C) LH D) Progesteron E) Östrojen
Cevap: C
14. günde Ovulasyon gerçekleşir. Hormonu ise LH ’ dır.
SORU 13. Dişi ve erkek memelide, aşağıda verilen hormon çiftlerinden hangisi ortak olarak üreme organlarını etkiler?
A) FSH, Oksitosin B) FSH, LTH C) LH, FSH D) Oksitosin, LTH E) LH, LTH
Cevap: C
LH, erkeklerde testosteron salgılatır, dişilerde ise ovulasyonu sağlar.
FSH dişilerde oogenezi, erkeklerde spermatogenezi başlatır.
SORU 14. Aşağıda verilenlerden hangisi dişi üreme sistemine ait olan döl yatağının görevlerinden biri değildir?
A) Embriyonun tutunup yerleştiği yerdir.
B) Normalde portakal büyüklüğünde olup, gebelikte yüzlerce kat büyür.
C) Yapısındaki bol miktarda kılcal kan damarı embriyoyu besler.
D) Yumurta ve spermin döllendiği yerdir.
E) Hamilelik boyunca bebeği dış etkilere karşı korur.
Cevap: D
Döllenme döl yatağında değil, Fallop tüpünde gerçekleşir.
SORU 15. Menstrual döngü sırasında yumurtanın oluşmasından serbest kalmasına kadar geçen evreler şu şekildedir;
I. Korpus luteum evresi
II. Menstruasyon evresi
III. Ovulasyon evresi
IV. Folikül evresi
Buna göre bu evrelerin gerçekleşme sırası aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
A) IV-III-II-I B) IV-III-I-II C) III-IV-I-II D) III-I-II-IV E) I-II-III-IV
Cevap: B
Sırası ile;
IV. Folikül evresi
III. Ovulasyon evresi
I. Korpus luteum evresi
II. Menstruasyon evresi
SORU 16. Memelilerde oositler mayoz bölünmenin aşağıdaki evrelerinden hangisine geldiğinde döllenmek için birkaç gün bekleyebilir?
A) Metafaz I B) Anafaz I C) Telofaz I D) Sitokinez II E) Metafaz II
Cevap: E
İkincil oosit, mayoz II Metafaz evresinde beklerken ovulasyon gerçekleşir, folikülden dışarı atılır.
Fallop tüpüne alınır.
Fallop tüpünde bir spermle döllenirse II. Mayoz bölünme tamamlanır.
SORU 17. İnsanda erkek üreme sistemi ile ilgili ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Testisler skrotum adı verilen bir çift kese içindedir.
B) Spermlerin canlılığını koruması için testisler vücut dışında daha düşük bir sıcaklıkta tutulur.
C) Sperm ve idrarın atıldığı kanal üretradır.
D) Erkek üreme sisteminin ana hormonu progesterondur.
E) Penis, idrar kanalı etrafında kan damarları ile kuşatılmış süngerimsi dokudan oluşur.
Cevap: D
Erkek üreme sisteminin ana hormonu Progesteron değil, testosterondur.
SORU 18. Aşağıda verilen olaylar incelendiğinde X hormonu için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) LH ’ tır.
B) LTH ’ tır.
C) FSH ’ tır.
D) Progesterondur.
E) Testosterondur.
Cevap: C
Hem erkeklerde spermatogenezi, dişilerde oogenezi sağlayan hormon FSH ’dır.
SORU 19. Aşağıda verilen şekilde erkek üreme sisteminin hormonal kontrolü gösterilmektedir.
Buna göre X ve Y hormonları aşağıdakilerden hangisinde gösterilmiştir?
Cevap: A
Spermatogenezi sağlayan FSH (X), Testosteron salgılatan ise LH (Y) ’dır.
SORU 20. Aşağıda kadın üreme sisteminin bir bölümü numaralarla gösterilmiştir.
Numaralarla gösterilen yumurtalık, Fallop tüpü ve rahim aşağıdakilerden hangisinde doğru eşleştirilmiştir.
Cevap: C
Yumurtalık (II), Fallop tüpü (I) , Rahim (III) numara ile eşleştirilmiştir.
SORU 21. Yeni doğmuş bir kız çocuğunun yumurtalıklarında bulunan hücreler, ergenlik dönemine kadar oogenezin aşağıda verilen evrelerinin hangisinde bulunur?
A) Birincil oosit B) İkincil oosit C) Ovum D) Ootit E) Oogonyum
Cevap: A
Yumurtalık ana hücresi mitozla çoğalarak oogoniumları meydana getirir.
Oogonyumların bir kısmı mitozla bölünürken bir kısmı da büyüyerek birincil oositleri oluşturur. Birincil oositler doğuma yakın mayoz I profaz evresinde durmuştur.
Doğumdan sonra tüm birincil oosit, I. Mayozun profaz evresinde dinlenme evresine girerler. Bu evrede ergenliğe kadar kalırlar.
SORU 22. İnsanlarda spermlerin üretildiği ve olgunlaşıp hareket yeteneği kazandıkları bölüm aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
Cevap: C
İnsanlarda spermlerin üretildiği yer Seminifer Tüpçükleri, hareket yeteneği kazandıkları bölüm ise epididimis dir.
SORU 23. Aşağıdakilerden hangisi erkek üreme sistemindeki yardımcı bezlerin görevlerinden değildir?
A) Spermin beslenmesini sağlayan sıvı salgılamak
B) Asidik ortamı nötrleştiren sıvı salgılamak
C) Spermle birlikte “semen” adı verilen sıvıyı salgılamak
D) Seminifer tüplerde sperm oluşumunu sağlamak
E) Spermlerin hareket edebileceği sıvıyı salgılamak
Cevap: D
Seminifer tüplerde sperm oluşumunu sağlamak FSH hormonunun işlevidir.
SORU 24. Memelilerde embriyonal gelişimini tamamlamış olan bir erkeğin ürogenital sisteminde, aşağıdaki yapılardan hangisi bulunmaz?
A) Vas deferens B) Üreter C) Seminifer tüpler D) Fallop tüpü E) Henle kulpu
Cevap: E
Ürogenital sistem, üreme ve boşaltım organlarının birlikte oluşturdukları sistemdir.
Vas deferens ve Seminifer tüpler erkek üreme sisteminde, Üreter ve Henle kulpu erkek ve dişi boşaltım sisteminde bulunur.
Fallop tüpü sadece dişi üreme sisteminde bulunan döllenme borusudur. Erkek üreme sisteminde bulunmaz.
SORU 25. Diploit (2n) bir canlıda,
I. Sperm ana hücresindeki,
II. Zigot hücresindeki,
III. Yumurta hücresindeki
kromozom sayılarından hangileri, vücut hücresindeki kromozom sayısına eşittir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I ve III
Cevap: D
Sperm ana hücresindeki ve Zigot hücresi 2n, vücut hücreleri de 2n’dir.
Yumurta hücresi mayoz ürünüdür ve haploittir (n)
SORU 26. Normal bir insanın Menstruasyon döngüsü içinde, korpus luteumun bozulmasından sonra, ilk olarak ortaya çıkan durum aşağıdakilerden hangisidir?
A) Uterus iç çeperinin kalınlaşması
B) Ovulasyonun gerçekleşmesi
C) Kandaki Progesteron miktarının azalması
D) Kandaki östrojen miktarının artması
E) Plasentanın oluşumu
Cevap: C
Korpus luteum yumurtalıktan bol miktarda Progesteron salgılanmasına sebep olur.
Bozulması ile ilk olarak progesteron miktarında azalma olacaktır.
SORU 27. İnsanda lüteinleştirici hormon (LH) miktarının, kanda en yüksek değere ulaşması sonucunda, normal bir erkek bireyde gerçekleşen olaylar, aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Cevap: B
LH, dişilerde Ovulasyonu sağlar.
Erkeklerde testosteron salgılanmasını uyarır.
SORU 28. İnsanlarda, sağlıklı bir dii bireyin normal Menstruasyon döngüsü,
I. Hipotalamus
II. Hipofiz
III. Ovaryum
IV. Plasenta
yapılarından hangilerinin salgıladığı hormonlarla düzenlenir?
A) I ve II B) II ve IV C) I, II ve III D) I, III ve IV E) II, III ve IV
Cevap: C
Hipotalamus GnRH ile hipofiz çalışmasını kontrol eder.
Hipofiz salgıladığı hormonlarla ovaryumu kontrol eder.
Plasenta hamilelik durumunda oluşur ve hormon salgılar.
Menstruasyon döngüsünde görevi yoktur.
SORU 29. Sperm hücrelerinin üretilip erkek üreme sisteminin dışına çıkartılması sürecinde aşağıdaki yapılardan hangisi görev almaz?
A) Prostat Bezi B) Üretra C) Üreter D) Epididimis E) Testis
Cevap: C
Açıklama:
A) Prostat Bezi. GÖREV ALIR. (Sperm ve idrarın birbirine karışmasını engeller.)
B) Üretra. GÖREV ALIR. (Spermlerin dışarı atılmasını sağlar.)
C) Üreter. GÖREV ALMAZ. (Boşaltım sisteminde görevlidir . Böbreklerde üretilen idrarın mesaneye getirilmesini sağlar.)
D) Epididimis. GÖREV ALIR. (Spermlere hareket ve döllenme yeteneği kazandırır.)
E) Testis. GÖREV ALIR. (Spermler üretilir.)
30) Mayoz bölünmeler ile üreme ana hücrelerinden n kromozomlu gametlerin oluşturulmasına Gametogenez denir. Gametogenez dişilerde oogenez, erkeklerde Spermatogenez olarak gerçekleşir.
Oogenez ve Spermatogenez için,
I. Oluşan gametlerin yapısı
II. Oluşan gamet sayısı
III. Oluşan gametlerin kromozom takım sayısı
verilenlerden hangisi ortaktır?
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III
Cevap: B
Açıklama:
I. Oluşan gametlerin yapısı. ORTAK DEĞİL.
Yumurta ; Büyük – çok sitoplazmalı – besin depolar – hareketsizdir – sentrozom bulunmaz – ER bulunmaz . vs.
Sperm ; Küçük – az sitoplazmalı – besin depolamaz – hareketlidir – sentrozom bulunur – Golgi bulunmaz . vs.
II. Oluşan gamet sayısı. ORTAK DEĞİL.
Yumurta ; Oogenez sonucu aktif bir yumurta oluşur.
Sperm ; Spermatogenez sonucu dört sperm oluşur.
III. Oluşan gametlerin kromozom takım sayısı. ORTAKTIR.
Yumurta ; n = 23 kromozom
Sperm ; n = 23 kromozom
31) Aşağıdaki hormonlardan hangisi hipofiz bezinin ön lobundan salgılanarak spermatogenezin gerçekleşmesini sağlar?
A) Testosteron B) GnRH C) FSH D) LH E) İnhibin Hormonu
Cevap: C
Açıklama:
A) Testosteron : HİPOZİN ÖN LOBUNDAN SALGILANMAZ.
(Testislerde bulunan Leydig hücrelerinden salgılanır. Spermlerin olgunlaştırılmasını ve ikincil eşey karakterlerinin oluşturulmasını sağlar. Negatif geri bildirim ile FSH, LH ve GnRH salgılarını azaltır.)
B) GnRH : HİPOZİN ÖN LOBUNDAN SALGILANMAZ.
(Hipotalamus tarafından salgılanarak hipofiz bezinin ön lobundan FSH ve LH salgılanmasını sağlar.)
C) FSH : HİPOZİN ÖN LOBUNDAN SALGILANIR.
(Hipofiz bezinin ön lobundan salgılanır. Seminifer tüpçüklerini uyararak SPERMATOGENEZİ BAŞLATIR.)
D) LH : HİPOZİN ÖN LOBUNDAN SALGILANIR.
(Hipofiz bezinin ön lobundan salgılanır. Leydig hücrelerini uyararak testosteron hormonu salgılatır.)
E) İnhibin Hormonu : HİPOZİN ÖN LOBUNDAN SALGILANMAZ.
(Testis içerisindeki Sertoli hücreleri tarafından salgılanarak FSH hormonunun salgılanmasına engel olur.)(Negatif geri bildirim)
32)
I. Spermatitlerin sperm haline gelmesini sağlamak.
II. Sperm ile yumurta hücrenin döllenmesini sağlamak.
III. İkincil eşey karakterlerinin oluşmasını sağlamak.
Yukarıda verilenlerden hangisi testosteron hormonunun görevidir?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D) I ve III E) I, II ve III
Cevap: D
Açıklama:
I. Spermatitlerin sperm haline gelmesini sağlamak. GÖREVİDİR.
II. Sperm ile yumurta hücrenin döllenmesini sağlamak. GÖREVİ DEĞİLDİR. ( Çünkü; döllenme hormonal bir olay DEĞİLDİR.)
III. İkincil eşey karakterlerinin oluşmasını sağlamak. GÖREVİDİR.
33) Aşağıdakilerden hangisi dişi üreme sisteminin yapısında bulunan bölgelerden biri değildir?
A) Fallopi tüpü B) Ovaryum C) Üretra D) Vajina E) Rahim
Cevap: C
♦Erkeklerde hem sperm hem de idrar aynı kanaldan yani ÜRETRA dan dışarı atılır.
♦Kadınlarda ise yumurtanın dışarı atıldığı kanal ile idrarın dışarı atıldığı kana aynı değildir .Yani kadınlarda ÜRETRA dan sadece idrar dışarı atılır. Dolayısıyla da ÜRETRA kadınlarda sadece boşaltım sisteminin bir parçasıdır, üreme sisteminin bir parçası değildir.
34)
I. Mayoz bölünme ile gametleri üretmek.
II. Endokrin bez olarak görev yapmak.
III. Embriyonun gelişmesini sağlamak.
Yukarıda verilenlerden hangileri dişi üreme sisteminin görevleridir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III
Cevap: E
Açıklama:
I. Mayoz bölünme ile gametleri üretmek. GÖREVİDİR.
II. Endokrin bez olarak görev yapmak. GÖREVİDİR. ( Hormon salgılaması da yapar.)
III. Embriyonun gelişmesini sağlamak. GÖREVİDİR.
35) Oogenez oluşumu ile ilgili verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) Fetüs halindeyken başlar, menopoza kadar devam eder.
B) Döllenme özelliğinde 1 tane yumurta hücresi üretilir.
C) Mayoz bölünmesini tamamlayan yumurta hücresi ovulasyon ile yumurta kanalına atılır.
D) Döllenme, yumurta hücresi Metafaz II evresindeyken gerçekleşir.
E) Kutup hücreleri eriyerek kaybolur.
Cevap: C
Açıklama:
A) Fetüs halindeyken başlar, menopoza kadar devam eder. DOĞRU.
B) Döllenme özelliğinde 1 tane yumurta hücresi üretilir. DOĞRU.
C) Mayoz bölünmesini tamamlayan yumurta hücresi ovulasyon ile yumurta kanalına atılır. YANLIŞ.
♦OVULASYON ( yumurtlama ) olayı yumurta hücresinin, mayoz bölünmesini tamamlamadan METAFAZ – II evresindeyken gerçekleşir.
♦Döllenme, yumurta hücresi Metafaz II evresindeyken gerçekleşir.
D) Döllenme, yumurta hücresi Metafaz II evresindeyken gerçekleşir. DOĞRU. ( Sadece Metafaz – II evresindeyken çekirdek kaynaşması meydana gelmez.)
E) Kutup hücreleri eriyerek kaybolur. DOĞRU.
36) Kanındaki östrojen düzeyi yüksek olan sağlıklı bir kadının menstrual döngüsü,
I. Folikül evresi
II. Ovulasyon evresi
III. Korpus luteum evresi
verilen evrelerden hangisinde olabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I ve III
Cevap: E
Açıklama:
Östrojen düzeyi kadınlarda iki evrede YÜKSEKTİR . Bunlar evrelerden;
Birincisi: FOLİKÜL EVRESİDİR.
İkincisi: KORPUS LUTEUM EVRESİDİR.
Buna göre:
I. Folikül evresi. ÖSTROJEN DÜZEYİ YÜKSEKTİR.
II. Ovulasyon evresi. Östrojen Düzeyi Düşüktür.
III. Korpus luteum evresi. ÖSTROJEN DÜZEYİ YÜKSEKTİR.
37) Aşağıdaki hormonlardan hangisi gebe olmayan bir kadının menstrual döngüsünü düzenlemek amacı ile salgılanmaz?
A) Progesteron B) Östrojen C) GnRH D) Oksitosin E) FSH
Cevap: D
Açıklama:
A) Progesteron : SALGILANIR. ( Korpus Luteum evresinde görevli bir hormondur. )
B) Östrojen : SALGILANIR. ( Hem Folikül evresinde hem de Korpus Luteum evresinde görevli bir hormondur. )
C) GnRH : SALGILANIR. ( FSH ve LH hormonlarının üretimini sağlayan salgılatıcı bir hormondur. FSH ve LH ‘ de menstrual döngüde görevli hormonlar olduğuna göre , GnRH hormonu da menstrual döngüde görevli bir hormondur. )
D) Oksitosin : SALGILANMAZ. (Menstrual evresini düzenlemek için GEBE OLMAYAN bir kadında salgılanan bir hormon değildir . Oksitosin gebe kadınlarda , gebeliğin tamamlanması için gerekli bir hormondur. Rahim kaslarını uyararak normal bir doğumun başlamasını sağlar.)
E) FSH : SALGILANIR. ( Folikül evresinde görevli bir hormondur. )
38) Aşağıdaki olaylardan hangisi korpus luteum evresinde gerçekleşmez?
A) FSH etkisi ile folikülden östrojen salgılanması
B) Korpus luteumun oluşması
C) Progesteron hormonunun salgılanması
D) Endometriyumun gelişme göstermesi
E) LH hormonu etkisi ile korpus luteumun bozulmasının engellenmesi
Cevap: A
Açıklama:
A) FSH etkisi ile folikülden östrojen salgılanması. GERÇEKLEŞMEZ. (Çünkü; FSH etkisi ile folikülden östrojen salgılanması durumu “ folikül evresinde “ gerçekleşir. Korpus luteum evresinde gerçekleşmez.)
B) Korpus luteumun oluşması. GERÇEKLEŞİR.
C) Progesteron hormonunun salgılanması. GERÇEKLEŞİR.
D) Endometriyumun gelişme göstermesi. GERÇEKLEŞİR. (Endometriyumun gelişme göstermesi, “folikül evresinde” gerçekleşir. Ayrıca azda olsa “korpus luteum evresinde” de gerçekleşir. Ancak “folikül evresinde” daha çok gerçekleşir.)
E) LH hormonu etkisi ile korpus luteumun bozulmasının engellenmesi. GERÇEKLEŞİR. ( Ancak, bu olayda LH tek başına etkili değildir . Az da olsa LTH hormonu da bu olayda yani ” korpus luteumun bozulmasının engellenmesinde” etkilidir.)
İNSANDA EMBRİYONİK GELİŞİM SÜRECİ
BÜYÜME
- Canlıların yapısını oluşturan hücrelerin sayıca ve hacim olarak artmasına denir.
- Tek hücreli canlılarda büyüme, sitoplazma artışına bağlı olarak gerçekleşen hacim ve kütle artışıyla olur.
- Çok hücreli canlılarda ise büyüme, hücre bölünmesi ve hücre kütlesinin artışı sonucu olur.
- Unutmayalım ki bölünme bir hücrelilerde büyümeyi değil, üremeyi sağlar.
GELİŞME
- Zigottan başlayıp yeni bir bireyin meydana gelmesiyle sonuçlanan olayların hepsine birden gelişme denir.
♦Zigot oluşumundan sonra ana rahmindeki canlıya gelişiminin ilk 8 haftasında (2 ay) EMBRİYO, 8 haftalıktan doğuma kadar geçen sürede ise FETÜS denir.
♦Bu sırada birbirini takip eden evreler görülür.
Bu evreler sırasıyla;
1)Segmentasyon,
2)Blastula,
3)Gastrulasyon,
4)Farklılaşma ve
5)Organogenez.
olarak adlandırılmaktadır.
1- SEGMENTASYON EVRESİ:
♦Zigot oluşumundan sonra başlayan çok hızlı mitoz bölünmelere ”SEGMENTASYON” denir.
♦Segmentasyon, yumurta kanalı (fallop tüpünde =döllenme borusunda) içerisinde oluşan zigotun geçirmiş olduğu ilk mitoz bölünmelerdir.
♦Segmentasyon sırasında büyüme (kütle artışı) olmaz ve toplam hacim değişmez.
UNUTMA !!!
Segmentasyon, zigotun mitoz hücre bölünmeleri ile çoğalmasıdır.
Farklılaşma, hücre göçü gözlenmez.
Segmentasyon Sırasında;
♦Segmentasyon sonucu oluşan her bir hücreye blastomer adı verilir.
♦Zigotun ilk bölünmesiyle 2 blastomerli yapı oluşur. Oluşan her bir blastomer tekrar ikiye bölünerek ikinin katları (geometrik dizi) şeklinde 4-8-16-32… blastomerden oluşmuş hücre topluluğunu meydana getirir.
♦Birbiriyle aynı büyüklük ve genetik özelliklere sahip blastomerlerin oluşturduğu dut görünümündeki bu hücre topluluğuna morula denir.
♦Segmentasyon evresinde hücre sayısı artarken hücrelerin büyüklükleri azalır ve evrenin sonunda duta benzeyen görünümde 16-64 hücreli morula isimli yapı oluşur.
♦Morulanın oluşmasına kadar geçen süreç henüz yumurta kanalında gerçekleştiğinden embriyo anneden besin alamamaktadır.
♦Bu nedenle morulanın hacmi zigottan büyük değildir.
♦Morula evresinde embriyo, çok sayıda hücreden oluşmasına rağmen blastomerlerdeki toplam madde miktarı zigottakinden daha azdır.
♦Çünkü zigot büyümeden bölünür ve yapısında bulunan vitellüs (besin maddesi) hücre bölünmeleri sırasında enerji sağlamak için harcanır.
♦Embriyonun kütlesi, döl yatağına tutunduktan sonra artmaya başlar.
ÖNEMLİ / UNUTMA
♦Zigotun sitoplazması özel bir sitoplazmadır.( Besleyiciliği çok daha fazladır.)
♦Segmentasyon sonucu oluşan her bir blastomer zigotun sitoplazmasının belirli bir kısmına sahiptir.
♦Bu özel sitoplazma embriyonik gelişimin ilerleyen süreçlerinde genetik yapıyı da kontrol ederek farklı genlerin oluşmasında rol oynayacaktır.
♦Böylece farklı dokuların ve organların oluşmasında etkili olacaktır.
♦Zigot ve morula büyüklük olarak yaklaşık aynıdır.
♦Moruladaki hücre sayısının fazla olması zigottan daha ağır olduğu anlamına gelmez.
2- BLASTULA EVRESİ:
♦Segmentasyonda ki Morula evresinden sonra BLASTULA EVRESİ başlar.
♦Morulanın orta kısmındaki hücrelerin kenarlara doğru göç̧ etmesi ile orta kısmı boş olan BLASTULA (BALASTOSİST) yapısı oluşur.
♦Bu boşlukta bulunan sıvıya BLASTOSÖL (BLASTULA BOŞLUĞU) adı verilir.
♦Birinci karın boşluğu adı da verilen blastula boşluğu geçici bir boşluktur.
♦Daha sonraki gelişme evrelerinde bu boşluk kaybolur.
♦Blastula evresindeki hücrelerin her biri çevreleriyle temas hâlinde oldukları için gaz alış verişini kolayca gerçekleştirir.
♦Balastosist halindeki embriyo, endometriyuma (rahim iç dokusu) ulaşarak tutunmaya başlar.
♦Segmentasyon sırasında hücre farklılaşması gerçekleşmediğinden oluşan her bir blastomer yeni canlıyı oluşturabilecek yetenektedir.
♦Zigotun ilk bölünmelerinde oluşan blastomerler birbirinden ayrılarak segmentasyonlarına ayrı ayrı devam ederse çoğul gebelik oluşur.
♦Oluşan yavruların genetik özellikleri aynı olur.
Örnek: Tek yumurta ikizleri
♦Embriyo, blastula evresinde döl yatağına tutunmaya hazır hâldedir.
♦Döl yatağına ulaşan yeterince gelişmiş zigot, blastosite dönüşmeye başlar.
♦Blastosit hâlindeki hücre kümelerinden alınan her hücreye embriyonal kök hücre adı verilir.
♦Gerektiğinde bu hücreler hücre kültüründe çoğaltılarak bilimsel araştırmalarda kullanılır.
3- GASTRULASYON EVRESİ ( Hücre Göçü ):
♦Blastula oluştuktan bir süre sonra embriyonun alt bölümündeki hücreler, blastula boşluğuna doğru bir girinti oluşturur.
♦Hücre göçüyle oluşan girinti, üstteki hücre tabakasıyla birleşene kadar devam eder.
♦Bu evreye Gastrulasyon , bu evredeki embriyoya da gastrula adı verilir.
♦Gastrulasyonun başlaması ile blastosöl boşluğu ortadan kalkarak bütün gelişme boyunca kalıcı olan gastrula boşluğu (ilk sindirim boşluğu= ilk bağırsak boşluğu) meydana gelir.
♦Gastrula boşluğunun dışa açılan kısmına da blastopor denir.
♦Gastrula boşluğu gelişmenin daha sonraki evrelerinde sindirim kanalı hâline gelir.
♦İlk sindirim boşluğuna ARKENTERON denir.
♦Blastopor, bazı ilkel canlılarda ağıza, gelişmiş canlılarda (mesela insanda) ise anüse dönüşür.
♦GASTRULA ile birlikte insanda ve farklı üç hücre tabakasında meydana gelen insan embriyosu oluşur.
♦Gastrulanın iç kısımda kalan hücre tabakası endoderm,
♦Gastrulanın dışta kalan hücre tabakasına ise ektoderm adı verilir.
♦Gastrula evresinin başlangıcında blastula yüzeyinden ayrılan hücrelerin bir kısmı girintinin her iki yanında Mezenş̧im adı verilen hücreleri oluşturmaya başlar.
♦Mezenşim hücreleri endoderm ve ektoderm arasında çoğalarak mezodermi oluşturur.
♦Mezenş̧im hücreleri daha sonra mezoderm tabakasını oluşturur.
♦Mezenş̧im hücreleri embriyonik kök hücreleridir.
♦Mezodermin içinde bulunan sıvıya SOLOM sıvısı denir.
♦Farklılaşma olayı gastrulada başlar.
♦Gastruladan önceki embriyoların yapısındaki blastomerlerin her biri yeni bir insana dönüşebilme yeteneğine sahipken gastruladan itibaren hücrelerin her birinin yeni bir insanı oluşturma yeteneği yoktur.
NOT !!!
Sünger ve sölenterlerde mezoderm tabakası bulunmaz.
Bir çok sistem mezoderm tabakasından köken aldığı için bu canlı grupları basit yapıdadır.
- Blastula halindeki embriyo endometriyuma (rahim duvarına) tutunur.
- Blastulanın yapısındaki hücrelerden HCG (Human chorionic gonadotropin) salgılanır.
- HCG hormon korpus luteumun bozulmasını engelleyerek gebeliğin devam etmesini sağlar.
HCG (HCG =Human Chorionic Gonadotropin) Hormonu nedir?
- Gebe kalındığını müjdeleyen hormon olarak da bilinir.
- Gebelik testi, bu hormonun kanda veya idrarda tespit edilmesi ile kesinlik kazanır.
- HCG hormonu, yeni döllenmiş yumurtayı çevreleyen ve daha sonra plasentaya dönüşecek olan hücreler tarafından salgılanır.
Şema : İnsanda Embriyonik Gelişim
4- Farklılaşma ve 5- Organogenez:
♦Gastrula safhasında üç embriyonik tabakanın oluşması FARKLILAŞMA ,meydana gelen üç embriyonik tabakadan (ektoderm, endoderm ve mezoderm) organların gelişmesine ORGANOGENEZ adı verilir.
♦Histogenez (doku oluşumu) ve organogenez (organ oluşumu) gebeliğin ilk üç ayında gerçekleşir.
Farklılaşma Ve Organogenezi Etkileyen Faktörler Olaylar:
1)Hücre tabakalarının katlanması
2)Hücre tabakalarının yarılarak ayrılması
3)Hücrelerin yoğun olarak kümeleşmesi
4)Programlanmış hücre ölümleri.
♦Omurgalı embriyolarında ilk oluşan organ notokord’dur.
♦NOTOKORD: SİNİR SİSTEMİ. Sırtta omurganın içindeki omuriliği oluşturacak sinir teli olarak da tanımlana bilir.
EMBRİYONİK GELİŞİM:
- İnsanda gebelik 38-40 hafta sürer.
- Hamileliğin 2. ayından sonra embriyo FETÜS olarak adlandırılır. Bu döneme FETAL EVRE denir.
- Embriyonik gelişim sürecinde ilk olarak sinir sistemi daha sonra ise dolasım sistemi oluşur.
- Döllenmeden 4-5 hafta sonra plasenta oluşur. İlk 1 ay sonra “ göbek kordonu “ oluşur. Amniyon oluşur.
- İlk üç aylık dönem embriyonik gelişimin en hızlı olduğu dönemdir.( Çünkü farklılaşmaların ve organ oluşumlarının başladığı evredir.)
Embriyonun Anne Karnındaki Beslenmesi:
♦Anne ile bebek arasındaki her türlü madde alışverişi plasenta (son, eş) adlı organ aracılığıyla gerçekleşir.
♦Plasentanın bir bölümü endometriyuma yerleşmiş diğer ucu ise göbek kordonuna bağlıdır. Göbek kordonu da fetüs ile plasenta arasında madde alışverişi görevini üstlenmiştir.
Plasentanın Görevleri:
1)Embriyoyu uterusa bağlar.
2)Anne ile embriyo arasında madde alışverişini sağlar.
3)Fetüs için beslenme, solunum ve boşaltım organı olarak görev yapar.
4)Endokrin bez gibi hormon salgılar. (östrojen ve progesteron)
Plasenta:
- Bol miktarda kılcal kan damarı bulunduran madde alışverişini sağlayan yapıdır.
- Rahim iç duvarından meydana gelir.
- Plasentadan ayrılan göbek kordonu Fetüsle anne arasında bir bağlantı sağlayacaktır.
- Ayrıca plasenta östrojen ve progesteron hormonlarını üretir.
Şekil: Plasentanın yapısı
HAFTALARA GÖRE EMBRİYONİK GELİŞİM:
İLK ÜÇAYLIK DÖNEM:
- Segmentasyon sonrasında meydana gelen embriyo uterus duvarına tutunur, beslenmesini buradan sağlar.
- Döllenmeden 4-5 hafta sonra PLASENTA oluşur.
- Embriyonik gelişim bu dönemde olumsuz şartlardan yüksek oranda etkilenir.
- İlk 1 ay sonra göbek kordonu oluşur, amniyon meydana gelir.
- Embriyonik gelişimin en hızlı olduğu dönemdir.
- Embriyonik gelişim olumsuz şartlardan yüksek oranda etkilenir.
- İnsan embriyonik gelişim sürecinin 9.haftasından itibaren fetüs oluşur.
- Fetüsün el ve ayak gibi uzuvları artık ayırt edilebilir haldedir.
Şekil: 9. Haftada Annedeki Hormonal Durumu
12. Hafta :
- Fetüsün yüzü şekillenmeye başlar.
- Göz kapakları kapanır ve 28. haftaya kadar kapalı kalır.
- Fetüs 7-9 cm uzunluğa ve 15 – 20 gram ağırlığa ulaşır.
- Üreme organlarının gelişimi cinsiyetinin belirlenmesini sağlayacak kadar gelişmiştir.
- Emme refleksi ilk defa bu zaman diliminde gözlenir.
16. Hafta:
- Deri oluşmaya başlar.
- Ağırlığı yaklaşık 80-100 grama kadar ulaşır.
- Emme refleksi gelişir.
- Üreme organları cinsiyetini belirleyecek kadar gelişir.
20. Hafta :
- Yaklaşık 230 gram ağırlığına ulaşır.
- Yaklaşık 15 cm boyuna ulaşır.
- Sesleri duymaya baslar.
- Hareketliliği artar.
24. Hafta:
- Fetüsün saçları oluşmaya başlar.
- Akciğerleri gelişir ancak aktif değildir.
- Kalp atışları stetoskop ile duyulabilir.
- Yaklaşık 230 gr ağırlığında ,15 cm boyundadır.
32. Hafta
- Kemikleri oluşmuştur ancak yumuşaktır.
- Nefes alıp verme hareketleri yapabilir.
- Gözlerini açıp kapatabilir, ışığa duyarlıdır.
- Ağırlığı yaklaşık 2 kilogramdır
- Boyu yaklaştık 40 cm’ dir.
40. Hafta
- Gelişimini tamamlar.
- Ağırlığı yaklaşık 3-4 kilogram kadardır.
- Anne karnında baş aşağı pozisyon alır.
9. hafta ve 40. hafta annedeki hormonal değişikliğin karşılaştırılması:
Şekil: EMBRİYONİK GELİŞİM
Hamilelikte Annenin ve Bebeğin Sağlığı
♦Hamilelik sürecinde annenin bulunduğu şartlar; stres durumu, beslenme şekli, yapmış̧ olduğu egzersizler, radyasyona maruz kalma durumu hem embriyoyu hem anneyi etkilemektedir.
♦Ultrason görüntüsü ile hamilelik süreci kontrol edilmelidir. Ultrason ile görüntüleme tekniğinin anneye ve embriyoya bir zararı olmadığından gerekli durumlarda uygulanabilir.
♦Annenin hamilelik süreci boyunca sağlıklı ve dengeli beslenmesi gerekmektedir. Hamilelik surecinden yapılan nefes egzersizleri embriyonun gelişimini olumlu yönde etkileyecektir. Sadece doktor kontrolünde ilaçlar kullanılmalıdır.
♦Hamilelik döneminde ilk üç̧ ay çok önemlidir. Bunun nedeni ise embriyonun gelişim sürecinin çok hızlı meydana gelmesidir.
HAMİLELİĞİN İZLENMESİNİN BEBEĞİN VE ANNENİN SAĞLIĞI AÇISINDAN ÖNEMİ
♦Annenin sağlıklı bir hamilelik geçirmesi ve sağlıklı bir bebek sahibi olması için düzenli olarak bazı kontrollerden geçmesi gerekmektedir.
♦Öncelikle hamile kalınmadan önce bir kadın doğum uzmanına muayene olunması olası sorunlar ve eksikliklere karşı önlem almaya olanak sağlar.
♦Hamilelik süresince ise Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen doğum öncesi yönetim rehberine göre en az dört kez sağlık muayenesine gidilmesi gerekir.
1. Kontrol:
- Hamile kadının ilk kontrol muayenesinde sağlık personeli tarafından öncelikli olarak kişisel bilgiler alınır, akraba evliliği bulunup bulunmadığı belirlenir.
- Geçirmiş olduğu önemli bir hastalığı olup olmadığı, varsa ne gibi tedaviler uygulandığı öğrenilir.
- Önceki hamilelikleri ile ilgili bilgi alınır.
- Bazı kan ve idrar testleri yapılır.
- Demir eksikliği yaşanabileceğinden demir destekleyici ilaçların kullanılmasına başlanabilir.
- Anneye tetanos aşısı yapılır.
- Bebek, anne karnında ultrason ile gözlenebilir.
- Böylece hamilelik haftası ile bebeğin gelişiminin orantılı gidip gitmediği belirlenebilir.
2. Kontrol:
- İkinci kontrol muayenesinde hamilelik öyküsü alınır.
- Hamileliğin haftasına göre fetüsün gelişimi kontrol edilir.
- Anne ile çocuk arasında Rh uyuşmazlığının var olup olmadığı kontrol edilir.
- Eğer sağlık personeli tarafından gerek görülürse şeker yükleme testi ve ayrıntılı ultrason kontrolü yapılabilir. Hamile kadına D vitamini desteği verilebilir.
3. Kontrol:
- Üçüncü kontrol muayenesinde ilk iki muayenede olduğu gibi gebelik haftası ile fetüs gelişiminin orantılı devam edip etmediği kontrol edilir.
- Annenin kan ve idrar testleri yapılarak sağlık durumu kontrol edilir.
4. Kontrol:
- Son muayenede fetüsün doğum için uygun konuma gelip gelmediği, hareketleri ve kalp atışı kontrol edilir.
- Hamile kadına 40. hafta geçmesine rağmen doğumun başlamaması durumunda mutlaka sağlık kuruluşuna gitmesi gerektiği hatırlatılır.
HAMİLELİKTE BEBEĞİN GELİŞİMİNİ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1.Hamilelikte sigara kullanımı:
- Fetüste düşük doğum ağırlığı, erken doğum, erken doğuma bağlı ölümler görülme riski arttırır.
- Ayrıca nikotinin fetüse giden kan miktarını azalttığı, karbonmonoksidin kandaki oksijen oranını azalttığı belirlenmiştir.
- Çocukluk döneminde astım gelişme riskini arttırmaktadır.
- Çocukta dikkat eksikliği, hiperaktivite, davranış bozuklukları, IQ düşüklüğü, öğrenme güçlükleri gibi durumlarla çok karşılaşılmaktadır.
2. Hamilelikte uyuşturucu kullanımı:
- Erken doğuma, hepatit, AIDS, tüberküloz gibi hastalıkların bulaşmasına, ciddi gelişim geriliklerine, beyinde ağır kalıcı hasarlara yol açtığı bilinmektedir.
- Ayrıca çocukluk döneminde davranış bozukluklarına, zeka geriliğine, öğrenme bozukluklarına neden olabilir.
3. Hamilelikte alkol kullanımı:
- Hamilelikte alınan alkol kana karışarak plasental yolla bebeğe ulaşır ve tedavisi olmayan doğumsal anormalliklere (fetal alkol sendromu=FAS) neden olur.
- Ayrıca çocukluk döneminde öğrenme güçlüğüne, zeka geriliğine, vücut şeklinde bozukluğa, sosyal ve duygusal gelişim bozukluklarına neden olabilmektedir.
4. Hamilelikte folik asit yetersizliği:
- Kırmızı kan hücresi, deri hücresi gibi yeni hücre üretimi için gerekli olan folik asit bir B grubu vitamini türüdür. Vücutta depolanmadığından her gün gereken miktarda alınması gerekir.
- Özellikle hamilelik döneminde fetüsün hücrelerinin gelişmesi ve vücut dokularının üretimi için önemlidir.
♦ Mercimek, yeşil yapraklı Sebzeler, narenciye folik asit kaynağı olarak görülebilir.
- Folik asit eksikliğinde düşük doğum ağırlıklı bebekler, nöral tüp defektleri (NTD) ve annede anemi oluşur. İnsandaki nöral tüp adı verilen yapı, beyin dokusundan başlayıp boylu boyunca omuriliği de içine alacak şekilde aşağı doğru uzanan bir yapıdır.
- Nöral tüp defektleri en ağır sağlık sorunlarındandır.
- Anne karnındaki bebeğin 4. haftasının sonuna kadar kapanması gereken nöral tüpün açık kalması sonucunda;
1)Bebeğin kafatası kemiklerinin bir kısmının olmaması,
2)Bebeğin beyninin gelişmemesi,
3)Bebeğin beyin ve zarlarının dışarı fırlaması,
4)Omurganın üzerindeki zarla birlikte omurganın arka kısmındaki bir yarıktan fıtık şeklinde de dışarı çıkması gibi bozukluklar görülebilir.
5. Hamilelikte X ışınımına maruz kalma:
- Röntgen ışınları, kullanılan doza ve maruz kalınan süreye bağlı olarak hücre yapısında bozulmalara neden olabilirler.
- Hızlı bölünen hücreler röntgen ışınlarına daha hassastır.
- Bu nedenle gelişmekte olan fetüs röntgen ışınlarından, vücudun diğer kısımlarına göre daha fazla zarar görür.
- Yetişkin için zararlı olmayan ışın dozu fetüse zarar verebilir veya gebeliğin sonlanmasına sebep olabilir.
- Bu yüzden doğurganlık çağındaki bayanlarda yüksek dozlu röntgen ve pelvik bölgeyi kapsayan röntgen çekimleri yapılacaksa, muhtemel bir gebelik durumunda fetüsün zarar görmemesi için öncelikle gebelik testi istenmelidir.
- Hamilelik döneminde, çok gerekmediği sürece röntgen incelemesi istenmez.
- Anne ve bebeğe ait hastalıkların teşhisinde röntgen ışını kullanılmayan manyetik rezonans, ultrasonografi gibi görüntüleme yöntemleri tercih edilir.
- Teşhis için röntgen filmi gerekiyorsa film çekimi olabildiğince hamilelik sonrasına ya da gebeliğin ikinci yarısından sonraya yani gebeliğin ilerleyen dönemlerine ertelenir.
- Burada ölçü, röntgen taraması yapılmadığında annenin göreceği zarardır.
- Röntgen taraması yapılmadığında annenin göreceği zarar, röntgenin bebeğe vereceği zarardan daha fazlaysa röntgen çekimi yapılır.
HAMİLELİĞİN İZLENMESİNDE KULLANILAN YÖNTEMLER
1.Ultrason değerlendirmesi:
- Ultrason denilen ses dalgalarının yayılmasıyla uygulanan teknikle doğum öncesinde kalıtsal hastalıkların ve anomalilerin belirlenmesinin yanı sıra bebeğin sağlıklı gelişip gelişmediği kontrol edilir.
- Ultrason yönteminin hiçbir zararı yoktur ve rutin kontroller sırasında mutlaka kullanılmalıdır.
- Ultrason yöntemiyle hem bebekteki anormallikler hem de gelişim düzeyi belirlenebilir.
- Bu da sağlıklı bebeklerin doğabilmesi için gereken incelemelerin yapılmasını kolaylaştırır.
- Gelişim anormalliklerini erken tespit etmek, ailelerin engelli çocuk edinmelerini önleyebilir.
2. Amniyosentez Yöntemi:
- Doğum öncesi fetüsün içinde yüzdüğü sıvıdan cerrahi müdahale ile bir miktar sıvı alma işlemine verilen addır.
- Genellikle genetikte, bebekte kromozom analizi, NTD (nöral tüp defekti) araştırması için uygulanır.
- Amniyosentez, çoğunlukla genetik incelemeler için yapılsa da, bebeğin sıvısının normalden fazla olması gibi durumlarda da anne adayını rahatlatmak için tedavi amaçlı kullanılabilir.
Amniyosentez:
♦Fetüsün gelişimi sırasında enjeksiyon ile amniyon sıvısı örneği alınmasına amniyosentez denir.
- Bu sıvı içerisinde fetüse ait hücreler de yer alır.
- Bu hücrelerin mitoz bölünmeler geçirmesi sağlanır.
- Mitoz bölünmenin metafaz evresinde kromozomların görüntüsü bilgisayara aktarılarak kromozomlar incelenir.
- Buna karyotip analizi denir.
- Karyotip analizi sonucunda kromozomal bozukluklar varsa saptanabilir.
Amniyosentezin Önerildiği Durumlar:
- Down sendromu başta olmak üzere bazı genetik hastalıkların görülme riski anne yaşı ile paralel olarak artış göstermesi nedeniyle, anne adayının yaşı beklenen doğum tarihinde 35 ya da daha fazla olacak ise amniyosentez yapılması önerilir.
- Çiftin halen Down sendromu gibi kromozom anormalliği olan bir çocuğu varsa.
- Anne X kromozomu ile geçen hemofili gibi bir hastalığın taşıyıcısıysa.
- Bebeğin akciğerlerinin olgunluk derecesinin değerlendirilmesi gerektiğinde.
- Anne ve babada orak hücreli anemi gibi otozomal çekinik bir genle taşınan hastalığı taşıması durumunda.
EK BİLGİ:
CVS ÖRNEKLEMESİ (Koryon Villus Biyopsisi) :
♦Aynen Amniyosentez gibi ultrason eşliğinde yapılan bir işlemdir.
♦Koryon villus biyopsisinin yapılma nedeni aynen Amniyosentezde olduğu gibi anne karnındaki bebeğin kromozomlarında bozukluk olup olmadığının belirlenmesi ve olası bir genetik hastalığın saptanmasıdır.
- Bebek ne kadar küçükse, aile gebeliğin sonlandırılması kararını daha rahat verebiliyor.
- Bu nedenle, erken dönemde tanı konulması çok önem taşıyor.
- CVS, gebeliğin 11-14. haftalarında yapılabiliyor ve sonuç 24 saat içinde alınabiliyor, amniyosentez ise 16-20. haftalarda yapılabiliyor ve sonuç en erken 3 hafta sonra alınabiliyor.
- Erken tanı açısından CVS çok daha avantajlı.
KISACA:
♦CVS, amniyosentez yöntemine göre gebeliğin daha erken döneminde yapılabilen ve daha kısa zamanda sonucu belli olan aynı amacı taşıyan iki test yöntemi denebilir.
Dünyadan ya da daha doğru bir ifade ile gelişmiş ülkelerden biraz geriden izliyor olsak da, geldiğimiz şu noktada, Türkiye’deki ilgili ya da ilgisiz toplumdaki hemen herkesin artık aşina olduğu CVS ve amniyosentez sözcükleri doğumdan önce anne karnındaki çocukta yapılacak tanı işlemlerini anlatmaktadır.
Birincisi “chorionic villus sampling” kelimelerinin baş harflerinden oluşmakta ve Türkçe ‘de “koryon villus örneklemesi” ya da “koryon villus biyopsisi” olarak kullanılmaktadır.
Kısaca söylenecek olursa ; CVS, anne karnındaki bebeğin etrafını saran zarlardan biri olan ve koryon adı verilen zarın kılsı (“villus”) çıkıntılarından bir miktar alınma işlemidir.
Gebelik yaşının 8-12 haftaları arasında alınan bu materyal üzerinde gerekli genetik testler ya da incelemeler yapılır.
CVS üzerinde en çok yapılan genetik testler ise moleküler analizler ile sitogenetik analiz, yani kromozom analizidir.
İkinci terim olan “amniosyntesis” ise yazılışı bizim alfabeye uydurularak Türkçe ‘de “amniyosentez” şeklinde kullanılmaktadır.
Amniyon adı verilen zar da, anne karnındaki bebeğin etrafını saran ve içi su ile dolu olan bir başka zardır.
İşte, bu zar içerisindeki sıvıdan bir miktar alınması ve gerekli analizlerin yapılmasına da “amniyosentez” denmektedir.
Bu da ya gebeliğin 12.-14. haftaları arasında alınır, ki o zaman adı “erken amniyosentez” olur ya da gebeliğin 14.-18. haftaları arasında yapılır, ki o zaman da adı “klasik amniyosentez” olur.
3. Mikroenjeksiyon Yöntemi:
- Tüp bebek yöntemi sırasında yumurta ve sperm hücresi aynı ortama bırakılarak döllenme gerçekleşmesi sağlanır.
- Ancak, spermin kendiliğinden dölleme yapamaması durumunda spermler yumurta içerisine aşılanır.
- Bu şekilde döllenme olayının gerçekleşmesi sağlanır. Buna mikroenjeksiyon yöntemi denir.
Tüp Bebek:
Gamet sayısının yetersiz oluşu, dişi üreme sisteminin döllenmeye uygun olmaması gibi nedenler ile döllenme olayının doğal yollarla olmadığı durumlarda; kadın ve erkekten alınan gametlerin laboratuvar ortamında döllenmesi sağlanarak oluşturulan embriyoların, kadın vücuduna yerleştirilesi ile gebeliğin oluşturulmasıdır.
Ek bilgi
ÇOKLU DOĞUM
- Bir doğumda birden fazla bebeğin doğmasına çoklu doğum denir.
- İnsanlarda her 86 doğumdan birinde ikiz meydana gelir.
- İkizler, kendilerini oluşturan yumurtanın sayısı ve ikizlerin kalıtsal özelliklerine göre tek ve çift yumurta ikizleri olarak isimlendirilir.
Tek Yumurta İkizleri
♦Annede oluşan bir yumurta bir sperm ile döllenir ve zigot oluşur.
♦Zigotun ilk bölünmesi sonucu oluşan iki, hücre ( blastomerler)ender olarak birbirinden ayrılır.
♦Mitoz bölünmeyle oluştuğu için birbirinin aynısı bu iki hücre, anne rahminde ayrı ayrı gelişir ve bir defada doğar.
♦Bir tek yumurta ve spermden oluşan, aynı genetik yapıdaki bu ikizlere tek yumurta ikizleri ( gerçek ya da eş ikizler) denir.
♦Tek yumurta ikizleri, görünüş olarak ayırt edilemeyecek kadar birbirine benzer.
♦Tek yumurta ikizleri yapışık ikizler şeklinde de oluşabilir.
♦Bunlar, blastomerlerin içindeki hücre kitlerinin tam olarak ayrılmaması nedeniyle meydana gelir.
Çift Yumurta İkizleri
♦Annede bir defada iki yumurta oluşabilir.
♦Bunların her biri ayrı ayrı spermlerle döllenir.
♦Bunlar ayrı ayrı plasentalarda gelişir, bir defada doğar.
♦İki farklı yumurtadan oluşan, bu ikizlere çift ( ayrı) yumurta ikizleri ikizleri ya da yalancı ikizler denir.
♦İnsanlarda doğan ikizlerden 3/4 ‘ ü çift yumurta ikizleridir.
♦Çift yumurta ikizlerinin cinsiyetleri aynı ya da farklı olabilir.
EMBRİYONİK ÖRTÜLER
1)Koryon:
♦Embriyoyu koruyan en dış tabakadır.
♦Embriyoyu korumak dışında Allantoyis beraber gaz alışverişini sağlar.
♦Kuş ve sürüngen yumurtalarında kabuğun hemen altında bulunur.
♦Memelilerde plasentanın yapısına katılır.
2) Allantoyis:
♦Kuş ve sürüngen yumurtalarında embriyonun boşaltım atıklarını depolar ve koryonla beraber gaz alışverişini sağlar.
♦Memelilerde göbek bağının atar ve toplardamarlarını oluşturur.
3) Vitellüs:
♦Embriyonun beslenmesi için gerekli besinleri içeren kesedir.
♦Kuş ve sürüngen embriyolarında büyük, memeli embriyolarında küçüktür.
♦Plasentalı memelilerde embriyo endometriyuma tutunduktan sonra kaybolur ve embriyo plasenta tam olarak görevini yerine getirene kadar endometriyumdan beslenecektir.
♦Amfibi yumurtalarında küçüktür. Amfibiler bu nedenle başkalaşım geçirirler.
4) Amniyon Zarı:
♦Embriyoyu saran ilk zardır.
♦Embriyo ile arasında amniyon sıvısı bulunur. Bu sıvı, embriyonun kurumasını önler, embriyoyu mekanik etkilerden korur ve fetüse hareket alanı kazandırır.
Şema: Sürüngenlere ait bir yumurta
NOT:
⇒Balık ve kurbağalarda embriyo oluşumu sırasında Amniyon ve Allantoyis zarları meydana gelmez.
⇒Memelilerde gerçek doğurganlığın ortaya çıkmasıyla bu yapıların bazılarında körelme olmuştur.
Örneğin;
⇒Allantoyis ve vitellüs keseleri oldukça küçülmüştür . Vitellüs kesesi ve Allantoyis sapı birleşerek göbek kordonunu oluşturur.
KONU TARAMA
SORU 1. Hayvanlarda embriyonal gelişmede görülen;
I. morula,
II. blastula,
III. gastrula
yapılarının oluşum sırası aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?
A) I, II, III B) I, III, II C) II, I, III D) III, I, II E) III, II, I
Cevap: A
Sırası ile ;
I. morula,
II. blastula
III. gastrula
şeklinde oluşur.
SORU 2. Yumurtanın sperm ile döllenmesiyle oluşan zigotun birbirini izleyen bölünmeler sonucu hücre sayısı artar ve bir hücre topluluğuna dönüşür.
Buna göre bu gelişim süresi içinde meydana gelen bölünmeler ve oluşan yapılarla ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Cevap: B
Bölünme Şekli : Mitoz,
Bölünmüş her bir hücreye verilen ad: Blastomer,
Hücre topluluğunun adı: Moruladır.
SORU 3. Sağlıklı bir insanda, farklı organ ve sistemler doğumdan erginliğe kadar farklı hızlarda gelişir. Buna göre, üreme sisteminin doğumdan sonraki normal gelişimini gösteren eğri aşağıdakilerden hangisi olabilir?
Cevap: D
Açıklama:
Sağlıklı bir insanda üreme sistemi 14-16 yaşları arasında çok hızlı gelişim gösterir.
Gelişim 20-21 yaşlarında tamamlanır.
SORU 4. İnsanın normal gelişme ve çoğalma evrelerinde,
I. Zigotun bölünmeye başlaması
II. Yumurta hücresinin oluşumu
III. Sperm hücresinin oluşumu
IV. Gastrula (üç tabakalı embriyo) oluşumu
V. Blastula (İçi sıvı dolu top görünümlü embriyo) oluşumu
Olaylarında hangilerinde mayoz bölünme gerçekleşir?
A) I ve II B) II ve III C) IV ve V D) I, II ve III E) I, IV ve V
Cevap: B
Açıklama:
Mayoz bölünme ile erkek üreme hücresi olan sperm ve dişi üreme hücresi olan yumurta oluşur.
SORU 5. İnsan embriyosunun gelişimiyle ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Anneyle embriyonun kan grupları farklı olabilir.
B) Embriyonun ürettiği CO2 annenin solunum sisteminden dışarı atılır.
C) Embriyonun ürettiği azotlu atıklar annenin böbreklerinden dışarı atılır.
D) Embriyo, besinlerini annenin kanından alır.
E) Embriyonun damarlarında annenin kanı dolaşır.
Cevap: E
Açıklama:
Embriyo ve anne arasında madde alışverişi plasental boşluktan sağlanır.
Anne kanı ile embriyonun kanı birbirine karışmaz.
SORU 6. İnsanda plasenta, fetüsün aşağıdaki sistemlerden hangisinin görevini yerine getiremez?
A) Sindirim sistemi
B) Solunum sistemi
C) Endokrin sistem
D) Boşaltım sistemi
E) Üreme sistemi
Cevap: E
Açıklama:
Plasenta, fetüs için beslenme, solunum ve boşaltım organı olarak görev yapar.
Endokrin bez gibi hormon salgılar. (östrojen ve progesteron)
SORU 7. Amniyosentez genellikle gebeliğin 16-20. haftaları arasında fetüsün içinde yüzdüğü sıvıdan cerrahi müdahale ile bir miktar sıvı alma işlemine verilen addır?
Bu işlemin temel amacı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Fetüsün olası sakatlıkları öğrenme
B) Fetüsün hücrelerindeki kromozomal anomalilerin olup olmadığını öğrenme
C) Fetüsün cinsiyetini öğretme
D) Gebeliğin çoklu olup olmadığını öğrenme
E) Fetüsün rahimdeki pozisyonunu belirleme
Cevap: B
Açıklama:
Amniyosentezin önerildiği durumlar:
1- Down sendromu başta olmak üzere bazı genetik hastalıkların görülme riski anne yaşı ile paralel olarak artış göstermesi nedeniyle, anne adayının yaşı beklenen doğum tarihinde 35 ya da daha fazla olacak ise amniyosentez yapılması önerilir.
2- Çiftin halen Down sendromu gibi kromozom anormalliği olan bir çocuğu varsa.
3- Anne X kromozomu ile geçen hemofili gibi bir hastalığın taşıyıcısıysa.
4- Bebeğin akciğerlerinin olgunluk derecesinin değerlendirilmesi gerektiğinde.
5- Anne ve babada orak hücreli anemi gibi otozomal çekinik bir genle taşınan hastalığı taşıması durumunda.
SORU 8. Aşağıdakilerden hangisi gebelikte fetüsün gelişimini olumsuz etkileyen faktörlerden biri değildir?
A) Folik asit yetersizliği
B) Yeterli ve dengeli beslenme
C) Uyuşturucu kullanımı
D) Sigara kullanımı
E) Alkol kullanımı
Cevap: B
Açıklama:
Yeterli ve dengeli beslenmenin gebelikte fetüsün gelişimini olumsuz etkilemesi beklenmez.
SORU 9. Ultrason, insan kulağının işitemeyeceği kadar yüksek frekanslı ses dalgalarını kullanarak iç organları görüntüleyen bir tanı yöntemidir.
Gebelikte temel ultrasonografik değerlendirme ile,
I. Amniyon sıvı miktarı
II. Fetüs sayısı
III. Fetüsün duruş şekli
IV. Fetüsün gözle görülebilen anatomik yapısı
özelliklerinden hangileri hakkında bir fikir sahibi olunabilir?
A) I ve III B) II ve IV C) I, II ve III D) II, III ve IV E) I, II, III ve IV
Cevap: E
Açıklama:
Ultrason ile öncüllerde verilen durumların tamamı hakkında fikir edinilebilir.
SORU 10. Zigottan segmentasyon sonucu oluşan hücrelerin özelleşmesine farklılaşma denir.
Hücre farklılaşması,
I. segmentasyon
II. morula
III. blastula
IV. gastrula
evrelerinin hangilerinde ortaya çıkar?
A) Yalnız IV B) I ve II C) II ve IV D) I, II ve III E) II, III ve IV
Cevap: A
Açıklama:
Embriyonik gelişimin erken evrelerinden gastrula evresinde farklılaşma başlar.
SORU 11.
I. Morula
II. Gastrula
III. Zigot
IV. Blastula
İnsanın embriyonik gelişimi sırasında görülen yukarıdaki yapıların gelişim sırası aşağıdakilerden hangisidir?
A) I – II – III – IV B) II – I – IV – III C) III – I – IV – II D) III – II – I – IV E) III – IV – I – II
Cevap : C
Açıklama: Sırası ile:
1- ZİGOT ( III )
2- MORULA ( I )
3- BLASTULA ( IV )
4- GASTRULA ( II )
SORU 12. Hücre farklılaşmasının ilk kez görüldüğü embriyo yapısı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Zigot B) Morula C) Blastula D) Gastrula E) Organogenez
Cevap: D
Açıklama:
Farklılaşma olayı gastrulada başlar.
Gastruladan önceki dönemlerde oluşan her bir hücre tek başına çoğaltılabilse, her biri yeni bir canlı oluşturabilir. Bunun nedeni hücrelerin henüz farklılaşmamış olmasıdır.
SORU 13. Segmentasyon aşaması ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Zigotun mitoz geçirmesi ile blastomerler oluşur.
B) Hücre sayısı artar.
C) Kütle ve hacim değişmez.
D) Segmentasyon sırasında embriyo plasentadan beslenir.
E) Hücre farklılaşması görülmez.
Cevap: D
Açıklama:
A) Zigotun mitoz geçirmesi ile blastomerler oluşur. DOĞRU.
B) Hücre sayısı artar. DOĞRU.
C) Kütle ve hacim değişmez. DOĞRU.
D) Segmentasyon sırasında embriyo plasentadan beslenir. YANLIŞ. (Döllenmeden 4-5 hafta sonra plasenta oluşur. İlk 1 ay sonra “ göbek kordonu “ oluşur. Amniyon oluşur. Segmentasyon dönemi yaklaşık ilk bir haftalık dönemi kapsar.)
E) Hücre farklılaşması görülmez. DOĞRU. (Segmentasyonda farklılaşma olmaz. Farklılaşma gastrula evresinde başlar.)
KONU BİTTİ.
Bir yanıt yazın